71. bölüm

84.3K 2.6K 1.1K
                                    

Yeni bölüm geldiiiiii 😍😍😍😍😍

********

Ölüm hiç bir insana yakışmıyordu.
Ne kadar kötü olsa da ölen kişi insanın içinde bir burukluk bırakıyordu. O artık yoktu. Belki de bunun için artık hakkını helal ediyordu insanlar çünkü ölüm başkaydı. Geri dönüşü yoktu, soğuktu, hissizdi ve acıydı.
Asu, yerde kanlar içinde yatıyordu. Hepimiz şaşkınlıkla ateş eden kişiye bakıyorduk. Benim gibi burda ki herkes şaşkındı.
Ateş, gözleri dolarak bakıyordu aldığı cana, oda yenilmişti aslında gözlerinde ve çöken omuzlarında ne kadar yorgun olduğu belli oluyordu.
Silahını yavaşça indirip beline taktı.
Hiç bir duygu barındırmayan bakışlarla bize bakıp sırtını dönerek burdan çıkmak için adım attığında Asaf'ın sesiyle yerinde durdu ama yüzünü bize dönmedi.
Asaf," Neden yaptın. "
Ateş," Yalanlarla benden her şeyi mi çaldığı için intikamı mı aldım. "
Asaf," Sen akıllı bir adamdın Ateş, gerçekten seni kandırdığına inanmalımıyım. "
Ateş," Neye inanmak istiyorsan inan Asaf, bunu aranıza dönmek için yada beni kabul etmeniz için yapmadım. Önce benim kendimi affetmem gerek.
Asu, artık çok değişmişti bunu sizleri öldürmek için yaptığı plandan sonra daha çok anladım. Ama unuttuğu bir şey vardı ne kadar ihanet etsemde öldürmek istediği kişiler benim de dostlarımdı. Ben hatamı ilk yılda anladım ama dönmedim buda benim cezamdı, bundan bir şey çıkarma ölmesi gerekiyordu öldü. "
Asaf," Hatanı anlaman iyi bir şey, umarım tekrarı olmaz çünkü herkes benim gibi hayatını bağışlamaya bilir."
Ateş," Bunu biliyorum. Neler kaybettiğimi de. Ve özür dilerim. "
Hale, üzgün gözlerle Toprağa bakınca gözlerini kaçırdı Toprak. Bunu Bulut, Cem ve Bora da yapmıştı.
İhanetin affı yoktu belli ki bu adamlar için ama bilmedikleri bir şey vardı şuan hayatta olmaları Ateş sayesindeydi.
" Sinyali veren sendin değil mi? Toprak ve Bora'nın yaralandığı ve Cem'in kaçırıldığı gün Ayla'ya haber veren sendin. "
Ayla, çatışma olduğu gün başka birinden haber aldığını ve çatışma anında başka adamların olduğunu söylemişti ama o adamları babamın adamları sanmıştı.
Sonra bunu araştırdığımız da orta da başka birilerinin olduğunu anlamıştık.
Ateş, sessiz kalarak dışarıya doğru ilerlemeye başladı. Ayla ona doğru hareket edince Asaf, onun kolunu tutarak buna engel oldu.
Ayla, üzgün gözlerle Asaf'a bakıp kolunu çekti.
Ayla, anaç ruhlu bir kadındı, kin tutan bir yapısı yoktu. Çok güzel bir kalbi vardı. Bir zamanlar Ateş de onun için değerliydi belli ki hala da içinde bitirememiş onu kalbinde silememişti.

Ayla, hızla kapıdan çıkmak üzere olan Ateş'e yetişip kolunu tuttu.
Ateş, yorgun gözlerle Ayla'ya bakınca Ayla, kollarını bir anne gibi boynuna dolayıp Ateş'in başını omzuna yasladı.
Ateş, şuan bir enkazdan farksızdı, o kadar boştu ki bakışları sanki bu hayattan değilmiş gibi.
Ayla'nın bu hareketi ile şaşırmıştı.
Ayla," Hatanı anlaman ve özür dilemen çok güzel bir davranış küçük prens, ne kadar kırgın olsamda sen benim için hala değerlisin. "
Ateş," Hala bir anne gibisin. "
Ayla," Alışkanlıklar kolay kolay bırakılmıyor. Gönlümü almak için bir şeyler yapabilirsin belki, bir anne her zaman çocuklarını affeder. "
Ateş, " Benim annem değilsin ama. "
Ayla," Biliyorum senin annen değilim, ondan daha değerliyim senin için."
Ateş," Burda olmayı hak etmiyorum."
Ateş, Ayla'dan ayrılıp burdan hızla çıkınca söylediği son şeyle Ayla'nın gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı.
Ateş," Teşekkür ederim anne, beni hep sevdiğin için. "
Asaf, ablasının yanına giderek kollarının arasına alarak sıkıca sarıldı.
Asaf," Bu onun tercihi abla, onun için ağlama buna değen biri değil. "
Ayla," Onu en iyi ben bilirim çok pişman oda çok acı çekmiş kalbini biliyorum onun ve benim koca bebeğim o. "
Asaf," Bu kadar mı yani hemen affettin mi onu. "
Ayla," Burda tek suçlu o değil tamam hata yaptı ama bu hatadan güzel bir aşk doğdu, eğer onun hatası olmasaydı sen ve Azze de olmazdı."
Cem," Artık burdan gitmeliyiz bunları sonra konuşuruz polis birazdan burda olur hemen çıkalım. "
Asaf, bana elini uzatınca yanına gidip elini tutarak birlikte dışarı çıktık.
Arabalara binip hızla burda uzaklaşmaya başladık.
Hepimizin kafasında suru işaretleri vardı. Ateş, sandığımdan daha çok hayatlarında bulunmuştu burada ki herkesin, ben normal bir arkadaşlık sanıyordum ama galiba daha fazlası vardı. Bunun için Asaf, onu ihanetine rağmen öldürmemişti belki de bir zamanlar onlar için çok değerli olduğu için hayattaydı.
Hatalar bazen insanları dönülmeyecek bir yola zorluyordu.
Asaf'ın durgun hali beni rahatsız ediyordu. Arabaya bindiğimizden beri sessizdi. Bu durgunluk Asu için değildi biliyorum. Bu Asu için arkadaşını kaybettiği için oluşan bir boşluktu. Dalgınca dışarıyı izleyen güzel adamımım elini tutup koca ellerine öpücük bıraktım.
Bana dönen bakışları aşkla ışıldamaya başladı. Yüzü sertti ama bana bakınca değişiyordu bakışları.
" İçinden geldiği gibi davran sevgilim, senin ne kadar karanlık bir adam olduğunu söyleselerde çok güzel bir kalbin var, belki de ona bir şans daha vermelisin. "
Asaf," Asla, yine ihanet eder. "
"  Yaptığı tek hata ve ihanet Asu'ydu değil mi?  Başka hataları oldumu yada ihaneti. "
Asaf," Bir kere yaptıysa hep yapar Azzem, başka hatası olmadı ama benimle uğraşmayı hep çok sevdi. "
Başımı Asaf'ın omzuna yasladığımda hiç zaman kaybetmeden dudaklarını saçlarıma bastırdı.
" Neden Ayla'ya anne dedi. "
Asaf," Ayla, ona gerçek bir anne oldu çünkü annesinden hiç görmediği sevgiyi ve şefkati onda buldu. "
" Benim gibi anne sevgisi görmedi oda öyle mi. "
Asaf," Hayır güzelim senin annen hayatta olmadığı için o sevgiyi görmedin ama Ateş'in annesi hayattaydı ve biraz sorunluydu. "
" Anladım onunda pek iyi bir geçmişi yok galiba. "
Asaf," Herkesin hayatında acılar ve eksikler vardır güzelim, onun tek farkı yalnız olmasaydı. "


ASAF-I AZZE TUTKUSU  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin