Every Me in Every Universe - 1

3.2K 164 713
                                    

Merhabalar! HERKESI ÇOK ÖZLEDİM!

Bu bölüm biraz hasrete, biraz da Avengers'ıma malesef kötü veda etmenin ardından biraz fanficlerin kıymetini anlamaya yönelik oldu :D Yorumlara, mesajlarınıza geri dönemediğim oldu çok çok üzgünüm, üç haftaya yakın hastanede refakatçi olarak kaldım, ondan öncesinde sürekli hasta bakıyorum vs bir türlü zaman ek olarak psikoloji de bulmak zor oldu benim için ama bu dönemde hepinizin yorumlarını okumak desteğini görmek çok güzeldi 😢
Siz isteyin ben size her zaman yazayım ❤

Bölüm Endgame konulu ama farklı olarak, okurken anlayacaksınız, WinterWidow'cu çeteme minik malzemeler verdim ama 2. partta onları daha da mutlu ederim umarım ❤

Keyifli okumalar, umarım beğenirsiniz ❤

Zaman : 3 Yıl Sonra

________________________________________________

Avengers Tower'da oldukça mükemmel bir gün olduğuna kalıbını basabilirdi Tony. Her şey mükemmeldi, düşman defedilmişti, oldukça geç olsa da sonunda, sonunda uyayabileceği mükemmel yatağındaydı, Steve yanındaydı, tabii ki yorgunluktan ondan önce uyumuştu ve tekrar ediyordu, o uykuya dalma anındaki mükemmel hazdayken, bugün iyi bir gündü.

Nedenini anlamadığı bir şekilde gözlerini açtığında Wanda'nın iri, yeşil gözleriyle karşılaşana kadar.

Bağırarak geriye kaçtığında başının arkası Steve'in burnuna hızlı bir şekilde çarptı ve kendi beyni zonklarken sarışın adamın küfür ederek yerinden zıplamasına şaşıracak değildi.

Wanda yarattığı kaosa -ne ironiydi ama- gözlerini kısıp acıyarak bakarken Tony'nin hizasına eğilmek için dizlerine koyduğu ellerini çekti ve yeniden dikildi.

"Senin derdin ne?!" diye bağırdı Tony, hızlı bir şekilde Steve'in burnundan kan boşalıp boşalmadığını kontrol ettikten sonra.

Artık yatakta oturan Steve başını arkaya atmış, elini burnuna bastırıyordu. Oldukça boğuk bir sesle tanrısını anmakla meşguldü.

"Bu kadar ters gideceğini tahmin etmemiştim..." diye mırıldandı Wanda. "Yani en fazla zırhını falan çağırırdın? Kocanın burnunu kıracağını nasıl ön görebilirim ki?"

Steve arkada sırt üstü yatağa geri düştüğünde inledi. Tony dönerek dizleri üzerinde yükseldi ve onun elini burnundan çekti.

"Dur bakayım, eğer kırıldıysa saniyeler içinde yamuk kaynamasını istemezsin- elini çek Steve, yamuk burunlu biriyle yatamam-"

"Kığılbadı-"

Yandan Tony'nin bakış açısına Wanda'nın başı girdi. Öne eğilmiş, ikisine bakıyordu."Ne?"

"Kırılmadı-" diye refleksle Steve'in dediğini tercüme etti Tony. Ardından Steve'in elini çekmeye çalışmaları arasında Wanda'ya baktı. "Neden bugün dibimize girme derdindesin? 'Kabus gördüm birlikte uyuyalım' yaşını geçmedin mi artık?"

Steve sonunda elini burnundan çektiğinde Tony ona döndü. 

"Eğer kan boşalsaydı çığlık atacaktım," dedi Wanda sakince.

"Gerçekten," diyerek Steve'e baktı Tony ve samimiyetle tamamladı. "Bu kulede kafayı yememe şu kadarcık kaldı. Herkes mi kafadan çatlak olur?"

Steve belli ki acıdan dolan gözlerini kırpıştırırken sonunda o soruyu sordu. "Burada ne yapıyorsun, Wanda?"

Tony dizleri üzerinden inip poposu üzerine otururken ilgiyle Wanda'ya döndüğünde Steve de ellerinden destek alarak yükseldi ve sırtını başlığa dayadı.

All We Are (Stony&WinterWidow / After CW)Where stories live. Discover now