Bölüm 7 😾

115K 4.6K 274
                                    

Kapı takırtısıyla gözümü açtım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kapı takırtısıyla gözümü açtım. Gece bir türlü uyku tutmamıştır. Uykuya daldığımda saatin kaç olduğunu hatırlamıyordum. Yattığım yerden doğrularak gözlerimi ovuşturdum hala uykum vardi. İçeriye giren Baran, direk elbise dolabına yöneldi.

"Baran..."dedim esneyerek. Adını telaffuz etmek değişik gelmişti.

"Efendim."dedi sessiz şekilde hayret medenice cevap vermişti. Baran ya çok yorgun ya da kendinde değildi. Şuan uykulu olduğum için saçmalıyordun adam altı üstü efendim demişti.

"Baban nasıl? "Diye sordum. Bunu beklemiyormuş gibi alayla güldü. Bu da onun normaline döndüğünün işaretiydi. 

"Çok mu umurunda. "Dediğinde üzülmüştüm. El de olsa insandım üzülmem için kan bağı olmasına gerek yoktu.

"Haklısın bana ne senden Babandan değil mi?. Zaten hep soran da kabahat olur."diyerek arkamı döndüğüm gibi yeniden yattım. Baran, söylenerek hareket etti. Arkasından banyonun kapısı kapandı.

Bütün gece şu salak kanepede uymuştum çok rahat uyuduğumda söylenemez. Hayır, zaten bende şans olsa erkek doğardım. Yok yok benden güzel erkek olmazdı. Allah'ım ben sözümü geri alıyorum Affet.

Bir süre sağa sola dönüp durdum. Uykum kaçmıştı. Sinir adam insanlık da yaramaz ne haliniz varsa görün. Banyo kapısı açıldığında Baran gözüktü bende ayaklandım. Madem uyuyamıyorum. elimi yüzümü yıkasam iyi olacaktı. Tam Baran'in yanından geçerken bileğimi sıkıca kavradı. O anda acıyla ufak bir ah ses çıktı "Ne oldu?"diye sorduğunda. Dün gece aklıma geldi. Babam da aynı yeri sıkmıştı.

"Sana ne?"dedim gözümü gözünden çekmeden. Ona ne oluyordu.

"Sana, bir soru sordum Miray. Bana, doğru düzgün cevap ver."dediğinde bu adam tek bir anda olsa sinirli olamadığı zaman var mı diye düşündüm.

" Cevap vermiyorum Baran . Sen, düzgün konuşulmayı hak etmiyorsun."dedim korkusuz gözlerle. "Dün Babanla görüşmüşsün..."derken hemen söze atıldım.

"Kiminle konuşup konuşamayacağımı sana danışacak halim yok özellikle de konu bahis olan Babamsa..."

"Sana, görüşme diyen yok Miray. Benim sorum Baban mı yaptın olacaktı?.."dediğinde Baran bey bende az önce onun yaptığı gibi acı bir gülüş atıp devam ettim.

"Çok mu umurunda..."

"Miray, delirtme adamı zaten canım burnumda...Şimdi son kez soruyorum düzgün cevap ver eğer Baban yaptıysa..."dedi kızarmış bileğimi çevirip bana göstermişti..

"Baran Ağa bana kocalık da adamlık da taslama!.. Ne yapacaksın babama yoksa onu da mı öldüreceksin... Bak şu diğer koluma bak bunu da sen yaptın. Gördün mü morluğu. Bende bıraktığın acı izleri görüyor musun?..."sözüm bitmemişti ki "Lanet olsun..." diyerek hızla odadan çıkıp kapıyı çarptı.

Bende arkasından boş gözlerle baktım. Sen de Baran Ağa, Babam da aynısınız. Hatta bütün erkekler ayni hepinizin gayesi belli... Dilerim ki Allah'tan ne yaptıysanız on mislini görün... Miray demeden son nefesinizi vermeyin...

Ertesi gün Mehmet Ağa hastaneden çıktı. Mutfağa indim sıkılmıştım bütün gün odada kalmaktan. Mutfakta ise adım başı kadın vardı. Akşama büyük bir ziyafet varmış. Allah dan Baran, beyimizi işi başından aşkındı da gelip 'yardım et' gibi uyuzluklar etmiyordu.

"Ayşe, hemen suyu Mehmet Ağama götür."diyen kadına bakarak elimi uzattım.

"Ver bana, ben götürüm. "Dedim. En azından geçmiş olsun diyebilirdim.

"Zahmet olmasın gelin hanım. " Dediğinde kadın güldüm. Bana, bu evde nefes almak dâhi zahmetti.

"Sorun değil ben götürebilirim." diyerek elindeki tepsiyi aldım.

Mehmet Ağa'nın odasına doğru ağır adımlarla yürümeye başladım... Odanın kapısını çaldık. 'Gel' sesiyle de içeri girmiştim. İçeride Fatma hanim ve Baran vardı. Mehmet Ağa ise uzanıyordu beni görünce başını diğer tarafa çevirdi.

"Geçmiş olsun... suyunuzu getirdim."dedim yanına yaklaşarak anında bana karşı nefretini kuştu.

"İstemez benden uzak dur yeter. " Demişti sessizce bir adım geriye çekildim.

"Bey nasıl laf o kız geçmiş olsun dedi sadece. Neden düşmanınmış gibi davranıyorsun..."

"Anne, Babamın çok üstüne gitme"dediğinde Baran'a baktım. Benden taraf olsa şoktan ölürdüm zaten...

"İstemez.Def olup gitsin odadan gözüm görmesin seni..."dediği an hızla kendimi odadan dışarı attım.

Bu, ne büyük kindi böyle. Bir yandan babamdan bir yandan... Elimdeki tepsiyi kenara bırakıp koşarak odaya gittim. Dokunsalar ağlayacak moddaydım Kendimi çok zor tutuyordum. Odaya gireli iki dakika olmamıştı ki içeri Baran girdi.

"Neden geldin. "Diye sordum onu görür görmez.

"İyi misin? "Diye sorduğunda kaşlarım çatıldı. Bu adam da dengesiz sağı solu belli olmuyor.

"Harikayım. Çok güzel bir hayatım var. Beni çok ama çok seven babam, annem en önemlisi dünyalar iyisi bana aşık kocam var neden iyi olmayayım ki...Baksana el üstünde tutuluyorum..."

"Babam biraz..."derken nefretle bakarak içimdeki her şeyi kustum. Bu evde ki herkesten nefret etmekte sonuna kadar haklıydım. Bir an önce bu evden bu şehirden gitmek istiyordum.

"Hepinizden nefret ediyorum hepinizden duydun mu?.."

"Biraz üstüne gitmiş olması. .."derken yine sözünü kestim. Çünkü tahammül edemiyordum.

"Benimle neden zaman kaybediyorsun ki sen ağzınla kuş tutsan yine de seni sevmem benden saygı da bekleme. Ben, sana en fazla nefret, intikam, kin verebilirim bundan ötesi yok bende..."

"Neden?.."diye sordu.

"Şaka mısın sen ya bir de utanmadan soruyor musun?.." diye bağırdım.

"Miray, sen adamı hasta edersin... Buraya düzgün şekilde konuşmaya gelmiştim. Sense hakaretten başka..."sürekli sözünü kesiyordum çünkü sesini duymaya tahammül ediyordum. Az konuşması daha iyiydi.

"Ne zaman gideceksin?"diye sordum sözünü keserek.

"Anlamadım?.."

"Bana, gideceğim dedin. Uzun süre beni görmezsin dedin ama yalandı galiba hala burada burnumun dibindesin bu da benim sinirlerimi bozuyor..."derken derin bir nefes aldı. Hoş o gitse ne olacak ki babası zehir edecek o gidince.

"Yakında tamam mı çok yakında.İçin rahat olsun benden kurtulacaksın.."



Kalp sevince inkâr etmek için bütün kin ve nefretini sevdiğine kusarmış... Aman bilmesin hatta ben dâhi haberdar olmamayım.
Kalp aman sen sus!..

BARAN BEY 🚬Where stories live. Discover now