OTUZ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: "SU HERKESİ BİRLEŞTİRİR"

7.2K 635 112
                                    

Bölüm şarkısı ;

7!! - Orange [Shigatsu Wa Kimi No Uso Kapanış Şarkısı]

Ancak babamın adına yapılan hatıra ormanından döndükten sonra Ulaş'ın elimi tutuyor olduğunu fark ettim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ancak babamın adına yapılan hatıra ormanından döndükten sonra Ulaş'ın elimi tutuyor olduğunu fark ettim. Annem fidanların arasından kalkıp yanımızda geldiğinde benden ayrılmış ve küçük bir çocukmuşum gibi bileğiyle gözyaşlarımı silmişti. Ben hala hıçkırarak fidanlara baktığımdan elimden tutup beni arabaya götürmüştü. Şimdi, daha sakin bir zihinle düşündüğümde fark edebiliyordum ama o anda, bunu yaptığını fark edememiştim.

Evlerimizin ortasındaki yoldaydık, birilerinin görmesini istemediğim için hemen elimi onun elinden çektim. "Neden elimi tuttun?"

"Neden bırakmadın?" Kaşlarını oynatıp komiklik yaptığında gözlerimi devirdim.

"Elin niye o kadar sıcak? Avucum terledi!" Bu söylediğim doğruydu. Avucumu pantolonuma silerken Ulaş'ın güldüğünü duydum.

"Yeniden tutmak ister misin? Hadi!" Elini bana doğru uzattığında elimin tersiyle eline vurdum.

"Git başımdan."

"Hıh," dedi bana ciddi olmayan bir ifade ile. Daha sonra ise hafifçe gülümsedi ve elini kaldırıp gözlerini ona dikti. "ailemin elini tutmak gibiydi. Çok sıcak ve güzeldi."

Ona bakıp nefesimi tuttum. Onun durup dururken, laf arasında söylediği bu söz beni çok sarsmıştı. Benim yanımda hala annem vardı ama onun iki ebeveyni de ölmüştü. Her ne kadar vıcık vıcık sevgiden haz etmesem bile, istediğim an annemle yatabilirdim, her an elini tutabilirdim, ona sarılabilirdim. Ama Ulaş bunları yapamazdı.

Nefesimi bırakıp elimi geri uzattım. Kafamı başka yöne çevirdiğimde yeniden konuştum. Ses tonum sertti. "O zaman belki biraz daha tutabilirsin."

Annemin çoktan girmiş olduğu apartman kapısına baktım, bu arada Ulaş'ın şaşkınlıkla bana baktığını biliyordum ama yine de onun olduğu tarafa bakmamakta kararlıydım. Ufak bir gülme sesi yükseldi ondan, daha sonra hızlıca elimi tuttu. "Sence ailemin elini tutuyormuşum gibi hissetmemin sebebi içinde yaşlı bir teyzeyi barındırmandan ötürü olabilir mi?" diye sorduğunda neşeli bir tonla, tırnaklarımı eline geçirdim.

"Zorlama istersen?"

"Sadece sordum." dedi oldukça masum bir edayla. "Caelo'yu görmek ister misin?"

"Bu da nereden çıktı?"

Çok geçmeden de beni kendinden tarafa çekiştirmeye başladı. "Ne zamandır Caelo'yu görmüyorsun, hadi gel onu da gör!"

Beni çekiştirmeye başlayınca kafamı ondan yöne dönmek zorunda kaldım yoksa her an yere çakılabilirdim. Bir an ne yapacağımı bilemediğimden "İşlerim var!" diye bir yalan atacak oldum ama bunu hemen savuşturdu.

BULUTLAR DA AĞLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin