40.Bölüm

61.1K 2.8K 731
                                    

Pazar sabahı gözlerimi açma sebebim, çalan telefonumdu. Sessize almadığım için kendime küfür ederken telefonu elime aldım. "Umarım önemli bir şeydir."

"Umarım hazırlanmaya başlamışsındır." Baran'ın sesini duyunca biraz da olsa kendime gelmiştim. "Tabi ki hazırlanıyorum, hatta giyindim bile." dediğimde henüz sadece üstümdeki örtüyü üstümden atmıştım.

"Giyindin demek." dedikten birkaç saniye sonra odanın kapısı açılınca annemin dırdırını çekmemek için hemen yüz üstü döndüm ve telefonu altıma sakladım. Ayak sesleri yanıma yaklaştığında hareket etmemeye özen gösterdim ama yatağıma oturmuştu. Neden ses çıkarmıyordu bu kadın?

"Şort giymen ve poponun bana dönük olması hoşuma gitti ama artık kalkman gerekiyor." Baran'ın sesini duyduğum gibi adeta zıplayarak doğrulmuştum. "Ne yapıyorsun sen burada?"

"Annene sana sürpriz yapmak için geldiğimi söyleyince hâlâ uyuduğunu ve istersem seni uyandırabileceğimi söyledi."

"Sen de hemen bu fırsatı odama girebilmek için kullandın." deyip gözlerimi devirdiğimde kafasını sallayarak sırıttı, bir anda bana yaklaşmaya başladığında gözlerimi irice açıp "Ne yapıyorsun? Annem gelecek şimdi." diye fısıldadım.

Ondan hızla kurtulup ayağa kalktıktan sonra gardrobumun önüne geçmiştim, bugün Melek ve Emre'yle buluşma günüydü.

Dizlerimin birkaç parmak üstünde bir elbise seçtikten sonra Baran'a döndüm. "İçeri git de giyineyim."

"Burada durmayı tercih ederdim diyecektim ama ağzıma edecekmiş gibi bakıyorsun, en iyisi gideyim ben." dedi ve odadan çıktı. Arkasından güldükten sonra lavabodaki işlerimi halledip elbisemi giydim ve saçımı at kuyruğu yaptım. Havalar artık iyice ısınmıştı.

Salona girdiğimde güzel bir kahvaltı masası beni bekliyordu ve Baran annemlerle sohbet ediyordu. Acaba sevgilim olduğunu öğrendikten sonra da böyle davranacaklar mıydı?

Hepsiyle günaydınlaştıktan sonra Baran'ın yanındaki yerime oturdum. Annem sırıtarak "Seni uyandırması için odana Baran'ı göndererek iyi yaptım, değil mi? Ben gelsem asla uyanmazdın." deyince gülümsemeye çalışıp "Doğru." dedim.

Hızlı bir şekilde kahvaltı yapıp evden çıktıktan sonra arabaya geçmiştik, Baran arabayı çalıştırıp yola çıkmamızı sağlarken kollarımı göğsümde kavuşturup camdan bakmaya başlamıştım. Pazar günümü Melek'le geçirmek zorunda kaldığıma inanamıyordum. "Baran, gelmeyi kabul ettiğim için bana minnettar olmalısın."

"Şimdiden sinirliysen onu görünce nasıl sakin kalacaksın?" diye sordu kırmızı ışıkta dururken.

"Kalamayacağım." diye itiraf ettim.

"Biz Emre'yle kolayca aramızı düzelttik, siz de böyle yapsanız olmaz mı?"

"İki düşman erkek, istediklerinde kolayca barışabilir ama iki düşman kızın barışması çok zordur, bunu bilmiyor musun sen?"

"Pardon, saçma bulduğum şeyleri aklıma kazımıyorum." deyip dalga geçtiğinde "Gül sen, orada olay çıkarsa da gülebilecek misin çok merak ediyorum." dedim.

"Mira, eğer olay çıkaracaksan hiç gitmeyelim." dediğinde gözlerim parladı. "Evet, olay çıkaracağım. O yüzden gitmemize gerek yok bence!"

Onu kandırmaya çalıştığımı anladığında bir parmağını havaya kaldırdı. İlk başta orta parmak olduğunu sanıp şaşırsam da sonradan aslında yüzük parmağını kaldırdığını fark etmiştim. "Bir an gerçekten el hareketi çektin sandım."

5 NUMARAWhere stories live. Discover now