24.bölüm

142K 5.2K 295
                                    

Gelen kapı sesi ile gözlerimi açtım.
Hale,"Azze öldünüz mü kızım ya uyansanıza"
Kısık çıkan sesimle,
" tamam Hale uyandık"
Hale," Hele şükür kapıda ağaç oldum resmen "
Hale söylenerek kapıdan uzaklaşınca bende yataktan çıkma girişiminde bulundum ama hareket dahi edemedim. Asaf'ın belime sıkı saran kolları sayesinde kımıldayamıyorum bacağı ile bacağımı sarmış kısa olan geceliğim biraz daha yukarı çıkmıştı.
" Asaf..."
Asaf," hımmm"
" kalkmalıyız öğlen oldu nerdeyse "
Asaf kollarını biraz gevşetip yüzümü kendine çevirdi. Saçları dağılmış uykulu gözlerle bana bakıyordu. Bu adam sabahları daha mı güzel oluyordu. Dudağıma kısa ve sert bir öpücük bırakıp geri çekildi.  Gözleri açıkta kalan göğüslerime oradan da bacaklarıma kaydı. Siyah bakışları bile içimi ısıtıyordu bu adamın, yatakta doğrulamak için hareket ettiğimde kollarını çözüp benden önce oturur pozisyonuna geldi.
Ne olduğunu anlamadan belimden tutup beni kucağına çekti. Ata biner gibi kucağına oturtmuştu beni.
Şaşkınlıkla ona bakınca

Asaf," Şu koca gözlerin şaşkın olduğunda daha da büyüyor yüzünün bu hali çok komik "
" nasıl komik dalga geçme benimle Asaf ya "
Asaf kollarını belime sarıp beni iyice kucağına sabitledi.
" ne yapıyorsun Asaf bırak beni kalkalım artık ayıp oldu Hale ve Toprağa. "
Asaf," kime ne benim ne yaptığımdan istediğim şeyi istediğim zamanda yaparım "
Asaf'ın dudakları tekrar dudaklarımı bulunca kendimi ona karşılık verirken buldum. Bedenim benim talimatım dışında Asaf'a karşılık veriyordu artık.
Asaf bana hükmetye başlıyordu artık kalbim bedenim onun hükmüne uyuyordu. Tutku dolu ve derin olan öpücüğü aklımı başımdan alıyordu.
Parmaklarımı saçlarından geçirip yoğun olan öpücüğüne karşılık vermeye çalışıyordum.

Asaf elini kalçama indirip beni kendine bastırdı. Küçük bir inleme kaçtı dudaklarımda bu Asaf'ın daha da hızlı hareket etmesini sağladı.  nefes alamadığımı anladığımda geri çekildim Asaf'da bunu anlayıp bıraktı dudaklarımı ikimizde hızla nefes alıp veriyorduk. Asaf yoğun gözlerle gözlerime ve dudaklarıma bakıyordu. Asaf alnını alnıma yaslayıp " çok güzel dudakların var ve onlar sadece benim bana ait diğer her yanın gibi"
Asaf'ın arsız elleri bütün vücudumda dolaşıyordu. İçimde ki duygulara yenilmeden hemen kalkmalıyım.
Asaf," ne zaman benim olacaksın Azze bu kadarıyla yetinemiyorum artık. "
Biten cümlesi ile beni kendine bastırıp onu anlamam içi onu hissetmemi sağladı.
" Bilmiyorum Asaf kapalı bir kutu gibisin seni görmeme tanıma izin vermiyorsun "
Asaf," ne görüyorsan o Azze dışarda da içerde de hep aynı adamım "
" Bilmiyorum Asaf hazır hissetmiyorum daha "
Asaf," Ben hazır olmanı sağlarım güzelim "

Gelen telefon sesi ile Asaf dudaklarıma bir öpücük daha kondurup telefonuna uzandı bende kalkıp üstümü giymek için öbür odaya geçtim.
Şuan kafedeydim önce eve geçip üzerimi değiştirip sonra kafeye gelmiştim. Hale bütün yol boyunca arabada beni sıkıştırıp neden odadan geç çıktığımızı sorup durmuştu.
Tabi bende onun ve Toprağın neler yaptığını sormuştum.
Yolculuğumuz tatlı bir çekişme ile geçmişti.  Toprakla arası düzelmişti. İkisininde gözleri gülüyordu.
Gelen telefondan sonra Asaf'ın yüzü sertleşmişti yolunda olmayan bir şey vardı galiba.
Babama Hale'nin yerini nereden öğrendiğini sorunca Hale'nin onu aradığını söylemişti. Babam Hale'nin yetimhanede büyüdüğünü bildiğini söylemiş artık benim iki kızım var demişti.
Babam," Azze kızım Hale çok iyi bir kız güzel bir kalbi var oda benim bir kızım artık. Yanıma gelip ' beni koruyan bir ailem yada babam hiç olmadı Ahmet amca ailesi olmayanı eziyorlar hep nede olsa kimsesi yok diye ben sizi çok sevdim bana da bir baba gibi davranırmısın benim de babam olurmusun herşey kan bağı olacak diye bişey yok ki değil mi. '
Hale bunları söyleyince kendime kızdım bunu ona ben söylemeliydim diye Azze ona da kendine de iyi bak olur mu güzelim. "

ASAF-I AZZE TUTKUSU  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin