6. Bölüm

3.4K 219 94
                                    

Yarım saat sonra kendimiz Dumbledore’un odasında bulmuştuk. Rodolphus’la beraber bina profesörümüz Slughorn'un yanında dururken Black ve Potter hemen karşımızda, McGonagall’ın yanındaydı. İkisi de bana nefret dolu bakışlar atıyor, Dumbledore ise konuşmasını sürdürüyordu. ‘’…bütün kütüphaneyi mahvedebilirdiniz.’’ Kısa bir süre duraksamış ve hemen sonra devam etmişti. ''Beni dinlemediğiniz farkındayım. O yüzden hemen cezalarınızı söylüyorum.’’

Ceza… Okuldaki ilk cezamı 4. günden alıyordum. Ne hoş.

‘’Madem ikili düellolarınız vardı, ikili de cezalarınız olacak… Mr Lestrange ve Mr Potter,’’ İkisine de kısa birer bakış atarak devam etmişti. ‘’Cumartesi günü saat 10 da kütüphanede olun.''

Rodolphus, Potter’a sert bir bakış atarken aynı bakışlar kendisini karşılamıştı.

Dumbledore önce bana sonrada Sirius’a bakınca ‘’Yok artık!’’ diye mırıldanmıştım. Onunla cezaya kalamazdım, değil mi?

Dumbledore bana bakarken ''Bir şey mi söylediniz?’’ diye sormuştu.

‘’Yo-yo hayır.’’

Hafifçe gülümsemişti. ‘’Pekâlâ öyleyse,’’ Kısa bir an düşünmüş ve konuşmaya devam etmişti. ‘’Miss Elmer ve Mr Black cumartesi günü akşam yemeğinden sonra Profesör Slughorn’un ofisinde olun. Eminim size verebileceği bir iş vardır.’’

Konuşmasını bitirirken yan gözle Profesör Slughorn’a bakmıştı. Slughorn onaylayan bir bakış atarken Dumbledore ‘’Çıkabilirsiniz,’’ diye mırıldanmıştı. ‘’Akşam yemeğini kaçırmayın.’’

Dumbledore odasından çıkarken Potter ve Black hemen önden ilerlemişti. Biz de hemen arkalarından…

Yürürken hararetli hararetli konuşuyorlardı. Black’in konuşmaları arasında duyabildiğim ‘’Küçük falan.. hafife aldı..’’ gibi kelimelerdi. Ama en son duyduğum kelimelerle içime ürperti yayılmıştı. ‘’Yeni başlıyoruz.’’

Aslında kelimelerde hiçbir şey yoktu. Ses tonuydu beni sarsan. Sanki elime geçerse beni öldürecekti.

Büyük salona gireceğimiz koridora geldiğimizde Potter biran da arkasını dönmüştü. O durunca otomatikman bende durmuştum. Bana yaklaşmış ve gözlerimin içine bakarken tehditkâr bir şekilde konuşmaya başlamıştı. ‘’Seni son kez uyarıyorum Elmer. Eğer bir daha Evans’a bulanık dersen… Seni buna pişman ederim.’’ Sözleri bitince hızla arkasını dönüp ilerlemeye başlamıştı.

Neydi bu şimdi?

Rodolphus’un sesiyle kendime gelmiştim. ‘’Evans’a takıntılı diyebiliriz. Hatta fazla takıntılı… Evans deyince dünya duruyor onun için.’’

Gözlerimi koridorun sonunda ilerleyen Potter’a dikmiştim. ‘’Onu seviyor mu?’’ diye mırıldanırken aslında sorunun cevabını biliyordum.

Biran o kız yerinde olmak istemiştim. Gerçekten sevilmek istemiştim. Beni gerçekten sevebilecek birisini bulmak istemiştim.

Rodolphus ‘’Aşık,’’ diye mırıldanırken ilerlemeye başlamıştık.

Akşam yemeği boyunca Slytherin'liler tarafından sorguya çekilmiştik adeta. Sorulara cevap verirken kendimi sınavda gibi hissetmiştim.

Akşam yemeğinden sonra Slytherin'deki grubumuzla göl kenarında buluşmak için sözleşmiştik. Narcissa’yla beraber yatakhaneye üstümüzü değiştirmek için çıkarken aklıma Sirius’un gözlerinde gördüklerim takılmıştı ya da ona bakarken hissettiklerim.

Sana Güveniyorum... | Sirius Black & Ige ElmerWhere stories live. Discover now