14. Bölüm

3.3K 205 97
                                    

Bölüm Notu:

Merhaba,

Bölümlere yorumlarını eksik etmeyen @asli_yigit , @damlakayikcii ve @elmacoregi 'ne teşekkürler :) Medya kısmında şarkımız var, bir de gif :)

İyi okumalar.

Kütüphanenin gözden en uzak raflarının arasında kitap arıyormuş gibi yaparken yanımdaki çocuğu hızlı hızlı abim ve Avery'le olanları anlatıyordum.

Raftan elime başka bir kitap alıp hafifçe sayfalarını karıştırmaya başladım. Gözlerimi kitaptan ayırıp kıvırcık saçlı, gözleri benim üzerimde sabitlenmiş çocuğa baktım. "...Yani senden ayrıldıktan sonra olan bu. Dün tüm gece onların koridorda söylediklerini düşündüm." Gözlerimi ondan ayırırken "Ciddi olduğumu nasıl anlatabilirim onlara?" diye fısıltıyla konuşmaya devam ettim. Sözümü bitirince gözlerimi gözlerine diktim.

Black gözlerini gözlerimden ayırmadan "Fazla düşünmene gerek yok. Hatta ciddiye bile alma onların söylediklerini." diye mırıldandı.

Gözlerimi devirirken "Söylemesi kolay" diye mırıldandım. "O an orada olsaydın... Ses tonları bile ürkütücüydü. Bunların kimseye acıması yok ki, bana acıması olsun."

Dudakları hafifçe kıvrılırken "Ben varım" diye fısıldadı. Gülümsemesi güven vericiydi. Gerçekten yanımda olduğunu hissedebiliyordum. Yüzüne ciddi olup olmadığını anlamak için bakarken içimde bir şeylerin oynaştığını hissediyordum. Sanki festival vardı. Anlamı neydi bunun?

Zoraki de olsa yüzüme bir gülümseme takındım. 'Ben varım' demesi hala garip geliyordu. Ama hissettiğim ve bilmediğim bu duygu daha garip geliyordu. Kitabın satırları arasında gözlerimi dolaştırırken "Çok garip, değil mi?" diyerek yüzüne beni anlamaya çalıştığına dair bir ifade yayılmasına sebep olmuştum.

"Garip olan ne?"

Gözlerine bakarken içinde kaybolabileceğimi düşünmeye başlamıştım. Her saniye zaman kavramı siliniyordu beynimden. Fısır fısır konuşabilmemiz için dakikalardır aramızda az olan mesafe şuanda rahatsız etmişti. Uzaktan bakıldığında nasıl göründüğümüze dair en ufak bir fikrim yoktu.

Derin bir nefes aldım. "Bu durum. Yani, seninle her gün buluşup konuşmamız falan. Ya da senin bana yardım etmen" Gözlerimi devirdim. Kafamı hafifçe sallarken "Bilmiyorum. Her şey çok karışık." diye fısıldadım.

Black dik ve kendinden emin duruşundan hiç ödün vermeden konuşmaya başladı. "Bunlar sence karışık ve garip olan şeyler." Gözlerimi ona çevirince devam etti. "Bence de karışık bir şeyler var ama onlar bunlar değil."

Onun için karışık ve garip olan şey neydi ki? Aynı şeyleri o da hissediyor muydu acaba?

"Ige?" Black'in hemen arka tarafından gelen Regulus'un sesiyle yerimden sıçramıştım adeta. Black'in hemen arkasındaki çocuk kaşları çatılmış bir şekilde bana bakıyordu.

"Regulus?"

Şimdi ne diyecektim? Black'le burada ne yaptığımı sorarsa ne diye bilirdim ki? Yalan, hemen bir yalan bulmalıydım.

Düşüncelerim Black'in sesiyle bölündü. Elimdeki kitabı alırken "Yardım için teşekkürler, biran bu kitabı hiç bulamayacağımı sanmıştım" diye mırıldandı. Daha ben ne söylediğine anlam vermeye çalışırken hızla ilerlemişti.

Regulus biraz yaklaşırken ‘’Ne oluyor? Yine saçma bir şeyler söylemedi, değil mi?’’ diye mırıldandı.

Black’in bana bulduğu yalanı devam ettirdim. ‘’Kitap arıyormuş ve yardım ettim. Malum, çok kütüphaneye gelen birisi değil’’

Sana Güveniyorum... | Sirius Black & Ige ElmerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin