18.bölüm

141K 5.7K 398
                                    

Ayla'nın bana bakıp ima ettiği şeyi anlamamıştım. Anlaşılan seda hanımın bir çok gizli şeyi varmış.
Asaf,"Ayla ne demek istiyorsun geçen seferde işi yapanı da bulamadık elimizde sadece bir isim var buna yapan her kimse bizi çok iyi tanıyor"
Asaf bunları yüzünden hiç eksilmeyen öfkeysiyle dile getirmişti.
Ayla, " Eğer yine o isim çıkarsa sanırım biraz korkmamız gerekecek, neyse ben artık gideyim yapmam gereken işlerim var hoşçakalın."
Ayla yanımızdan ayrılınca oda da Asaf'la yalnız kalmıştık. Başımı çevirip Asaf'a bakınca bana baktığını gördüm. Bazen o kadar yoğun bakıyor ki kendimi çıplak hissediyorum.
Asaf," Kafe de daha dikkatli ol mümkün olduğu kadar kimseyle konuşma korumaların sayısını artırdım. Şüphelendiğin bir durum olursa hemen beni ara Azze tamam mı"
Başımı tamam anlamında salladım. Peki ya babam ne olacaktı gözlerinin içine bakınca sanki ne düşündüğümü anlamış gibi
Asaf," En iyi adamı mı görevlendiricem en kısa zamanda bilgi alır. "
" Nerede hangi şehirde olduğunu bilmiyorum ama babamı hemen nasıl bulacaksın ki"
Asaf, " Sence bu benim için bir sorun mu Azze babanın nerede olduğunu bulmak benim için basit bir şey ki zaten onun nerede olduğunu biliyorum."

Ne yani Asaf babamın yerini biliyormuydu. Babam mı söylemişti ona peki ama neden bana söylemedi ki Ali bile yerini bilmiyor.
" Nerede babam ne için gitti ne yapıyor orada. "
Asaf," Bu açıklamayı baban yapmalı ben değil. "
Doğru söylüyordu bunu babam söylemeliydi.
"teşekkür ederim babam hakkında bilgi alırsan ben odamdayım."
Asaf, " Bana teşekkür etmene gerek yok Azze  sen benim eşimsin bunu unuttun mu."
"Her seferinde hatırlatıyorsun unuturmuyum hiç ayrıca beni koruduğun için de teşekkür ederim"

Odadan çıkıp kendi odama girdim, Asaf bu olaylar yüzünden çok gergin ve sinirliydi. Yaptığı telefonun görüşmelerinde ne kadar öfkeli olduğu belliydi. Asaf evden çıkınca bende bütün gün odamdan çıkmadım. Eski arkadaşlarımla konuştum biraz da kitap okumuştum.
Şimdi ise yeni bir güne başlıyordum. Üstümü giyinip aşağıya indiğimde Asaf kahvaltı yapıyordu. Günaydın deyip bende yerime oturup kahvaltı mı yaptım. Asaf'ın ara ara bana baktığını bilsemde ben hiç bakmamıştım.
"Bugün Hale'nin yanına gitmek istiyorum"
Asaf, " olur korumalarla gittiğin sürece sorun yok"
" Sonra da Ali ile görüşmek istiyorum"

Bunu söylediğimde Asaf sert bir şekilde bana bakıp
" Şansını fazla zorlama karıcım Hale'yi gör gel yada bütün gün evde otur sen bilirsin.
" Ali benim arkadaşım "
Asaf," umrumda mı "
Kendini beğenmiş pis mafya bozuntusu sinirlenip masadan kalktım zaten doymuştum. Gideceğim sırada
Asaf," Kolumun sargısını değiştir karıcım"
Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım. Hızla koltukta oturan Asaf'ın yanına gittim. Bütün malzemeleri buradaydı. Üstünde siyah bir tişört olduğu için çıkarmak zorunda kalmamıştı. Yavaşça sargı bezini açtım. Biraz kan bulaşmıştı. Gerekli olan ilaçları sürüp tekrar sarmaya başladım. Kendimi o kadar çok kaptırmıştım ki Asaf'a bu kadar yakın olduğumu fark etmemiştim.

İşimi bitirip başımı kaldırdığım da Asaf'la göz göze geldik. Bana çok yakın olduğu için verdiği nefesi dudaklarıma çarpıyordu. Baş döndüren kokusu kalp atışları mı hızlandırmıştı.
Banu, " Asaf biraz konuşalım mı"
Banu'nun sesiyle hızla doğruldum.
Banu'ya baktığımda öfkeyle bana bakıyordu. Bir elini yumruk yapmış diğer eliyle çantasını sıkıyordu.
Asaf," Çalışma odasında konuşalım "
Asaf kalkıp yukarı doğru çıkınca Banu da onu takip etti.
Hale'nin yanına gitmek için yukarıya çıkıp üstümü değiştirdim. Kapının önünden geçerken Banu'nun sesini duydum. Kapı dinleyen biri değilim ama benim adım geçtiği için durmak zorunda kaldım.
Banu, " Azze'yi seviyormusun Asaf"
Asaf, " Ne zamandan beri bana hesap soruyorsun Banu."
Banu, "Ne haddime, çatışma olunca ilk ona koştun Asaf onu korudun bende yanındaydım ama sen onu korudun."
Asaf, "Azze benim karım"
Banu, " Ne yazık ki öyle onun yerinde olmak için her şeyi mi verirdim"

ASAF-I AZZE TUTKUSU  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin