55. bölüm

85.8K 3K 328
                                    


   Asaf' dan

    Yoktu....
Hiçbir yerde yoktu. Deli gibi onu arıyordum, sanki hiç olmamış gibi öyle biri yokmuş gibi.
Benim güzel sevgilim karanlık zindanlarınım ışığı, bana baharı getiren sevgili ne kadar da çok sevmişim seni bunu sen gidince daha iyi anladım.
Zaten hep öyle olur değil mi terk edilince, onsuz kalınca anlarsın sevdiğini, aşık olduğunu.
Her gece rüyalarımı süslüyordu bir çift zümrüt göz, gülüşüyle huzurum oluyordu.
Azzem..... Benim güzel ceylanım, bu kadar mı kırıldın bana sevgilim, acıyorum sensiz aldığım nefes bile acıtıyor Azzem...
Kalan son yudum içkimi de yudumlayıp odamdan çıktım.
Zamanı gelmişti artık ailemin intikamını alma vakti gelmişti.
Azze'yle mutlu olmanın tek yolu buydu. Hiç bir engel olmamalıydı artık, onu bulunca tekrar kendi kadınım yaptığımda korku olmamalıydı hayatımızda.
Kadınım, bunu söyleyince bile yüzümde ister istemez bir gülümseme oluşuyor.
" Çok özledim seni Azzem çok. "
Salona geçtiğim de herkes burdaydı. Yola çıkıyorduk bu gece herşey hazırdı. Hale sıkıca Toprağa sarılmış gözleri dolu dolu bakıyordu.
Gelme demiştim ona ama her şeye rağmen bizimle olacağını yanımızda olacağını söylemişti. 
Çocuklar bana bakınca hepsine baş selamı verip tekli koltuğa oturdum.
Bana olan bakışlarından anlıyordum onları benim için üzülüyorlardı.
Baktıkları adam acı çeken bir adamdı, hem sevdiğinin acısını hemde geçmişin acısını çeken bir adam.
Zayıflamıştım onlara göre tabi ben fark etmiyordum, solgundum daha da soğuk bir adama dönüşmüştüm, Azze gittiğinden beri hiç gülmeyen bir adama, merhametsiz, öfkeli bir adama hemde.


Bulut, " Hazırız biz çıkalım mı. "
" Adamlar. "
Cem," Hepsinin görev yerini söyledim oraya gittiğimizde yine talimat veririm. Şuan orda bizi bekliyorlar. "
Başımı sallayıp onayladım.
" Toprak sen burda kal biz gelene kadar burada ki işlerle ilgilenirsin."
Toprak," Burda kalmaya niyetim yok Asaf ikide bir bunu söylemeyin artık. Bunu Hale için yaptığınızı biliyorum ama eğer öleceksek hep birlikte ölürüz, Hale de bunu anlayacak biri zaten değil mi hayatım. "
Hale," Ben kal diyemiyorum ama git de demiyorum. "
Bora," Sorun değil kızılım sevdiğin adam sonuçta bu maymun surat, kimse seni suçlamaz bunun için. "
Hale umutlu dolu gözlerle Toprak'a bakınca, Toprak kaşlarını çatıp Hale baktı, bu hayır gidiyorum demek ki.
Hale kalkıp mutfağa doğru hızla gitmeye başlayınca Toprak da ardından gitti.
Başımı koltuğa yaslayıp gözlerimi kapattım, belki onun hayalini görürüm diye.
" Haber yokmu. "
Bulut," Yok her yere baktık ama yok, çok iyi saklanıyor prenses. "
"  Yağmur da Hale de yerini biliyor ama söylemiyorlar. "
Cem," Buluruz, buhar olup uçmadı sonuçta. "
Ayla," Azze istemeyene kadar kimse ona ulaşamaz. "
" Gitmeden önce son defa görmek istedim, belki bir daha hiç.... "
Ayla," Böyle söyleme ne demek son defa Asaf, birinize bile bir şey olmayacak buna izin vermem asla."
Bora," Görürsün abi ya önünüzde uzun yıllar var daha hem  amca olacam ben. "
Bulut," Onu seviyorsun ondan bahsederken bu o kadar belli ki. "
Cem, " İsmini andığında bile gözlerinin içi parlıyor, sen aşıksın hemde. "
" Ölecek kadar. "


Toprak," Gidelim mi  artık. "
Yerimden kalktığımda Hale de geldi gözleri ağlamaktan kan gölüne dönmüştü.
Bora hemen yanına gidip sıkıca sarıldı ona.
Bora," Ne yaptın lan kızılıma, gözlerine bak kızın. "
Toprak," çocuk gibi ağlıyor ilk defa mı böyle bir riske giriyoruz sanki. "
Bulut," Sakin ol, korkuyor oda. "
Toprak," Ben dışardayım. "
Toprak dışarı çıkınca Hale'nin yanına gittiğimde bu sefer bana sarıldı.
" Korkma mümkün olduğu kadar onu çatışmadan uzak tutarım. "
Hale," Be-n,.... Ben hepiniz için korkuyorum lütfen sapa sağlam geri dönün. "
" Hale, Azze nasıl.? "
Hale," Asaf ben bil...."
" İyi olup olmadığını söyle sadece buna ihtiyacım var. "
Hale "  Senin gibi oda, sadece bunu söyleyebilirim. "
" Teşekkür ederim. "
Cem," Ağlama artık elma şekeri."
Hale," Benim tek ailem sizsiniz lütfen dikkat edin. Toprak benim sevdiğim ise sizde abilerimsiniz. "
Bulut." Sende bizim sümüklü kız kardeşimizsin. "
Hale," kardeş her haliyle sevilir. "
Bora," Oy oy senin o tatlı diline kurban kız, abilerini de severmiş. "
Hale," Şebek. "
Bora," kızıl kafa. "
Dışarı çıktığımızda Toprak arabaya yaslanmış sigara içiyordu.
Yanına gittiğimizde kollarını açınca Hale hemen girmişti kollarının arasına.
" Abla her şey sana emanet. "
Ayla," Neden bana emanet bende geliyorum. "
" Gel de kızma şimdi. İnsanı insanlıktan çıkarıyorlar sonra da Asaf kızıp delirdi diyorlar.  Abla hiç bir yere gelmiyorsun.! "
Ayla," Bana bak çocuk benim kafamı bozma bağlasan yine durmam burda, o adamların bile tutamaz beni, eğer intikamsa bu benim de intikamım. "
" Lan...!  Ne işin var senin orda kadın halinle. "
Ayla," Eşit bir ülke burası kadını erkeği mi var, hem biliyorsun sevgili babaanemiz etrafında ki bütün kadınları çok güzel eğitir buna en güzel örnekde senin sevgili karın. "
Ayla koşup arabasına binince diğerleri de ne kadar itiraz etsede dinlememişti.
Şimdi yanımda götürmesem biliyordum ki arkamdan gizlice gelirdi.
" Ahh babaanne ahhh neden yetiştirdiğin bu baş belalarını ve neden benim başıma salıp  bana bıraktın ki. "


ASAF-I AZZE TUTKUSU  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin