51.bölüm

87K 3.4K 611
                                    

Mutlulukla başlayan bir günün mutsuzlukla bitmesi, gün içinde yüzünde silinmeyen gülümsemenin bir anda solması, acıtan hatıraların tekrar gün yüzüne çıkması balyoz yemiş etkisi yaratıyordu.
Geçmiş gelmişti, yarım kalan geçmiş eksik kalan geçmiş gelmişti.
Kanlar içinde yatan kadına baktım, yüzü kanlar içindeydi ama yine de güzeldi, gözlerim usulca Asaf'ı buldu ne hissettiğini bilmek istiyordum, harelerim gözlerini buldu o da bana bakıyordu, ne anlatıyordu gözleri bana korku, şaşkınlık, endişe, yaralı bir adam vardı o derinliklerde, acı çeken bir adam.
Usulca kapadı gözlerini seninleyim diye tekrar baktı gözlerime yavaşça kıpırdadı dudakları ' Dünyam ' dedi bana, içimi saran karanlık yok oldu bir anda ruhuma batan iğneler tek tek çıkıp yerini tatlı bir acıya bıraktı, kalbim atmaya başladı, ruhum nefes almaya, şefkatle baktı gözleri bana sonra tekrar ona döndü gözleri.
Kıskandım o an gözlerini bana değsin sadece bakışları bir tek beni bulsun.
İçime bir ateş düştü sonra alevlenmeye başladı eğer Asu geldiyse savaş da başladı demek ki.
Ben Azze kendim çekilmediğim sürece şimdiye kadar hiç bir savaşı kaybetmeyen kadındım.


Toprak önce bana sonra Asaf'a bakıp Asu'yu kucaklayıp arabaya taşımıştı.
Hastahaneye gittiklerinde bende gitmiştim, evde kalıp olayları uzakta izlemeye hiç niyetim yoktu, kimse de ses çıkarmamıştı zaten.
Ameliyattan çıkan doktor bize doğru gelmeye başladı.
Asaf'ın elini daha çok sıkmaya başladım o an, korkuyordum belki de beni bırakmasından.
Asaf alnıma dudaklarını batırıp geri çekildi gergindi hemde çok gergindi.
Ona daha çok sokulup doktoru dinlemeye başladık.
" Asaf bey, Asu hanım baya hırpalanmış vücudun da bir çok ezik var, kaburgası çatlamış ve çok kan kaybetmiş bebeğini düşürdüğü için, bu gece yoğun bakımda kalacak önlem amaçlı, geçmiş olsun efendim izninizle. "
Doktor gittiğinde herkes şaşkındı.
Bebeği ölmüştü ne kadar da zor bir durumdu.
Hale," Hamileymiş. "
Ayla," Asu'nun hatasını yine başka  bir can ödedi. "
Asaf için bunu söylediğini anlamıştım.
Toprak," Neden geldi ki. "
Cem," Hangi yüzle gelebiliyor. "
Bora," Nerden buluyor bu cesareti yaptığı şeyden sonra. "
Anlaşılan burda onun gelmesinden memnun olmayan bir tek ben değildim. Hepsinin yüzünde öfke vardı.
Asaf," Yoruldun hadi eve gidin güzelim. "
Korkuyla yutkunup gözlerine baktım burda mı kalacaktı onun yanında.
" Sen gelmiyor musun. "
Asaf," Çocuklarla bu olayı araştırıp geleceğim güzelim. "
" Ne için araştıracaksın Asaf. "
Asaf," Onu benim evimin önüne attılar, kim yapmış ne amaçla yapmışlar neden evime getirdiler bunu bilmeliyim. "
Başımı sallayıp hep birlikte dışarı çıktık.  Tam arabaya binecekken Asaf yanıma gelip kollarını bana sarmıştı.
Hiç beklemeden bende sardım kollarımı o kadar iyi gelmişti ki bu sarılma sanki yeniden nefes alıyordum.
Asaf," uyu güzelim beni bekleme geç gelirim büyük ihtimalle. "
Başımı kaldırıp gözlerine baktım onda en çok sevdiğim yeri gözleriydi.
" Geleceksin değil mi. 
Asaf yutkunup alnını alnıma yasladı.
Asaf," Böyle bakma bana tabi ki geleceğim senden başka gidecek evim mi var benim. "
" Benim de senden başka evim yok ki"
Asaf," Olmasın zaten nasıl benim ki yoksa senin kide olmasın. "
Asaf beni öpüp gittiğinde bizde Ayla'nın arabasıyla eve gelmiştik.
Ayla benim yanımda kalmak istediğini söyleyip gitmemişti.
İkimizde sessizce oturmuş sonra uyumak için odalarımıza çekilmiştik.
Ne kadar uyumaya çalışsamda olmuyordu. Yataktan çıkıp Asaf'ın tişörtünü giyip yine yatağa girdim. Yastığınada sarılıp uyumaya çalıştım.
Onun kokusu beni mayıştırmıştı.
Beni saran kollarla uyanmıştım derin uykumdan.
" Asaf ... "
Asaf," Uyu güzelim burdayım. "
Başını boynuma gömüp derin nefes alıp dudaklarını boynuma bastırdı.
Bir kaç dakika sonra aldığı düzenli nefesler ile uyuduğunu anladım.
Sabaha karşı gelmişti ve içmişti.
Onun için mi içmişti....


Ne yapsam da aklımdaki düşünceler için bir daha uyuyamamıştım.
Gün doğmuştu karanlığın yerini aydınlık almıştı.
Bana sıkıca sarılan adama dönüp yüzünü izlemeye başladım.
Sert hatlarını güzel gözlerini ipek gibi dağılan saçlarını izledim doyasıya.
Çok seviyordum tarifi olmayan bir sevgiydi bu içime sığmayan bir aşktı bu, Asaf'ın aşkı, Asaf'ın tutkusuydu...
Parmaklarımla okşadım bütün yüzünü, dokunduğum her yeri yine sevdim yine aşık oldum.
Asaf gözlerini açınca elimi çektiğimde elimi tutup avuç içimi öpüp tekrar yüzüne bastırdı elimi.
Asaf," devam et güzelim bana dokunmanı seviyorum. "
" Hımm başka neyimi seviyorsun. "
Asaf," gülüşünü, masumluğunu, beni öpüşünü, senin yaptığın her şeyi seviyorum. "
" Asaf ben seni çok seviyorum. "
Asaf'a sokulup başımı göğsüne yasladım kalbinin üzerinden öpüp başımı boynuna gömdüm.
Asaf," Yeniden doğdum seninle, seninle nefes aldım ben dünya bir yana sen bir yana canımdan değerlisin sen Azzem. "
Aşkla gözlerine baktım sevdiğim adamın ipek gibi saçlarını geri çekip yüzünün her yerini öpmeye başladım. Öptüm,  öptüm, öptüm....
Yorulana kadar öptüm oda ses çıkarmadı, yüzünde oluşan gülümseme ile bütün öpücüklerime tebessüm etti.


ASAF-I AZZE TUTKUSU  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin