KIRK BİRİNCİ BÖLÜM

3.1K 397 158
                                    

SON ANDA YETİŞEN BİR BÖLÜM...

ELEKTRİK VE İNTERNET KESİNTİLERİ...

YİNE DE...KEYİFLE OKUYUN ...;)

SEVGİLER


                            KIRK BİRİNCİ BÖLÜM


CEMİL

Şu anda Kerim'in beni dirsekleyemeyeceğini düşününce,gülümsedim.

Bu sefer uçakta değildik ve ben rüya görmüyordum.Bu yüzden rahat rahat beni saran eşsiz kokuyu derin nefeslerle içime çekerken,ona ne kadar bağımlı olduğumu düşündüm...Yerine göre kışkırtıcı,bazen sakinleştirici,en çok da,şimdi olduğu gibi mutluluk verici olan bu enfes kokunun kaynağı, yanımda mışıl mışıl uyuyordu.İçimden, yumuşacık dudakların benzersiz tadına gömülüp,ikimizi de o bize özel tutku cennetine yeniden uçurmak geldiyse de,Mine'nin fazlasıyla yorgun olduğunu bildiğim için,kendimi zorlukla frenledim.

Tekrar onu seyretmeye daldığımda,dudaklarının hafifçe kıvrıldığını fark ettim.Uykusunda bile gülümsüyordu sevgilim.

Muhteşem kadınım benim...Zaten ondan başkası benimle baş edemezdi...Güçlüydü Mine,inançlı ve iyimserdi.Benim gibi güvensiz,kendi katı dünyasında her şeye mesafeli ve hoşgörüsüz bir adamı, ancak onun gibi kadifeye sarılmış bir çelik misali kadın değiştirebilirdi.Sıcaklığıyla buza kesmiş kalbimi eritmiş,iradesiyle nöbete diktiğim duvarlarımı yıkıp, geçmişti.Hiç duraksamadan dünyaya açılan penceremin kalın perdelerini bir hamleyle yere indirip,zihnime dolan aydınlığın tadına varmamı sağlayabilmişti.Ve bunları bana hiç hissettirmeden,öğretmen pozları kesmeden,zahmetsizce kabul ettirmişti.Terapi uygulamamış,seans yapmamıştık,ya da onunla olmak başlı başına bir terapiydi belki de...

Şöyle ya da böyle...Sonuçta,annesini karşısında bulunca,önünde diz çöküp,ona sarılan bir Cemil yaratmıştı benden.Biliyordum,eski Cemil asla hemen sokulmaz,karşısındaki yıllardır gizlice düşlediği annesi de olsa,sevgisini hemen kabullenmezdi...Çünkü güvenmezdi...Tekrar aldatılabileceğini ve yalnız bırakılacağını düşünür,yeni bir hayal kırıklığından korkar,umut etmekten sakınırdı...

Ama dün gece,belki artık kendim de sevdiğim için,sevgiye inanmayı seçmiştim.

Ve tanrım,annemi gerçekten bulmuştum...Bu o kadar inanılmaz bir tesadüftü ki,kadere inansam,onun benden bu şekilde özür dilediğini düşünebilirdim.Gerçi güvenlik şefimize göre,zaten izini bulmuştuk ve birkaç güne kadar ona ulaşırdık,ama eminim,öylesi çok daha zor olacaktı.

Her neyse,önemli olan, beni istemiş olabileceğine dair o küçücük umudumun böylesine cömert bir şekilde gerçekleşmiş olmasıydı.

Ceylan San beni istemişti...

Beklemişti...

Daha doğmadan sevmişti...

Ve öldüğümü sandığında üzülmüştü...

Bunu bilmek olağanüstüydü...İçimde hala varlığını sürdüren ve canımı yakan kalp kırıklıklarını, artık mazinin unutulması gereken lüzumsuzlar arşivine süpürmem gerekiyordu.İki güçlü kadının sevgileri neredeyse köhnemiş karanlık gölgelerimin yok olması için adeta içime ışık tutuyor gibi geliyordu ve ben bu ışığın bütün damarlarımda dolaşmasına izin vermeli,ona her hücremde yer açmalıydım.

Şöyle bir düşününce,ben şanslı biriydim.Hayat, bazı insanlara önce iyi davranır,her şeylerini tam verirdi,ama sonra teker teker ellerinden alırdı.Bende galiba tersi olmuştu ve doğrusu bu çok daha iyiydi.Böylece bana verilenlerin, değerlerini bilmem gereken hediyeler oldukları kafama iyice dank etmesi gerektiğini fark edebiliyordum.

KARANLIKTAN ÇIK ! ("YÖRÜNGE" SERİSİ 2) (Tamamlandı)Where stories live. Discover now