4.Bölüm

91K 4.8K 3.5K
                                    

Evin içinden bahçeye geçtikten sonra tanıdık bir yüz görmek için etrafa bakındığım sırada Baran'la göz göze gelmiştim, bana eliyle gelmemi işaret ettiğinde gülümseyerek yanlarına ilerledim.

Altına siyah bir kot, üstüne lacivert bir kazak giymişti. Bu çocuğa her renk yakışıyordu galiba.

Beni baştan aşağı süzünce utandığımı belli etmemeye çalışarak yanlarına ulaştım. Hakan beni görünce "Bu ne güzellik!" dedi.

"Teşekkürler."

"Sence nasıl olmuş Baran?" diye sordu Hakan. Baran'ın da konuşmasını istermiş gibi bir hali vardı.

Önceden bana bakan Baran soruyla birlikte Hakan'a bakıp "Güzel." dedi.

"Bunu benim suratıma bakarak söylemen beni biraz tedirgin etti kardeşim." diyen Hakan'a kıkırdadım. Baran ise ters bakışlar atmıştı.

"Poyraz mı davet etti seni?" diye sordu Baran. "Sadece kendi arkadaşlarını ve seni davet etmiş."

"Aramız iyiyken davet etmişti, şu an görse ne tepki verir bilmiyorum. Sanırım onu bulmalıyım." deyip etrafa bakındım. "Birazdan geleceğim."

Masaların arasında dolaştım ama görünmüyordu. Melek'i arkadaşlarının arasında gördüm ama bu kalabalıkta ona Poyraz'ı sormak gelmemişti içimden.

Çalışanlardan birine sormak en mantıklısıydı. "Pardon? Poyraz'ın nerede olduğunu biliyor musunuz?"

"Poyraz Bey en son odasındaydı."

"Teşekkürler."

Evin içine girdim ve gizlice merdivenlerden çıkacakken Poyraz aşağı inmeye başlamıştı.

Göz göze gelince şaşırdı, bir süre yüzüme bakıp kısa bir süre vücudumu süzdükten sonra tekrar gözlerime baktı. "Kaçamazsın artık." dedim merdivenin tam önünde durup.

Son basamağa kadar indi. Sadece bir basamak üstümdeydi ama topuklularım olduğu için neredeyse aynı boydaydık.

Gereğinden fazla yakın olduğumuzu algılayınca geri çekilmeye çalıştım ama beni durdurdu. "Ben kaçamıyorsam sen de kaçamazsın."

"Ben, özür dilerim. Sinirlendiğim için mantıklı düşünemedim ve biliyorsun, sen ilgiyi seven birisin. Sırf bu yüzden yaptığını düşündüm ve pişmanım." deyip suratına bakmaya çalıştım.

"Tamam, biliyorum genelde kızlarla oynuyorum. Ama seninle asla oynamam. Onları kaybetmeyi göze alabilirim ama seni alamam." Zaten yakındık, daha da yaklaşınca beni öpeceğini sandım ve kalbim yerinden çıkacak gibi oldu.

Benim gerildiğimi görünce gülüp "Merak etme, seni dudağından falan öpmeyeceğim. Benden nefret etmeni göze alamam." dedi ve alnıma bir öpücük kondurup geri çekildi.

Ben konuşamayınca "Hadi, partiye dönelim." deyip yanımdan geçerken "Bu çok özel bir şey ama kabul edemem, üzgünüm." dedim sonunda konuşup. Çantamdan kolye kutusunu çıkarmıştım.

Poyraz kutuyu görünce "Mira, bunu senin için aldım. İtiraz istemiyorum." dedi.

"Ben de kabul edemem diyorum. Alırsam içim asla rahat etmez."

"Ben geri alıp ne yapacağım?"

"Ablana ya da annene verebilirsin."

Birkaç saniye düşündü, sonra "Tamam, geri alacağım." dedi. Daha fazla ısrar etmesini beklediğim için şaşırmıştım ama kararını değiştirmeden kutuyu ona geri verdim. Sonra da yanından geçip bahçeye çıktım.

5 NUMARAWhere stories live. Discover now