All We Are (Stony&WinterWidow / After CW)

Bölüm 2

"Bayan Romanoff."

Natasha gereksiz yere incelediği panter heykelinden dönerek seslenene baktı. Kendini oldukça giyinik hissediyordu. Wakanda'nın sıcağı kesinlikle bunaltıcıydı. Haziran ayında burayı ziyaret etmek ya delilikti ya da mecburiyet. Natasha için ikisi de değildi. Ve giyinik hissediyordu çünkü saray çalışanları karnavalda dans eden kadınlar kadar yarı çıplaktı. En azından kısa kollu bir şey giymiş olmayı dilerdi.

"Bu taraftan," diye devam etti esmer kadın.

Natasha'nın imrenen bakışları altında beline bağlanmış gibi duran ince bir kumaş ve boynundan doğru kıvrımlarla göğüslerine kadar inen, krem ve altın rengi, muhtemelen yöresel olan kıyafetle önünden geçti. Boyu uzundu, Natasha'nın izlenimlerine göre Wakanda'nın kadınlarının hepsinin boyu uzundu. Savaşçı yapıları, onları her an bu saray nedimesi halinden çıkarıp ülkelerinin sembolü olan kara pantere dönüştürecek gibi bir izlenim veriyordu. Narin, zayıf görüntülerinin, kısa saçlarının ve kesinlikle çekici görüntülerinin altında, kemiklerini saran ince kaslarını, çevik, atılgan ve savaşçı yapılarını görmek Natasha için zor değildi. Dışarıdan naif gözüken hallerine inanan oluyor muydu? Aptallar her zaman, her devirde vardı, kuşkusuz.

Kadın yüzünde çok da sıcak olmayan bir gülümsemeyle büyük kapıyı açarak içeri girmesini işaret etti. Yabancılara çok sıcak bakmayan Wakanda halkı için son zamanlardaki ziyaretçiler rahatsız edici olmalıydı. T'Challa'nın bu yüzden sıkıntı çekip çekmediğini merak etti.

İçeri girdiğinde kapı arkasından hafif bir sesle kapandı ve Natasha Wakanda'nın kralıyla göz göze geldi. Belli ki Wakanda'nın kralı yöresel kıyafetlere pek sıcak bakmıyordu. Belki saraylarında yabancı misafir barındırdığı için, belki de Natasha'yı daha rahat hissettirmek için. Eğer ikinci seçenekse, gereksiz bir önlemdi. Natasha'nın sadece SHIELD ajanıyken gördüğü garip insanlar Wakanda'lı yerlileri normal kılmaya yeterdi.

Üzerinde siyah, dar tişörtü ve aynı renkteki pantolonuyla ona ilerledi T'Challa. Natasha nasıl karşılaması gerektiğini bilmese de bunu belli etmeyerek sadece bekledi. Genç kral da onu zor durumda bırakmayarak gülümseyerek elini uzattı.

"Bayan Romanoff, Wakanda'ya hoş geldiniz."

Natasha aynı şekilde karşılık vererek uzatılan eli sıktı. "Kral T'Challa,"

"Yolculuğunuzun iyi geçtiğini umut ediyorum."

"İlgilendiğiniz için teşekkür ederim, kesinlikle iyi geçti."

"Buraya gelirken herhangi bir sıkıntı oldu mu?"

Natasha onun neyden bahsettiğini anlayarak cevapladı. "Hayır, General Ross, Anlaşma ve kaçakların yakalanması hususunda verdiğiniz destekten dolayı size minnettar. Benim ziyaretimden de oldukça memnun olmuştur."

Bir adım geri atarak eliyle ileriyi işaret ederek ona eşlik etmesi için yol verdi. "Haberi verdiğinizi mi anlamalıyım?" diye sordu yürümeye başlayarak.

Ona eşlik ederek cevapladı Natasha. "General Ross'un bazı şeylerden haberi olması için bizim haber vermemize gerek yok, Anlaşma'nın temelini atan Wakanda yönetiminin bunu anladığından eminim."

"Ben de sizin imzalamadan önce Anlaşma'yı okuduğunuzdan eminim."

Bir süre Natasha'nın topuklu ayakkabılarının sesinden başka bir şey duyulmadı. T'Challa başka bir kapıyı açıp koridora girerken genç kadın iç çekerek konuştu. "İşler biraz karıştı sanırım. General Ross bizi köşeye kıstırmak için yıllardır bu yasayı beklemiş gibi davranıyor. Anlaşma'dan güç aldığı kesin ancak sınırları aşıyor. Barnes'ın ortaya çıkması ve görüldüğü yerde etkisiz kılınması için emir çıkması olayın yönünü değiştirdi."