6.Bölüm

85.8K 4.4K 2K
                                    

"Bu ne surat kızım?"

"Sevdiğim çocuk beni kardeşi olarak görüyor." dedim gözlerimi tek bir noktaya dikerek.

Birkaç saniye sonra içeri giren Baran ve arkadaşlarını görünce kaçmak için Melike ablanın yanına gittim.

"Melike abla, burada doğum günü partisi yapılıyordu, değil mi?"

"Evet, istek mi var?" diye sordu meraklı gözlerle. Ekstra para geleceği için mutlu olmuş gibiydi.

"Çok yakın bir arkadaşımın kardeşinin doğum gününü cumartesi yapmak istiyorlar. Benden sormamı istedi."

"Ah, tabi ki yaparız. Kaç yaşında?"

"6 olması lazım."

"Numaramızı ailesine ver, bir konuşalım."

Gülümseyip "Tamam." dediğim an Hale yanımda bitmişti. "Üst dönem masası seni bekliyor."

Baran'ı görmek istemiyordum. Bana baktığında karşısında bir kardeş görmesini istemiyordum. Hoşlandığı kız olarak görmeyeceğini de biliyordum ama...

"Okuldaki olay yüzünden pek iyi olmadığımı söyle. Ben tuvalete gidiyorum." dediğimde "Okuldaki olay?" diye sordu ama çoktan tuvalete kaçmıştım bile.

•••

Okul, Poyraz ve benim olayımla çalkalanmıştı tüm hafta. İnsanların başka işi gücü olmadığı için dedikodu yapmayı tercih ediyorlardı. Artık her hafta Poyraz yüzünden okuldakilere dedikodu malzemesi oluyordum.

Bana açıklama yapmaya çalıştığında ondan kaçmıştım. Baran genellikle yanımda durduğu için yanıma gelmeye cesaret edemiyordu. Ayrıca gözünde bir morluk vardı. Normalde olsa sorardım ama artık umrumda değildi.

Cuma gecesi yatağımda yatarken canım çikolata çekince mutfaktaki dolapları karıştırdım ama abur cubura dair hiçbir şey yoktu evde. Baran'a derse giderken götürdüğüm çantanın içinde bir tane olduğunu hatırlayınca koşarak tekrar odama girdim. Çantanın diplerini karıştırırken elime bir kağıt parçası geldi.

İkiye katlanmış kağıdı açtığımda bir telefon numarası gördüm. Baran'dan başkası olamazdı çünkü bu çantayı yakın zamanda sadece onun evine götürmüştüm. Ayrıca rakamları yazış biçimi fizik defterimdekinin aynısıydı.

Hızla numarayı kaydedip mesaj yazdım.

Ben: Numaranı daha yeni buldum.

Baran: Görüp de takmadığını sanmıştım ve ne yalan söyleyeyim, gururum incinmişti.

Ben: Görseydim kesinlikle takardım çünkü her gün çantama numarasını atan biri çıkmıyor.

Baran: Yarın geliyor musun?

Gözlerim irice açılırken yatakta doğruldum.

Ben: Ben sana söylemeyi unuttum. Yarın Ege'nin kardeşinin doğum günü partisi var bizim kafede. Gideceğime söz vermiştim.

Baran: Sorun değil. Başka gün yapabiliriz.

Ben: Pazar günü uygun musun? İstemiyorsan yapmayabiliriz. Pazar gününü berbat geçirmeni istemem.

Baran: Pazar günü fizik dersi yapmak hayatta istediğim en son şey olabilir ama yine de kabul ediyorum.

Dudaklarım kıvrılırken parmaklarımı ekranda gezdirdim.

Ben: Yarın işin yoksa partiye gelmek ister misin?

Baran: Saat kaçta?

Ben: Ben hazırlıklar için 11 gibi gideceğim ama parti 1'de başlıyor.

5 NUMARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin