48.Bölüm

61.8K 3.8K 1.8K
                                    

FİNAL

Bölümün sonuna geldiğinizde yazdığım şeyleri de okursanız sevinirim. İyi okumalar❤️❤️

Gözümü açtığımda arkamdan belime sarılan el, gülümsememi ve yüzümü arkaya çevirmeme sebep olmuştu. Fazla masum uyuduğu söylenemezdi, kaşları çatıktı ama yine de güzeldi. Şişmiş dudaklarına küçük bir öpücük kondurduktan sonra kolunu üstümden kaldıracakken beni kendine daha da çok çekmişti. Gözlerim irileşirken tekrar arkamı döndüm ve henüz tam olarak açamadığı gözleriyle karşılaştım. "O öpücükten sonra uyanmayacağımı mı düşündün?"

"Özür dilerim." dedim hızlıca. Kızgın değildi, hatta keyifliydi ama uyandırdığım için kötü hissediyordum.

Elini yanağıma koyup gülümsedi ve "Zaten seninle daha çok vakit geçirebilmem için erken uyanmam gerekiyordu, iyi yaptın." dedikten sonra yataktan kalktı, altındaki eşofman ve çıplak üstüyle kapıya yöneldi.

"Ben mutfağa gidiyorum, sen de giyinip gel. Kapıyı kilitlemeyi unutma sakın, Noah bir anda dalabilir." dedikten sonra odadan çıktı ve kapıyı da arkasından kapattı.

Dediğini yaptıktan sonra bavulumdan bir kazak, bir de mavi bir kot çıkarmıştım. Hava fazla soğuk olmadığı için kot ceketimi de çıkardım ve kenara koydum.

Saçımı güzelce taradıktan sonra yarım topuz yaptım ve odadan çıktım. Mutfaklarına ilk defa gireceğim için sesleri takip etmek zorunda kalmıştım.

Mutfağın önüne geldiğimde gördüğüm manzarayla gözlerim irice açılmıştı. Noah ve Baran, üstleri çıplak bir şekilde kahvaltı hazırlarlarken; sarışın bir kız sadece Noah'ın gömleğini giymiş, onlarla oturup sohbet ediyordu. Sanırım dün gece Noah'nın yattığı kızdı ve ben böyle bir olay olduğunu daha yeni hatırlıyordum.

Beni görmelerine izin vermeden hızla Baran'ın odasına girdim, elime geçen ilk tişörtü kapıp sert adımlarla mutfağa ilerledim. Üçünün de gözü bana dönerken tişörtü Baran'ın vücuduna yapıştırdım ve "Giy şunu." dedim.

Noah ve kız, derdimin ne olduğunu anlamazken Baran muzipçe gülmüştü. "Kızdan kıskanıyorsan eğer, hiç gerek yok çünkü bende gözü yok."

"İstersen ben de Noah'ın önünde çıplak gezeyim Baran, ne dersin? Nasıl olsa onun da bende gözü yok!"

Baran bir anda sinirlenirken, "Böyle düşününce hiç de hoş olmuyor." diye homurdandı ve tişörtü kollarından geçirdi.

Memnuniyetle gülümserken, Noah ve kızın bize attıkları garip bakışlarla karşılaşmıştım. Gülümsemeye çalışıp İngilizce konuşmaya başladım. "Hasta olmasını istemiyorum."

İkisi de anladığını belirten bakışlar atarken Baran, "Dün gece biraz gürültülüydünüz." dedi.

Ben dün gece tuvalete kadar gelen sesleri hatırlayıp utanırken, muhtemelen Noah tipime bakarak benim de duyduğumu anlamıştı. "Misafirimizi ilk geceden korkuttuk sanırım."

"Korkutmadınız. Sadece, böyle şeylere pek alışık değilim." diye açıklama yaptım. Sonuçta ne yaptıkları beni ilgilendirmezdi.

"Ben de ilk başta garipsiyordum ama bir süre sonra kulak tıkamayı öğreniyorsun." Baran'ın bana bakarak söylediği şeyler boğazımı temizlememe sebep olmuştu. Neredeyse her gün bu seslerle uyuduğunu düşünmek biraz korkutucuydu.

5 NUMARADär berättelser lever. Upptäck nu