18.Bölüm

78.1K 3.6K 1.1K
                                    

Kız "Seni çok özlemişim!" diyerek kollarıyla Baran'ı sardığında Baran'la göz göze gelmiştim, bana 'Yardım et' dermiş gibi bakıyordu ve onu öylece bırakmak istemediğim için yanına doğru ilerlemiştim.

Yanına "Baran?" diyerek geldiğimde, rahatlamışçasına nefesini dışarı vermişti, böylelikle kızdan pek haz etmediğini anlayabilmiştim.

Kız geri çekilip beni gördüğünde yüzündeki gülüş solmuştu. "Sevgilin mi?"

Tam ağzımı açıp sadece arkadaşı olduğumuzu söyleyeceğim sırada, Baran'ın elini belime yerleştirerek "Evet, sevgilim." deyip beni kendine doğru çekmesiyle şaşkınlıktan tek kelime edememiştim.

Kızdan kurtulmak için böyle bir şey yaptığını bildiğim için sakin kalmaya çalışıyordum ama ne kadar başarılıydım bilmiyordum.

"Biz de Baran'la ortaokuldayken aynı piyano kursuna gidiyorduk, bayağı yakındık. O zamanlar da onu beğenirdim ama şimdi aşırı iyi görünüyor." Kızın gözlerime bakarak söylediği şeylerden sonra Baran'a hak vermiştim. Beni sevgilisi bildiği halde hiç utanmadan böyle şeyler diyorsa olmadığında neler yapardı kim bilir?

Baran, kıza "Teşekkürler Meral. Bence en yakın zamanda tekrar görüşmeliyiz." dediğinde belini cimcikledim. Acıyla garip hareketler yaptığında "Tabi, görüşürsünüz." dedim sahte bir gülücükle.

Baran kıskandığımı anlayıp bıyık altından gülmeye başladığında Meral, "Haftaya cumartesi resitalim var. Hatta bugün de kıyafet bakmak için buradayım. Siz de gelirseniz sevinirim." dedi. Beni istemediği belliydi ama Baran'a cici kız gibi görünmeye çalışıyordu.

Baran "Gelmeye çalışırız." dedikten sonra vedalaştılar ve kız yanımızdan ayrıldı.

"O neydi öyle?" diye sordum hâlâ olanlara inanamayarak.

"Gerçekten özür dilerim, seni bu işe bulaştırmak istememiştim ama sevgilim olduğunu söylemeseydim eski günlerdeki gibi yapışacaktı bana. Umarım kızmamışsındır." dedikten sonra sırıttı. "Hem artık beni daha çekici buluyormuş, bence sen de beni onun ellerine bırakmak istemezdin."

Her ne kadar doğru söylüyor olsa da egosunu tatmin etmemek için ona ters bakışlar atıp gülmesine sebep oldum ve daha sonra Hale'nin yanına ilerledim.

•••

Hale'ye olan bitenleri anlattıktan sonra bir şeyler yemiştik ve mağazaları gezmiştik. Kendime bir tane tişört, iki tane de kitap aldıktan sonra eve gitmeye hazırdım.

Baran'ı aradığımda giriş katında olduğunu ve beni arabayla bırakmak istediğini söylemişti. Her ne kadar trafiğe kalacak olsak da onunla gitmek istemiştim.

Elimdeki torbaları arka koltuğa koyduktan sonra Baran'ın yanındaki yerimi aldım. Otoparkın çıkışına geldiğimizde havanın kararmak üzere olduğunu ve sabah yağan karın şiddetini arttırarak devam ettiğini gördüm. Ayrıca fena trafik vardı.

"Kar yağıyor ve yılbaşı tatilindeyiz. Eve gitmemiz düşündüğümden de uzun sürebilir." dedi silecekleri çalıştırırken.

"Sorun değil." diye yanıtladım ama gerçekten sorun olacağını 1,5 saat sonra anlamıştım.

"1,5 saattir yoldayız ve 20 dakikadır hiç hareket etmiyoruz. Nasıl bir kilit bu?" diye isyan ettim koltukta daha rahat bir pozisyon alarak.

"Başka yola da sapamıyoruz ki." diye homurdandı.

1 saatten fazla süredir trafikteydik ama ilk başta en azından yavaş yavaş da olsa ilerleyebiliyorduk. Şimdi ise olduğumuz yerde duruyorduk ve ikimizin de sinirleri bozuktu. Hatta bir tek biz değil, diğer arabalardaki şoförler de fena haldeydi. Kimi korna çalıyordu, kimi arabanın dışına çıkıp kapısının önünde duruyordu, kimi de bağıra bağıra söyleniyordu. Kar hâlâ yağmaya devam ediyordu ve hava tamamen kararmıştı.

5 NUMARAWhere stories live. Discover now