21. Bölüm

2.9K 173 49
                                    

Bölüm Notu:

Sayın Mr. Elmer,

Siz ne kadar bağırıp çağırsanız da Ige düşüncelerinden ve yeni benimsediği bu fikirden asla vazgeçmeyecek. Evet, bir ara sizin gibi olmak istiyordu ama yeni bir çevre ona yeni düşünceler sağladı.

Ve tabii Sirius konusu. Bu konuda hiç ama hiç ümitlenmeyin.

Saygılarımla, Jafey.

____

Kollarım birbirine bağlı bir şekilde cama vuran yağmur damlalarını izlerken tek düşündüğüm, akşam yemeğinde babamla yapacağımız konuşmaydı. Düşüncelerimin sadece zayıf insanların düşündüğü şeyler olduğunu söyleyeceklerdi. Ama onlara kararlı olduğumu göstermeliydim. Karşısında dimdik durmalıydım.

Tık, tık, tık...

Biranda kapının tıklatılmasıyla camdaki gözlerimi kapıya çevirmiştim. Derin bir nefes alıp dikleştim. "Girin."

Kapı aralanırken kocaman gözlü, ağızımdan çıkacak kelimeleri bekleyen, Elmer ailesinin sadık, ev cinini gördüm. İnce sesiyle "Akşam yemeği hazır." diye mırıldanmıştı.

"Geliyorum. Sen git." diye cevap verince ev cini itaatkâr bir şekilde kapıyı kapatmıştı.

Ahşap merdivenleri inip yemek odasına ilerlerken ayaklarım geri geri gidiyordu sanki. Attığım her adımda ufak bir tereddüt yaşıyordum.

Loş odaya girdiğimde her zaman ki yerime, abimin karşısına yerleşmiştim. Abim yüzündeki alaycı gülümsemee beni karşılarken annem güven vermek için gülümsüyordu. Babam ise masanın en uç köşesinde elindeki bir parşömende yazılı olan bir şeyi okuyordu.

Gülümsemeye çalışarak "İyi akşamlar." diye mırıldanmıştım.

Annem az önceki gülümseyişiyle "İyi akşamlar, tatlım." diye cevap vermişti.

Abim "Umarım, iyi bir akşam olur." derken alaycı bir şekilde gülmeyi sürdürüyordu.

Tek kaşımı kaldırırken içimdeki laf çarpma isteğini bastırmaya çalışıyordum. Annem ve babam olmasa asla kast ettiği lafın altında kalmazdım. Ama şimdi bir de bununla uğraşamazdım.

Bir ev cini bardaklarımızı doldurup yemek odasından çıkarken babamın sert sesi kulağıma çarptı. "Ige, anlat bakalım." Kafamı kaldırıp gözlerine bakarken "Neler oluyor?" diye sormuştu.

Sandalyemde hafifçe dikleşirken her zaman yaptığım gibi cevabını bildiğim halde bilmemezlikten geldim. "Hangi konuda?" Ama bu sefer amacım vakit kazanmaktı. Konuyu erteleyerek vakit kazanmak.

Babamın sert gözleri üzerime kilitlenmişti. Dudakları alayla kıvrılırken gözleri alev almış bir şekilde "Tabii." diye mırıldandı. "Küçük hanımla konuşacak o kadar çok konu var ki." Yüzündeki -alaycı da olsa- gülümseme silinirken sert ses tonuyla kükremişti adeta. "'Karanlık taraf ve safkan prensibi saçmalık.' meselesi de ne?"

Masadaki herkesin ciddileştiği gözüme takılırken yerimde daha da dikleşmiştim. Sirius'un söylediği gibi kararlı olduğumu göstermeliydim. Elimdeki çatalı tabağımın yanına bırakırken gözlerimi babamın gözlerine dikmiştim. "Bu benim düşüncem." Sesim düşündüğümden de kararlı çıkmıştı.

Babam tek kaşını kaldırırken derin bir nefes alış verişiyle göğsünün inip kalktığını gördüm. Sinirlenmişti. "Sen benim kızımsın ve benim kızım böyle saçma şeyler düşünemez." Her kelimeni üzerine bastıra bastıra, sakin olmaya çalışarak söylemişti.

Sana Güveniyorum... | Sirius Black & Ige ElmerWhere stories live. Discover now