18. Bölüm

3.6K 190 115
                                    

Bölüm Notu:

Sevgili William,

Sen ne kadar bu ilişkiyi istemesen de Ige’in ne kadar inat olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Sirius uğruna hepinizi silecek kadar huzurlu onun yanında. Bu mutluluğu bozmaman dileğiyle.

Sevgiler, Jafey.

Beğenmeniz dileğiyle :)

İyi okumalar. 

___

Sirius'un sesi salonda yankılanırken abimin yüz hatları sinirle kasılmıştı. Derin bir nefes alırken ateş saçan gözlerle Sirius'a bakıyordu. "O benim kız kardeşim ve ben seninle çıkmasına izin vermiyorum, Black." Abimin son derece öfkeli çıkan sesi kulağıma ulaşırken salondaki herkes bize dönmüştü. Abimin kolumu tuttuğu elini gevşetmesinden faydalanarak Sirius'un olduğu yöne dönmüştüm. Büyük Salon'un hemen girişinde yüzündeki alaycı ifadeyle abime bakıyordu. Hemen yanındaki James'in yüzünde de Sirius'unkine benzer bir gülümseme vardı. "Patiayak'ı duydun Elmer, kız arkadaşından uzak dur." James'in ağzından dökülen bu sözler abimin çene kaslarının daha da kasılmasına neden olmuştu.

Hafifçe yutkunurken konuşmak istedim. Ama kelime bulamıyordum. Bu ortamı yumuşatacak bir kelime lazımdı. "Abi yalnız konuşalım mı?" Dudaklarımın arasından fısıltı gibi çıkmıştı kelimeler.

Abim sert bakışlarını bana çevirirken "İkinci bir hatayı daha kabul etmiyorum." diye mırıldandı. Gözlerinde hiç geçmeyeceğini düşündüğüm bir sinir vardı bana bakarken.

James yüzündeki alaycı bakıştan ödün vermeden bana dönerek konuşmaya devam etmişti. "İkinci bir hatayı kimse kabul etmez. Bu yüzden sakın ileride 'Lordum, Lordum' diyerek Riddle'ın peşinde dolanacak abinlerden tarafta olma."

Biranda nerden geldiğini anlamadığım bir ışık huzmesi James'e çarparken James havada taklalar atarak kapının köşesine düşmüştü. O anda herkes asasına sarılıyordu ki Lucius'u gördüm. Elinde asasıyla James'e dönmüş bir şekilde "Biz bir sonuç elde edeceğiz en azından. Ama sen, istediğin kadar Evans bulanığının peşinde koştur. Tek elde edebileceğin, reddedilmenin verdiği hüzün." diye mırıldanmıştı. James düştüğü yerden kalkmaya çalışırken yüzündeki gülümseme daha sinir bozucu bir hal almıştı. Ayağı kalkıp dikleşirken asasını Lucius’a doğrultmuştu. ‘’Bana büyü yapma cesaretini nerden aldığını merak ediyorum, Malfoy.’’ Lucius’un soyadını söylerken yüzüne iğrenmiş bir ifade yayılmıştı.

Biran sonra Sirius elindeki asayı Lucius'a çevirmişti. Lucius’un James’e büyü yapması hoşuna gitmemişe benziyordu. "Ascendio!" Lucius havaya sıçrayıp yere düşmüştü. Gözlerini Lucius'un yanındaki Narcissa'ya çevirirken alaycı bir gülümsemeyle konuşmaya başlamıştı. "Sevgili kuzenimin bir Black olarak bu kadar salak birisiyle çıkması... Bu Black'lere yakışmaz, değil mi Narcissa?"

Narcissa bir şey söylemeye hazırlanırken abim gözlerini tekrar Sirius’a dikmişti. "Bizim ailemize de senin gibi biriyle çıkmak yakışmaz.’’

Sirius’un yüz ifadesi daha da sertleşirken sinirle dişlerimi sıkmıştım. Gözlerimi abime dikerken ‘’Benim kiminle çıkıp çıkmadığın kimseyi ilgilendirmez.’’ diye tıslamıştım adeta.

Abim kolumu tuttu sıkarken beni hafifçe sarsmıştı. ‘’Seni artık çözemiyorum.’’ Sirius’u göstererek ‘’Gryffindor’lu birisi Ige. Ailenin asla istemeyeceği birisi. Bunların farkındasın, değil mi?’’ diye konuşmaya devam ederken benim ki gibi olan yeşil gözlerine bakmayı sürdürmüştüm. Sanki elimde olan bir şeymiş gibi beni suçlaması canımı sıkıyordu. Ona aşık olmayı ben istememiştim ki.

Sana Güveniyorum... | Sirius Black & Ige ElmerTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang