11.Bölüm

79.8K 3.9K 2.9K
                                    

Sınıfa girmeden önce matematik defterimi almak üzere dolabımı açtığımda birinin yine dolabıma not bıraktığını gördüm.

"Seninle zorla takıldığının farkında değil misin? Sırf seni üzmemek için yanındayken eğleniyormuş gibi davranıyor."

Notu sinirle buruşturup dolabımı sertçe kapattım. Artık notları yazan kişiyi bulmazsam kafayı yiyecektim

Öğle teneffüsünde elimde tostum ve ayranımla ilerlerken yanıma Melek gelmişti. "Mira, biraz konuşabilir miyiz?"

İstemiyor olsam da kabul ettim.

"Şey, ben cumartesi günü için özür dilerim. Fazla ileri gittim ve haksızdım. Umarım affedebilirsin beni."

Ben daha bir şey diyemeden bileğimden tutup "Biz şu masada oturuyoruz, sen de gel." dediğinde kendimi Baran'ın da bulunduğu masaya doğru ilerlerken buldum.

Dün gece maçın bitiminde kazanan Fenerbahçe olmuştu ve babamla Baran coşkuyla sevinirken ben gözlerimi devirmekle yetinmiştim. Yine de gülümsemeden edememiştim.

"Gençler, bu alt dönemden Mira."

Bir çocuk "Tanıtmana gerek yoktu." dediğinde Poyraz yüzünden beni tanıdıklarını düşündüm.

"Aynı zamanda Baran'ın da arkadaşı."

"Baran'ın Melek'ten başka kız arkadaşı da varmış beyler!" Herkes gülerken Baran bunu söyleyen çocuğun ensesine şaplatmıştı, çocuk acıyla gülmeye devam ederken de bana bakıp gülümsemişti Baran. Sanırım benimle arkadaş olmaktan gerçekten memnundu.

•••

Kafeye giderken Poyraz'ı düşünmeden edemedim çünkü bugün okulda onu hiç görmemiştim. Melek'e sormak da aklıma gelmemişti.

Kapıdan içeri girerken telefonumu çıkardım ve Poyraz'a mesaj yazmaya başladım.

Ben: Okula gelmedin mi bugün?

Poyraz: Fark ettin demek :)

Ben: Fark etmemek mümkün mü? Neden gelmedin?

Poyraz: Biraz hastaydım.

Ben: Şimdi iyi misin?

Poyraz: Evet. Yarına kadar iyileşirim.

Ben: Sevindim. Bu arada Melek'e benden özür dilemesini sen mi söyledin?

Poyraz: Senden özür mü diledi?

Ben: Evet. Fazlasıyla garipti.

Poyraz: Ben söylemedim, yaptığının yanlış olduğunu fark edebildi herhalde.

Montumu kenara astıktan sonra koşarak Hale'nin yanına gittim. "Mira! Dün gece olanları bana anlatmalısın."

"İşte Baran dün bize geldi, gitar çalıştık. Kitaplarıma bakıyordu, onu düşen kitaplardan korumak için kendime çektiğimde kafalarımız tokuştu, belinden gıdıklandığını öğrendim, annem odamın kapısıyla kolumun ırzına geçtiğinde Baran güldü, sofrada ailemle sohbet etti ve akşam babamla maç izledi."

Hale yüksek sesle "Ne?" diye sorduğunda insanların bize bakıp bakmadığını kontrol etmek için etrafa göz attım. Baranların kapıdan girdiğini ve şaşkınlıkla bize baktıklarını görünce gergin bir gülüşle onlara bakıp tekrar Hale'ye döndüm. "Sessiz ol!"

"Herhangi bir yakınlaşma oldu mu? Lütfen olmuş olsun!"

"Aynen oldu Hale, annemlerden gizli tuvalette kırıştırdık."

Bir anda inanıp çığlık tarzı bir ses çıkarınca ağzını kapattım. "Susar mısın?"

"Ne yapayım? Heyecanlandırdın beni."

5 NUMARADär berättelser lever. Upptäck nu