SON 👑

101K 3.7K 380
                                    


AŞKA VEDA!




Vicdana gelip karımı azat edeli çok olmamıştı. Aslında Miray da kırgındı da çok fazla uzatmak istemiyor gibi görünüyordu. Bana kalırsa da bunca ayrılık yeterdi. Elimdeki işlerim olsa da karımın yanına erken gelecektim gelmesine de her istediğinde arzuların yerine gelmiyordu. Bu yüzden ayrılığımız uzun sürmüştü. Tek temennim daha fazla sürmemesiydi aksi takdirde aramızdaki uçurum daha da derinleşecekti.

Miray, yol boyunca keşfettiği yeni şarkıyı tekrar tekrar dinledi. Şarkı güzeldi güzel olmasına da yarım saat aynı şarkı nakaratını dinlemek beni bir süre sonra bıktırıyordu. Eve geldiğimizde Miray, konaktan içeriye girince ilk olarak Babamın yanına giderek oturmuştu. Bende yanlarına gittiğim sırada... "Hayırdır oğlum erkencisiniz?" sorusuyla karşılaştım. Bana kalsa biraz daha geç gelirdim de vizdanım el vermemişti.

"Miray, yorulduğu için erken gelmek zorunda kaldık." Zorunda kaldık kısmı sonuna kadar doğruydu. "Baba, yalan söylüyor ben yoruldum hadi eve gidelim falan demedim." Miray, çocuk gibi mızıklanınca Babam benim yerime de gülmüştü.

"Evet, yorulmadın çünkü hep uyudun Miray..."

"Sende sabahın kör şafağında kızımı işe götürmeseydin kız hamile tabi ki de yorulacak.." Bak ya ben en iyisi gidip kendimi bir yerlerden atayım. "Babacım hep uyudu diyorum. Miray, ne zaman gözlerini araladı da yorulsun..."

"Tamam işte bende yoruldum demiyorum ki sen yoruldu diyorsun. Ben, tam çalışmak için kolları sıvazlamıştım ki sen eve gidelim dedin burada benim ne suçum var." Gerçekten pes ben bir şey demiyorum. "Miray,  inan seninle uğraşamayacak kadar yorgunum. Baba, ben odamda biraz uzanacağım yemek vakti seslenirsiniz..."

"Bende geliyorum..."

"Tabi gel gel az uyumuştun biraz daha uyu..."

  Ben bu sözleri söylerken Miray da hızla yanıma gelerek benimle aynı mesafede yürümeye başladı. Başımı yana çevirerek ona bakmak için gözlerimi hafif eğdim. Bugün topuklu giymesine rağmen hâlâ çeneme kadar geliyordu.

"Bakıyorum da bugün uyumama pek  bir içerlemişsin..." Tabi ya niyetini şimdi anladım. Kendisi uykusunu aldığı için odaya girip beni çenesiyle uyutmayacaktı. "Ah ne demezsin. Gün boyunca Miray, uyuyor da ben uyuyamıyorum diye kıskançlıktan karnıma ağrılar girdi."

"Kendini bilmek de erdemdir Baran Ağa, en azından benim sayemde kıskanç olduğunu açıkladın..."

"Ah ben değil mi?"Miray ile didişe didişe odaya girdik. İçeriye girdiğimizde Miray, kıyafetlerini çıkarmaya başlarken bende kendimi yatağa bıraktım. Sabah fazla erken uyanmıştım. Yanımda hissettiğim hareketlenme ile gözlerimi araladım. Miray, uyumak konusunda ciddi olmazdı.

"Bana, sakın uyuyacağını söyleme." Biraz daha uyursa gece gözüne uyku girmeyecekti. Bu da benim uykusuz kalacağım anlamına geliyordu. "Neden canım uyuyacağım işte seninki canda benimki değil mi?" Ben senin canını yerim ama... "Miray, fazla uyumak iyi değildir başın ağrır bugün uyuma kotanı da doldurduğuna göre daha fazla uyuma."

"Uyuyacağım ya senin koltuk hiç rahat değilmiş kemiklerim baktı. Hem hiç insanın odası gibi olur mu bak yatağa mis gibi..."

"Uyu Miray uyu. Hatta uyumuşken kış uykusuna da yatmayı unutma..."

BARAN BEY 🚬Where stories live. Discover now