25. Bölüm

3.1K 151 60
                                    

Bölüm Notu:

Galiba söyleyeceğim pek bir şey yok, yorum yapan herkese teşekkürler, cevaplamak eğlenceli bence :)

İyi okumalar.

_____

Büyük Salon’a adım atar atmaz ilk önce Gryffindor masasına kaymıştı gözlerim. Ama aradığımı bulamamıştım. Çapulculardan hiçbir iz yoktu. Tabii nerede olduklarını tahmin etmek hiçte zor değildi. Muhtemelen sıcak yataklarında kendilerini uykunun huzurlu kollarına bırakmışlardı. Malum, dolunay zamanıydı ve bu da tüm gece uyumadıkları anlamına geliyordu.

Dolunay zamanlarını sevemeyecektim galiba. Sonuçta Sirius'la görüşme olasılığımız otomatikman düşüyordu. Ve ben her saniye yanımda olsun isterken onu görmediğim zamanlar sinirlerimi bozuyordu.

Yüzümdeki buruk gülümsemeyle Slytherin masasına doğru ilerlemiştim. Narcissa’nın hemen karşısına otururken gülmeden edememiştim. Yine Lucius’un yanında değildi.

Gözlerimi masada gezdirince Lucius’u her zaman ki yerinde bulmuştum. Abim ve Avery’nin yanında. Zaten Lucius yanlış kişiyle çıkıyordu. Onun çıkması gereken asıl kişi abim ve ya Avey’di. Düşündüğüm şeylerle birlikte gülmeye başlamıştım. ‘’Lucius seni yine bırakmış, he?’’ Sesimde hafif bir alay vardı.

Narcissa’nın sert bakışları kısa biran üzerimde dolaşmıştı. Anlaşılan yine Lucius’a sinir olmuştu. Sesinde de en az bakışlarında ki kadar sertti. ‘’Sana da günaydın, Ige.’’

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırmıştım. ‘’Günaydın.’’

Tek kaşı kalkarken sert bakışlarını atmaya devam etmişti. Gülmemeye çabalarıma kızmış görünüyordu. Bu hali daha da komik görünmeye başlamıştı. Üst dişimi alt dudağıma geçirmiştim resmen. Narcissa burnundan solurken arkasını dönüp Gryffindor masasına kısa bir bakış atmıştı. ‘’Senin ki bugün de yok.’’ Gözleri merakla üzerimde geziniyordu. Ayrıca sesinde bir meydan okuma da vardı.

Yerimde hafifçe dikleşmiştim. Ne diyebilirdim ki? Hemen bir yalan bulmalıydım. Aklıma gelen ilk yalanı söylemiştim. ‘’Evet, bu aralar biraz hasta gibi.’’

Narcissa arkasını dönüp tekrar Gryffindor masasına dönmüştü. Tek kaşı yay misali kalkmıştı. ‘’Bütün çapulcular mı hasta?’’

Gözlerimi devirmeden edememiştim. Sanki hesap vermek zorundaydım. ‘’Narcissa ben Sirius’la çıkıyorum. Çapulcularla değil.’’

Narcissa sahte bir kahkaha atmıştı. ‘’Yapma, Ige. Sirius’la çıkıyorsun ama onlarla da takılıyorsun.’’

Haklıydı. Hepsiyle oldukça çok vakit geçiriyordum. Özellikle de James’le. Son birkaç gündür Evans konusunda konuşuyorduk sürekli.

Önümdeki çatalı alıp tabağımdaki yiyeceğe batırmıştım. Narcissa'ya bakmamaya özen göstererek omuz silkmiştim. ‘’Sirius hasta olunca diğerlerine de bulaşmıştır belki.’’

Narcissa bardağından bir yudum balkabağı suyu aldıktan sonra ‘’Mantıklı.’’ diye mırıldanmıştı. Sesinde hem meraklı hem de emin olmaya çalışan bir ifade vardı.

Daha Narcissa yeni susmuştu ki bir grup Slytherinli kız ‘’Günaydın.’’ diyerek yanımıza oturmuştu. Şaşkın şaşkın etrafımızı çevreleyen kızlara bakakalmıştım. Hepsi yüzlerindeki gülümsemeyle bana bakıyordu. Kaşlarım çatılırken ‘’Ne oldu?’’ diye sormuştum.

Katie muzip bir şekilde gülümsemişti. ‘’Ige, senden bir ricada bulunabilir miyiz?’’

6. sınıf olduğunu tahmin ettiğim esmer bir kız açıklamaya girmişti. Tereddütlü bakışları bir bana bir Katie'ye kayıyordu. ‘’Şey, sen Black’le çıkıyorsun ya…’’

Sana Güveniyorum... | Sirius Black & Ige ElmerOnde histórias criam vida. Descubra agora