KIRK İKİNCİ BÖLÜM: "CANAVARLARA ACIMA"

6.1K 565 78
                                    

Bölüm şarkısı;

Maiko Fujita - Mizu Fusen [Hiiro No Kakera Şarkısı]




Uzun bir zamandan sonra ilk defa kendimi böyle hissediyordum. Sanırım küçüklüğümden beri, babam vefat ettikten sonra neden hiçbir zaman arkadaş edinmediğimi şimdi daha iyi anlıyordum. Büyükannem bana yazdığı mektupta bunu açıkça ifade etmişti.

Alp'in gidişi seni o kadar çok etkiledi ki, etrafındaki insanların da gitmesinden korktun. İnsanlarla arana mesafe koydun, onlara tepeden baktın, böylece kimse seni sevmek istemedi ve sende onları kaybetmek zorunda kalmadın.

Şimdi her şeyi yeniden yaşıyormuş gibi hissediyordum. Makber'in, Bediz'in ve Güneş'in benimle bir ilişki kurmak için çabalaması gerekmişti, onları birçok kez itmiş, kabul etmemiştim. Ulaş'ın ise böyle bir sıkıntısı olmamıştı, o her zaman yaptıklarına karşılık koyduğum tavırlarla mücadele etmek zorunda kalmıştı. Buna rağmen ona en samimi duygularımı açmıştım. Büyükannem hastaneye kaldırıldığında ilk defa ağladığım anda yanımda olan kişi oydu, büyükannem vefat ettiğinde kapısına gittiğim ilk kişi oydu, asla yapmayacağım bir şekilde parasını kabul ettiğim ilk kişi oydu. O zaman neden şimdi bu duruma düşmüştüm? Neden göğsümde derin bir acı vardı ama buna rağmen yine de yürümeye devam edebiliyordum? Neden insan acı çekiyor olsa bile bir şekilde yaşayacak gücü bulabiliyordu?

Ben diğer herkesten ayırarak Ulaş'ın samimiyetine, gerçek özüne inanmıştım. Onu kendime gerçekten arkadaş bilmiştim. Sırlarını gizli tutmuştum, arkasını toplamıştım. Oysa şimdi yarım saat öncesini düşününce, yine arkada bırakılan ben oluyordum.

Babamdan ve büyükannemden sonra, neden şimdi de Ulaş tarafından arkada bırakılmak zorundaydım? Neden benim kelimelerime bu kadar karşıydı? Neden gerçekleri bir türlü duymak istemiyor, gerçekliğe kendini bu kadar çok kapatıyordu? Neden benim onun için değerli olduğumu sürekli vurgularken benim kalbimi kırıp Fidan ile gidiyordu? Sevgilisini kıskanıyor değildim ama anlamakta gerçekten zorluk çekiyordum. Böyle bir durumda, insanın her iki tarafında yanlışları olduğunu bilirken dostunu yerip sevdiğiyle gitmesi acı bir durum değil miydi? Ulaş'a değer verirken, ona kendimi, evimi, düşüncelerimi açarken yanlış mı yapmıştım? Gerçekten eninde sonunda varacağımız durum bu muydu? Söyleyeceklerimi beğenmeyeceği her anda beni arkasında bırakıp gidecek miydi? Üstelik ben sadece onun iyiliğini düşünürken.

Keşke o ana geri dönebilseydim, belki de ona aptal olduğunu söylemekten daha iyi bir cevap verirdim ya da vururdum suratına. Kalbimi kırarken bana sarılıyor olması ne kadar da garipti. Bu tıpkı bir aileyi sevmek gibiydi. Sanırım bunu daha önce de düşünmüştüm, aslında tam olarak hatırlamıyordum. Sürekli kızdığın, bazen canını yakan ebeveynini sevmek gibiydi Ulaş'ı sevmek. Onu arkadaş olarak kabul etmek zordu çünkü canınızı yakıyordu. Bazen sözleriyle, bazen yaptıklarıyla, bazen ise gerçekten. Yine de insan nasıl annesini ve babasını sevmekten asla vazgeçemiyorsa, bir şekilde ona sadece kırılıyordu. Bunu biliyordum çünkü benden yardım istese yine de gideceğimden adım gibi emindim. Dostluk vasfından çıkardığım birisi için asla bu kadar çok zahmete girmezdim çünkü.

Ben eve vardığımda Eroltu evinin ışıkları yanıyordu. İçeride olduğunu bilmeme rağmen ses çıkarmadım ve sessizce kendi evime gittim. Annem evde yemek yapmakla meşguldü. Son günlerde sürekli olduğu gibi ev sessizdi, büyükannemin minik fısıltılarını duymaya çalışıyormuşuz gibiydi tıpkı. Tüm etkinliklerimizi sürekli bu sessizlik eşliğinde yapıyorduk. Yemeği bu şekilde yiyor, aslında ikimizin de tam anlamıyla izlemediği televizyonu bu şekilde izliyor, bu şekilde havadan sudan konuşuyorduk. Yemeği bu şekilde yedik ve ben, sınavlarımı bahane edip odama geçtiğimde annemin de odasına kapandığını fark ettim. Salonda durmak bizim için çok zordu çünkü büyükannemin odasının kapısı her zaman kapalıydı ama salon öyle değildi. Odasından çok orada vakit geçirdiğinden, salon hala onun gibi kokuyordu ve bu hala kaldırabildiğim bir şey değildi.

BULUTLAR DA AĞLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin