1.bölüm

446K 7.9K 886
                                    

  

Herkesin kendini huzurlu hissettiği
yerler vardır. Benim huzurum da burasıydı, bu sessizlik yeşilliklerin içinde  uzanıp gök yüzünü izlemek ve o derin mavilikte kaybolmaktı.
"Azze, hadi seni bekliyorum"
" Tamam Ali, geliyorum."
Yerimden kalkıp hızla Ali'nin yanına gittim. Bu günlük rahatlama seansım bitmişti. Ali'nin koluna girip eve doğru yürümeye başladık. Aslında ev demek haksızlık olurdu kocaman malikaneye. Fazla göz alıcı ve fazla güzeldi. Bütün çocukluğum burada geçmişti. Bu büyük evde ve geniş arazilerde. Her yeri avucumun içi gibi biliyordum. Çok güzel  bahçesi ve ormanlık alanı vardı. En sevdiğim yer bahçe ve ormandı. Okul hayatımın tümü bu şehirde geçmişti. Üniversiteyi bile burada okumuştum. Çoğu emsallerim gibi farklı bir şehirde okuyabilirdim ama babamdan ayrı kalmaya dayanamadığım için Bursa da kalmaya karar verdim. Babam, Seda hanımın yanında çalışıyordu. Onun sağ kolu ve en güvendiği adamıydı. Böyle söyleyince normal bir çalışan gibi görünüyordu belki ama babam Seda hanımın dostu ve sırdaşıydı. Onun yalnızlığına arkadaşlık eden ve bütün işleriyle ilgilenen kişiydi. Seda Demirkan bu malikanenin sahibiydi. Bilinen ve saygı duyulan bir aileydi Demirkan ailesi. Fazlasıyla güçlü olan aileden birçok kişi korkardı aynı zamanda.
Ali, " Benim biraz işlerim var sonra görüşürüz küçüğüm"
" Hadi ama aramızda sadece bir yaş var Ali, nerem küçük benim."
Saçımı karıştırıp uzaklaşan Ali'nin arkasında kızgınca baktım. Hep çocuk muşum gibi davranıyordu.
" Kim sinirlendirdi benim güzel kızımı bakalım."
Omuz silkip babamın yanına gittim.
" Ali'den başka kim olacak babacım, benim çok küçük olduğumu kendisinin de fazlaca büyük olduğunu düşünüyor, ah pardon söylüyor."
Babam tebessüm edip saçımı öpünce bende ona sarıldım. Dünyada ki en değerli varlığımdı bu koca adam.
Babam, " Sana abilik yapmayı seviyor ve biliyorsun seni emanet edeceğim tek adam Ali. Onu da senin kadar seviyorum prenses."
Ali ile birlikte büyüdüğümüz için babam onu da çok severdi. Çocukluğumuzdan beri hep korur beni. Şuan mızmızlanıyorum ama bana abilik yapması beni çok mutlu ediyordu.
" Bende onu çok seviyorum."
Babam, biliyorum der gibi başını sallayıp sevgiyle alnımı öptü.
Babam, " Seda hanım, seni soruyordu bebeğim. Önce onun yanına uğra."
" Tamam."
Eve girdiğimizde babamdan ayrılıp üst kata çıktım. Seda hanımın çalışma odasına doğru ilerleyip kapıyı çaldım. Aldığım onayla içeri girdiğimde başını dosyalardan kaldırıp bana baktı.
Seda hanım," Bende seni bekliyordum Azze, sanırım artık yaşlandım bu işler için."
Önünde ki dosyaları işaret ettiğinde tebessüm edip yanına oturdum. Lise sondan beri işlerine yardım eder, arada onunla görüşmelere katılırdım. iş yaptığı çoğu kişiyi tanırdım. Seda hanım, birçok işle ilgileniyordu. Ailenin en büyüğü olduğu için her şey onun onayından geçerdi. Herkesin saygı  görterdiği bir kadındı.

  Bütün istekleri yerine getirilen verilen her emre itaat edilmesini isteyen biriydi Seda hanım. Sert bir mizaca sahip, katı ve disiplinli bir insandı. Ayla ve Asaf Demirkan adında iki torunu vardı.
Bütün işleri ve aileyi yöneten velihatlar arada bir babaannelerini
ziyarete gelirlerdi. Asaf beyi pek görmesemde Ayla hanımla her geldiğinde görüşürdük.
Seda hanım, " Ormana yürüyüşe mi çıktın yine."
Başımı dosyadan kaldırıp bana sevgiyle bakan gözlerine baktım. Herkes için sertti bakışları ama bana bakınca yumuşardı.
" Evet, biliyor sunuz çok seviyorum ormanlık alanı."
Seda hanım, başını sallayıp dosyasına döndü.
Seda hanım," İstediğin ağaç türleri varsa ektirelim."
" Bir çok ağaç ektik. Onlar tam yeşersin bakarız sonra."
Bahçeye sevdiğim bütün meyve ağaçlarını ektirmişti. Bu sene ormana birçok fidan bile ekmiştik birlikte.
İkimizde işe yoğunlaşıp çalışmaya başladık. Bir saat sonra elimde ki dosyayı kapatıp ona uzattım.
" Bitti. İzninizle ben çıkayım, sizde biraz dinlenin çok yoruldunuz bugün. Zaten hastasınız bu kadar yormayın kendinizi"
" Haklısın dinlensem iyi olacak. Önce  babanı yanıma gönder onunla biraz  konuşup öyle istirahat ederim."
"  Tamam, kendisine iletirim."
Odadan çıkıp babama haber verip kendi odama çıktım. Duş alıp yatağa geçtiğimde hemen telefonu aldım. Bildirimlere baktıktan sonra arkadaşlarla biraz sohbet ettik. Uzun bir gır gırdan sonra uzanıp neler yapabileceğimi düşünmeye başladım.
Ben Azze Poyraz 23 yaşındaydım artık. Tek ailem babamdı. Annem ben küçükken öldüğü için babam büyütmüştü beni. Bütün dünyam babam olduğu için onu burada bırakamıyordum. Ama artık kendi işimi yapmak istiyordum. Burada çalışmak istemediğimi artık babama söylemem gerekiyordu. Yarın ki ilk işim bunu babama ve Seda hanıma bildirmek olacaktı. ilk söylediğimde Seda hanım çok sert tepki vermişti. Yanında çalışmamı istediğini bana güvendiği söyleyip yanında ayırmamıştı. Ama ben kendi işimi yapmak istiyordum artık.

ASAF-I AZZE TUTKUSU  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin