FİNAL 2 🐦

86.2K 3.7K 592
                                    

Günler o kadar hızlı geçiyordu ki yoğunluktan gün hesabı yapamıyordum. Eskiden Babam da bir işin ucundan tuttuğu için işler bu kadar ağır gelmiyordu. Şimdi ise günlerimi çalışmakla geçiriyordum. Miray'a gelinceyse her gün mutlaka mesaj atar nasıl olduğunu sorar fakat bebek konusunu ikimizde açmazdık. Konuşmalarımız size havadan sudan olurdu.

Miray'ın çok ağladığı sabah ona hiç görünmeden evden çıkarak İstanbul'a gelmiştim. Bu geçen süre zarfında mesaj atar ya da halini hatırını sorardım. İkinci haftanın sonunda sürpriz yaparak eve gitmiştim. O gün yaptığım sürpriz yarıda kalmıştı çünkü çok acil tekrar geriye dönmüştüm. Kaldığım bir gece boyunca Miray, çok fazla benimle muhatap olmamıştı. Zaten o gece onu son görüşüm olmuştu.

Bugün tam bir ay olmuştu Miray'ı görmeyeli yatakta oturur pozisyona gelerek gözlerimi ovuşturdum. Bekarken yaşadığım evi çok seviyordum. Bu evden sırf Miray için ayrılmak zorunda kalmıştım. Yataktan kalarak pencere kenarına gidip esneme hareketleri yaptım. Burada kaldığım süre zarfında komşumuz olan Selçuk ile iyi anlamıştım. Başlarda arada birbirimizi selam verirken bu uzun diyologlara dönüşmüştü. Aslında Selçuk efendi o kadar da kötü biri değildi. En son evime davet ederek beraber maç izlemiştik. Kısaca zaman iyi kötü geçip gidiyordu. Tek eksikle...

Kafamı kaşıyarak banyoya girip kısa bir duş aldım. Bugün yolculuk zamanıydı. Aslında yarın gidecektim ama erken giderek onları sevindirebilirdim. Hoş bizimkisi pek mutlu olmayacaktır ama neyse... Akşama doğru Mardin hava limanına iniş yapmış kendimi korumalardan birine aldırmıştım. Eve geldiğimde ise karanlık basmıştı. Konağın bahçesinde Babamı görmem ile gülümsemem bir oldu.

"Ben, geldim..." Babam, pek sevinmişe benzemiyordu. Etrafta annem ya da Miray da görünmüyordu. "Hoş geldin oğul..." Baban sanki işten gelmişim havasında konuşmuştu. Ben babama çok fazla takılmayarak etrafta karımı aradım. "Hoş bulduk Baba da bizimkiler nerede?.."

"Annen komşuya gitti Miraysa en son dinlenmek için odasına çıkmıştı. Büyük ihtimalle uymuştur..." Bu kız ne çok uyuyordu. İçimde bir hoş olunca bir daha gidersem onu da yanımda götürme kararı aldım.

"Peki senin neyin var Baba, bu ne sinir böyle..." Elimdeki çantayı bırakarak yanına doğru yürüdüm. Her zaman ki gibi tam karşısında yerimi alarak yüzüne baktım. "Bütün sınırın sana Baran, son günlerde burnundan kıl aldırmıyorsun bak daha önce de söyledim. Eğer oralarda gelin kızımı üzücek bir hatlar çeviriyorsan..."

"Baba, daha şimdi girdim bırak da bir nefes alayım..."

"Sende Babana açık konuş ne hatlar yiyorsun?" Babam beni bu kadar mı tanıyordu. Aramızda her ne yaşanırsa yaşansın ben karımı seviyordum. "Ben, hamile kadını aldatacak kadar karaktersiz değilim Baba, bunu en iyi senin bilmen gerekmiyor mu?.."

"Baran, kıza ezgi yapıyorsun. O senin karın cehennemde gitsen onu da yanında götürmen gerekiyor. Sen olmayınca gül yüzü hep solgun..." Az çok tahmin ediyordum. Onun gül yüzünü solmak isteyecek son kişi bile değildim. "Baba, seninle daha önce bunları konuştuk bende üzülsün istemiyorum..."

"İstemiyorsan yapma Baran artık kendine çeki düzen ver. Bu kız hamile. Sen yoksun diye doktor kontrolüne bile gitmiyor." Nasıl gitmezdi. Bu iş çocuk oyuncağı mı "Ne demek gitmiyor Baba!"

"Bak işte bundan bile haberin yok. Miray, sadece bir kez doktora gitti. O da sen buradayken ondan hariç bir kez bile gitmedi. Sürekli erteledi. Bugün yarın derken koskoca bir ay oldu..." Bir ay... Bu kadın içinde bir can taşıdığının farkında değil miydi? En iyisi burada kalıp yarında ilk fırsatta doktora gitmek. "Tamam Baba, merak etme yarın sabah ilk iş doktora gideriz..."

BARAN BEY 🚬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin