James gözlerini diğer iki çapulcu ve benim üzerimde gezdirirken "Lily," diye açıklamaya girmişti. "Bana bu davranışım onu çok şaşırttığını ve onu mutlu ettiğini söyledi. Bir de bunun iyi bir şey olduğunu söyledi."
Sirius tek kaşını kaldırmıştı. Şimdi yüzünde James'in yüzündekine benzer bir gülümseme belirmişti. "Woaww, ilerleme kaydediyorsun Çatalak."
James yüzündeki alaylı ifadeyle bana dönerken "Hepsi sizin sayenizde, Miss Elmer." diye devam etmişti. Kolunu omzumdan indirerek abartılı bir şekilde alkışlamaya başlamıştı.
"İşte benim sevgilim!" Sirius yüksek sesle söylediği cümle ile bazı dikkatlerin bize kaymasını sağlayarak James gibi alkışlamaya başlamıştı.
Başımı masaya eğerken "Hey, şunu keser misiniz!?" diye tıslamıştım adeta. Herkes ne olduğunu anlamak istercesine bize bakıyordu.
Sirius alaylı bir şekilde göz kırparken alkışlarını daha da abartılı bir hale getirmişti. Hemen yanımızdaki Peter ve Frank Longbottom'unda ikiliye katılmasıyla "Eğer şu alkışı kesmezseniz," diye konuşmaya başlamıştım. "Bir daha bu masaya gelmeyeceğim!"
Savurduğum tehtide rağmen alkışları daha da abartılı bir hal almıştı. Gözlerimi devirip başımı kollarımın arasına almıştım.
Birisi şunların alaylarına son verebilir mi?!
İçimden söylediğim kelimelerle biranda alkışların birisi kesilmişti. Ne olduğunu görmek için başımı kaldırmıştım ki James'in, kapıdan giren Evans'a baktığını görmüştüm.
İçimden bir ses "Bu kız James'i akıllandıracak!" demişti. Nedense bana da öyle görünmüştü. James alaylı yüz ifadesinden sıyrılıp, 'Ben uslu çocuğum.' tiplerine bürünmüştü adeta.
Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırmıştım. Evans, bence James'in hayatında bambaşka bir döneme kapı aralayacaktı. Tabii bu halleri son bulmazdı ama şuan olduğu gibi olacaktı. Evans ortada yokken her şeyi yapıp Evans gelince uslu çocuk olacaktı.
Evans Gryffindor masasındaki kızların arasına otururken tüm alkışlar kesilmişti. James gözlerini kızıl saçlı kızdan ayırarak Peter'a çevirmişti. "Ne çalışıyorsun, Kılkuyruk?"
Peter tekrar gömüldüğü kağıtlardan başını kaldırmadan "KSKS." demişti. "Bazı konular hâlâ eksik."
Sirius "Kaç gündür ezberliyemedin mi?" diyerek gözlerini devirmişti. "Ne var ki bunda?"
Peter umursamaz bir şekilde omuz sikerken önündeki kağıda dönmüştü.
KSKS deyince aklıma seherbazlık işi gelmişti.
Hızla Sirius'a dönerek "Mesleğimi buldum." dedim sevinçle.
Sirius'un kaşları çatılırken "Ne?" diye sormuştu.
James'in dudakları alayla kıvrılmıştı. "Yoksa Muggle'larla ilişkiler mi?" Küçük bir kahkaha atınca gözlerimi devirmiştim. "Emin ol Muggle'larla ilişkiler. Artık annem ve babam nasıl kafayı üşütür, bilmiyorum."
James "Ah, evet." diye mırıldanmıştı. "Zaten bunu da beklerler senden."
Sirius meraklı gözlerini üzerimde gezdirirken "Eee?" diye mırıldanmıştı. "Esrar Dairesinde bir şeyler mi yoksa, bir ara düşünüyordun."
Yerimde dikleşirken gözlerimi üzerine dikmiştim. "Seherbaz olacağım, nasıl ama?" Sirius, James ve Peter'ın yüzünde sanki onlara şaka yapıyormuşum gibi bir ifade belirince kaşlarım çatılmıştı. "Ben gayet ciddiyim."
YOU ARE READING
Sana Güveniyorum... | Sirius Black & Ige Elmer
FanfictionIge Elmer. Ailesi, arkadaşları kısacası sevdiklerinden asla vazgeçemeyecek, Slytherinli sarışın kız. Fikirleri ve görüşleriyle bataklığın ortasında... Karanlık Lord'a hizmet için yanıp tutuşan 'geleceğin ölüm yiyeni' diye nitelendirilen kız. Nasıl o...