OTUZ ALTINCI BÖLÜM

3.1K 404 118
                                    

MERHABA CANLAR!

ÖNCELİKLE "KÜLKEDİ'Mİ ARIYORUM" ADLI KISA HİKAYEME GÖSTERDİĞİNİZ İLGİ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.

NİL VE YASEMİN,MUHTEŞEM DESTEĞİNİZ İÇİN AYRICA MİNNETTARIM.SEVİLİYORSUNUZ.

SAADET HANIMCIĞIM,BİTANESİNİZ.

*********

VE  CEMİL'İN GEÇMİŞİ GERİDE KALDI...

KEYİFLE OKUYUN.


                      OTUZ ALTINCI BÖLÜM

CEMİL

"Bundan beş yıl kadar önce,ben daha onlardan yeni ayrılıp,buraya taşınmışken Adile teyze felç geçirip vefat etti, iki ay on gün sonra da Mümtaz amca kalp krizi geçirdi ve onun ardından gitti.Hiç beklemiyordum,biri daha altmış üç,diğeri altmış yedi yaşındaydı.Yeni evimi görmeyi çok istemişlerdi."

Durdum ve sertçe yutkundum.

"O sıralarda ünlü olmuştuk ve çok meşguldük,ama ara sıra uğrayıp,hala birkaç saatliğine Mümtaz amcayla fırında çalışıyordum.Bunun onu mutlu ettiğini biliyordum.Yine de, hep içimde onlara yeterince teşekkür edememişim gibi bir his var.Benden asla para kabul etmediler.Zaten evlerini ve fırını da bana bıraktılar.Daha sonra onları satıp,parayı Vakıf fonuna aktardım."

"Eminim bundan çok mutlu olmuşlardır.Güzel yürekli insanlar oldukları belli.Seni de çok sevmişler."dedi Mine usulca.

Konuşmaya başladığımdan beri hiç sözümü kesmemişti,ama gittikçe yüzü solmuş ve durgunlaşmıştı.Halbuki anlatımımda bir sürü üzücü ayrıntıyı atlamış,olayları sadece genel hatlarıyla aktarmıştım.Bana acımasını değil,sadece hangi yollardan geçip,bugünün içine kapalı ve mesafeli adamı haline geldiğimi anlamasını istemiştim.Beni tümüyle görmesini ve bu halimle sevip,sevemeyeceğinden emin olmasını istiyordum.

"Ben de onları sevdim."dedim ve şaşkınlıkla bunu kendime bile ilk defa itiraf ettiğimi düşündüm.

Biraz duraklayıp,tereddütle devam ettim:

"Seni üzmek istemedim Mine.Sadece beni tanımanı ve bazı konularda neden bu kadar tahammülsüz veya belki yetersiz olduğumu bilmeni istedim.Sevgi dolu ve korunaklı bir ortamda büyümüşsün ve ben de senin için böyle bir ortam yaratmak istiyorum,ama bunu başarmam için anlayış ve desteğine ihtiyacım var."

Bunları konuşmak benim için zordu.Adeta hiç bilmediğim topraklarda yürüyormuş gibi hissediyordum.İlişki denen şeyin tam olarak ne olduğundan pek emin değildim.Sadece sevgililer arasındakini değil,diğer insanlarla normal ilişkiler konusunda bile pek nasibimi almamıştım.İlk defa kendimi bu kadar açmış,bu kadar savunmasız kılmıştım.Mine'ye sonuna kadar güvenmiştim nihayetinde.Şimdi ise onun bu tuhaf suskunluğu karşısında bir an için yeniden şüpheye düştüm.Ürkmüş müydü,yoksa beni hor mu görmüştü...Sonuçta ne idüğü belirsiz adamın tekiydim işte...Biraz görüntü,biraz da şöhretle yaldızlanmış,ama ilk yıllarında kimse tarafından istenmemiş ve dışlanmış biri...

Mine'nin sesi,ara sıra yaşadığım bu güvensizlik seansımı yarıda kesti:

"Ah,hayır sevgilim.Öncelikle hiçbir konuda yetersiz değilsin.Asla.Tam tersi.Hep zor yolları seçmişsin.Çaba gerektirenleri.Mesela zorbalara boyun eğme seçeneğin vardı,ya da onlara yanaşıp,rahat da edebilirdin.Sonra,Mümtaz amcanın sunduğu bütün imkanları kullanıp,yan gelip,yatabilir ve ona gereken saygıyı bile göstermeyebilirdin.Ve sen her seferinde çetin,ama doğru seçimler yapmışsın.Cesaret isteyen ve sana pahalıya mal olan seçimler."

KARANLIKTAN ÇIK ! ("YÖRÜNGE" SERİSİ 2) (Tamamlandı)Where stories live. Discover now