OTUZ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

2.8K 376 87
                                    

MERHABA CANLAR!

BU AKŞAM CEMİL'İN SİZİN DESTEĞİNİZE İHTİYACI OLACAK...

VE ÇOK ŞÜKÜR Kİ BU ONUN SON İMTİHANI...

UMARIM BUNDAN SONRA SADECE HAK ETTİĞİ GÜZELLİKLERİ YAŞAYACAK!KURTULUŞ,AŞK,KAVUŞMA VE...BELKİ DE DAHA FAZLASI...

SEVGİLER!


                         OTUZ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

ON BEŞ YIL ÖNCE

Onu sımsıkı yakalamış olan yapış yapış karanlığın kadife pençelerinden güçlükle sıyrıldı.

Üşüyordu.Hayır,donuyordu.Soğuk dışarıdan değil,içinde bir yerden yayılıyordu ve adeta her bir hücresini tek tek acı verici buz kristaline çeviriyordu.

Bilinci henüz yeni açıldığı için zihni oldukça bulanıktı,ama yine de ısınmasının ancak hareket etmesiyle mümkün olabileceği düşüncesi kafasında belirir gibi oldu.Ya da üstünü sıkıca örtmesiyle.Ne var ki göz kapaklarını aralayacak mecali bile olduğundan şüpheliydi.

"Herhalde bayağı hastayım."diye düşündü Cemil ve zayıflığına direnerek gözlerini zorlukla açtı.

Floresanın çiğ ışığının verdiği rahatsızlığa rağmen gözlerini geri kapatmadı ve bakışını usulca tavandan etrafına çevirince,bir anda zihnine dolan görüntülerle nefesi kesildi.Herşeyi hatırlamanın yarattığı şok,ona yattığı yerden doğrulup,oturacak kadar enerji sağladı.Başının şiddetle dönmesi anında geri yatma isteği uyandırdıysa da,uzun zamandır kendine uyguladığı kontrol ve disiplin sayesinde oturduğu yerden kendini sürükleyerek,tuvaletin duvarına yaslanmayı başardı.

Kendisini ele geçirmeye çalışan dehşet görüntülerinden zihnini temizlemeye ve mantıklı düşünmeye çalıştı.

Bu böyle devam edemezdi.Bu sefer ölmemişti.Tecavüzden de kurtulmuştu.Ama bir dahaki sefere her şey farklı olabilirdi.Bir dahaki sefer olacaktı.Ve bu bir ihtimal bile değildi,kesindi.Müdürün bu işlere dahil olduğuna hala inanmıyordu çocuk,ama ya yanılıyorsa...Kimseye güvenemezdi.Dünyadaki hiç kimse yeterince güvenilir değildi.Bu onun başlıca yol gösterici kurallarından biriydi.

Gitmesi gerekiyordu.

Ama nereye?İşte bunu bilmiyordu.

Yaşadığı şehri tanımıyordu Cemil.Tarihi yerlere olan birkaç okul gezisi dışında,yurdun bulunduğu bu semti bile tanıma fırsatı olmamıştı.

"Neresi olursa olsun,buradan uzağa gitmeliyim."diye karar verdi çocuk.

Ayağa kalkmayı denedi.Başının dönmesinin yanı sıra bedenini sarsan titremeler, umudunun kırılmasına yetecek derecede şiddetliydi,ama Cemil yılmadı.Duvardan destek alarak en yakın lavabonun önüne kadar gitti ve aynaya yansıyan görüntüsü karşısında istemsizce irkildi.Yüzü ölümüne beyazlamış,kafası kan içindeydi.Burak'ın sıktığı boğazı hafifçe morarmaya başlamıştı bile.

Kana bulanmış gömleğini çıkardı ve musluğu açıp,yıkamaya çalıştı.Başı inanılmaz ağrıyordu.Burak'ın suratına geçirdiği kafasının arka tarafı zonkluyor,şakağının biraz arkasındaki yara ise alev almış gibi yanıyordu.

Gömleğin işi bitince,biraz tereddüt ettikten sonra,zaten ıslak ve kan içinde olan kafasını musluğun altına soktu.Soğuk su onu iliklerine kadar dondursa da,iyice ayılmasını sağladı,hatta ağrılarını bile biraz köreltir gibi oldu.

Elini çabuk tutmalıydı.Çocuklardan tuvalete gelen olabilir,ya da nöbetçi öğretmen kontrol turuna çıkabilirdi.

Ne var ki,üstü başı tamamen ıslaktı ve ekim sonu havalar epeyce soğmuştu,ama yatakhaneye girip,kuru giysi alma riskine girmek istemedi.

KARANLIKTAN ÇIK ! ("YÖRÜNGE" SERİSİ 2) (Tamamlandı)Where stories live. Discover now