KIRK İKİNCİ BÖLÜM

2.9K 359 150
                                    

FİNALE DOĞRU...

MERHABA CANLAR,İKİNCİ HİKAYENİN DE SONUNA GELİYORUZ SANIRIM...;))

BU HAFTA SONU ÜÇÜNCÜNÜN KAPAĞI VE TANITIMI GELEBİLİR...

CAN MI,ALTAY MI...BİR TAHMİNİNİZ VAR MI? ;)))

LÜTFEN TAKİPTE KALIN...;))

DUYURULAR,FRAGMANLAR VE SOHBETLER İÇİN FACEBOOK SAYFAMIZA BEKLERİM...

https://www.facebook.com/fatmaatinc54/

SEVİLİYORSUNUZ...



                              KIRK İKİNCİ BÖLÜM

MİNE

Kesinlikle biraz nefes almaya ihtiyacım vardı.Kızlara görünmeden beş dakikalığına balkona sıvışmaya karar vermem de bu yüzdendi.Gecenin yıldızı ben olduğum düşünülürse,bu biraz zor olacağa benziyordu.Yine de şansımı denemeye değerdi,tuvalete gidiyor gibi yapabilirdim mesela.

Gümbürdeyen müziğin ve kendinden geçmiş bir şekilde dans edip,gülüşen kızların arasından dans hareketlerini yapmaya devam ede ede,usulca salon kapısına yanaştım ve koridordan dosdoğru kendi odama koştum.Gardroptan yün şalımı alıp,balkon kapısını açtım ve oldukça terli olmamı göz ardı ederek,cesurca,ya da akılsızca kendimi soğuk havaya attım.

Tanrım,bu resmen çılgınlıktı...Ya da hayatın ta kendisiydi...

Bir anlık paniğimin sebebi aslında basitti.Sadece beş ay önce mezun olmuştum.Sadece beş ay...Ama bu kısacık zaman dilimine sığan olaylar tüm hayatımı kökten değiştirmişti.

Tam da hayal ettiğim gibi bir iş bulup,çalışmaya başlamıştım.Ki bu çok güzeldi.Ardından hayallerimin de ötesinde bir aşka kapılmış,karşılık bulunca mutluluktan uçmuştum.Ki bu da muhteşemdi.Arada türlü sapıklarla sarsılmış,üstesinden gelmiştim.Ki bunlar hayatın getirdikleriydi.

Ama en son verdiğim karar tamamen bana ait sayılırdı ve hayatımdaki yüz seksen derecelik değişimi tamamlıyordu.

"Evet" derken ölesiye mutluydum.Ve hala da mutluyum,ama "En geç bir ay sonra"ya "peki" derken ne düşünüyordum acaba?

Tabi ki düşünmüyordum...Son zamanda sık sık olduğu gibi Cemil'in kuşatması altındayken,hormonlarım harekete geçmiş,mantığım ise işlevsiz hale gelmişti.

Abant'ın bungalov evlerinden birindeydik.Yemeğimizi yiyip,doğal taş şöminenin önüne atılmış minderlere uzanmış,mumların titrek ışığında öpüşüyorduk.Ceylan San'ın evine yaptığımız ziyaretin üzerinden beş gün geçmişti.İki gün önce ise ana oğlun ikinci buluşması gerçekleşmişti."Yörünge",yılbaşından sonra başlayacak yeni albümün ilk konser serisine var gücüyle hazırlanıyordu ve Ferhan'ın isteği üzerine Cemil, ana kızı Can'ın evindeki stüdyoda yapılan provaya davet etmişti.Cemil'in sonradan bana anlattığına göre annesi ve kız kardeşi gruba bayılmışlar,çocuklar da arkadaşlarının yeni ailesinin samimi tavırlarını pek sevmişlerdi.Bütün bunlar sevgilimi ilk defa hediye alan bir çocuk gibi sevindirmişti.Onu bu kadar rahat gülüp konuşurken görmek şaşırtıcıydı ve bu neşeli halinin sık sık tekrarlanmasını dilemiştim içimden.

Cemil dün akşam aradığındaysa sürpriz yaparak,bugün işten sonra beni alıp,hafta sonunu şehir dışında geçirmemizi teklif etmişti.Gideceğimiz yeri açık etmemiş,sadece ufak bir çanta hazırlamamı istemişti.

Ve işte bu güzel ahşap evin romantik atmosferinde yine beraber olmanın tadını çıkarıyorduk. Masum öpücüklerle başlayan yakınlığımız,çok geçmeden yakıcı bir yoğunluğa bürünmüş,bizi devasa bir ateş fırtınasının içine sürüklemişti.Kanımız tutuşmuş ve damarlarımızda erimiş lavın amansız yakıcılığıyla dolaşmaya başlamıştı.Önlenemez bir ihtiyaç ve sabırsız bir açlıkla birbirimizde soluksuzca kaybolmuştuk.Zevkin görkemli ışık ve renk patlamalarını yaşamak kör edici ve sersemleticiydi.Ardından sonsuz boşlukta beraberce süzülerek yatışmak ise mutluluğun ta kendisi.

KARANLIKTAN ÇIK ! ("YÖRÜNGE" SERİSİ 2) (Tamamlandı)Where stories live. Discover now