20.Bölüm

72.5K 4K 1.9K
                                    

Kalbim küt küt atarken arkamı dönüp onunla göz göze geldim. "Nerenden uyduruyorsun bilmiyorum ama diyelim ki sevgili değiliz, Baran'ın sana bakacağını mı sanıyorsun?" deyip tuvaletten çıktığımda kalp atışlarım hâlâ düzene girmemişti. Çıkıp gitmek istiyordum ama o zaman Meral'i haklı çıkarmış olacaktım.

Onu şüphelendirmemek adına ara sıra konuşmalara katılıyordum ama aklım dediklerindeydi. Baran'ın beni sevmediğini biliyordum ama ondan duymak daha ağır gelmişti.

Araba yolculuğu sessiz geçmişti. Baran durgunluğumun farkına varıp sorular sorsa da yorgun olduğumu söyleyip onu geçiştirmiştim. Beni neden sevmiyorsun? diye soramayacağıma göre en iyisi susmaktı.

Eve girdiğimde salondan konuşma sesleri geliyordu. Sanırım annemin bir arkadaşı buradaydı. Ona görünmeden odama gitme planları yaparken kapı sesini duyan annem anında yanımda belirmişti. "Nuray teyzen burada. Önce bir hoşgeldin de." diye fısıldayan anneme gözlerimi devirip salona geçtim. Nuray teyze annemin üniversiteden arkadaşıydı.

"Hoşgeldin Nuray teyze."

"Hoşbulduk Miracığım. Görmeyeli daha da büyümüşsün, güzelleşmişsin."

"Teşekkürler." deyip onu öptüğümde annem "2 yıldır görmüyorsun kızımı. Artık 17 yaşında." dedi gururla.

"Çok güzel bir genç kız olmuş. Benim de 20 yaşında bir yeğenim var. Görüşseler ne güzel olurdu aslında."

Gözlerim irice açılırken aklımdan bir bu eksikti diye geçiriyordum. Bu kadınlar güzel buldukları kızları illa ki biriyle görüştürmeye çalışmak zorundalar mıydı?

Annem arada kalmıştı. "Bunu sonra konuşuruz. Mira, sen odana git istersen." dediğinde derin bir nefes alıp dediğini yaptım. Umarım bu görüşme olayı unutulurdu.

•••

"Annemin bir arkadaşı, yeğeniyle yemeğe çıkmamı istiyor. Cumartesi günü söylemesi yetmiyormuş gibi dün gece de telefonla arayıp söylemiş. İşin kötüsü, çocuğu da ikna etmiş." diye isyan ettim. Hale'yle perşembe akşamı, kafeden dönerken bindiğimiz otobüse biniyorduk. Ertesi gün karne günüydü.

"Annen kabul etti mi?"

"Aslında o da pek istemiyor ama kadın ısrar edip duruyormuş. Her şeyi ayarlamış resmen. Restoran için rezervasyon bile yaptırmış."

Hale gülüşüne engel olamadı. "Çocuk yakışıklı mıymış bari?"

"Çocuğun tipiyle ilgilenmiyorum."

"Peki kesin olarak yemeğe çıkacak mısın?"

"İtiraz edersem annem kadınla konuşup iptal edebilir. Kararı benim vermem gerektiğini söyledi."

"Bence bu fırsatı değerlendirmelisin." diyen Hale'ye gözlerimi irice açarak baktım. "Fırsat mı? Sence bu bir fırsat mı? Ben Baran'dan başka kimseyle yemeğe çıkmak istemiyorum ki." Hafta boyunca Baran'ın yanında eskisi kadar coşkulu değildim çünkü ne zaman gülsem aklıma beni sevmediği geliyordu. Meral'in dedikleri hâlâ aklımdan çıkmıyordu.

Sırıtıp "Baran'ı kıskandırmak istemez miydin?" dediğinde "Biriyle yemeğe çıktığım için beni kıskanacağını sanmıyorum. Hatta yeni biriyle tanıştığım için mutlu olur büyük ihtimal." dedim umutsuzca.

Hale diğer ihtimali de dile getirdi. "Ya da bu düşüceden nefret eder ve seni deli gibi kıskanır."

"Sence kabul etmeli miyim yani?"

5 NUMARAWhere stories live. Discover now