FİNAL 1 🐦

92.6K 3.5K 332
                                    


Miray, elinde küçük çantasıyla odaya bakıyordu. Sanki burayı ilk kez görüyormuşçasına bakması beni de hayrete düşürüyordu. "Orada öylece ayakta mı duracaksın?" Söylediğim sözden sonra elindeki çantayı kenara koyarak saçını kaşıdı. Odada farklılık olsa beğenmediğini düşünürdüm oda da her şey aynıydı.

Miray ağzındaki, baklayı çıkarır gibi "Bana kızgın mısın?" diye sormuştu. Öyle bir sormuştu ki kısık çıkan sesiyle kendimi sorgulamıştım. "Sana, kızgın olduğumu da nereden çıkardın?" Ona kızgın falan değildim fakat biraz daha asık surat yüzme bakarsa kızmaya başlayacaktım

"Şey suratın asık yanlış bir şey mi yaptım diye düşündüm." Yalnızca bu yüzden mi? Ah bu kadınlar karım dahi olsa onları anlayamayacaktım. "Sana, değil muhterem abine sinirliyim bana bilinçli olarak kırık sandalyeyi verdi hâlâ bir taraflarım ağrıyor." Miray, bunu ilk kez duyduğu için mi bilinmez gülerek dudağını büzdü. Bende ona kaşımı kaldırarak baktım. Bunda komik ne vardı...

Tabi ya bunu nasıl unuturum "Doğruya sana da kızgınım neden bana tuzlu kahve içirdin..." Resmen kız istemede çete kurup canıma okumuşlardı. Ben babalarından ters bir hareket beklerken en beklemekdiklerim gelmişti.

"Babam bizimkileri dün aradı konuşmak istediğini söyledi. Bugün ise öğlene kız istemeye geliyoruz haberiniz olsun demiş. Babam öğle vakti ne istemesi dese de akşama şenlik var diye ikna etmiş..." Nasıl yani... "Babama bak sen... Benden gizli neler de yapmış." Babamdan böyle bir atak beklediğim için çokta şaşırmamıştım. Ağzıma tuz tadı gelince gözlerimi kıstım "Ama yine de bana tuzlu kahve içirmen gerekmiyordu." Bunu uzun süre başına kakacak gibi görünüyordum. Hâlbuki hiçte huyum suyum değildi.

"Annem ısrarla koymamı istedi Baran, hem içmedin ki şimdi neden kızıyorsun?" Bunu tatlı dille söylese de sakinliği bir sorun var sinyallerini veriyordu. "Çünkü ben genel olarak sinirliyim Miray. Önce abin sonra sen... Davul zurna sesinden sonra epey başım ağrıdı." Ben söylenme aşamasını abartmış mıydım? Oysa odaya girer girmez karımı kollarımın arasına almayı planlıyordum.

"Bunların bütün suçlusu ben miyim?"

Değildi. Zaten yorgunum bir de dert yakınıyorum. Ben cevap vermeyince Miray lavaboya gitti. Bende o çıkana kadar takım elbiseden kurutularak koltukta kendime yatak hazırladım. Tam uzanıp yatacaktım ki Miray'ı merak ettim neden bu kadar uzun kalmıştı içeride... Sesleneceğim sırada Miray göründü.

"Orada mı yatacağım." Arkamdaki yatağı kastettiğini anlayınca güldüm. Onu bu haliyle orada yatıracak kadar kalın kafalı değildim. Hoş bana kalsa güzel karıma sarılır öyle yatardım da öyle olmuyordu."Hayır, sen hamilesin burada ben yatacağım."

"Şey ben rahatsız olmam istersen aynı yatakta uyuyabiliriz."

"Ama ben olurum Miray, sanki hiçbir şey olmamış gibi beraber uyuyamayız ya da seninle allım güllüm olamam." Kalbim başka söylese de mantığım avazı çıktığı kadar hayır diyordu.

"Anlıyorum..."

Anladığını biliyorum üzüldüğünü de yalnızca çok az zamana ihtiyacımız var... "Anlamana sevindim çünkü alınmanı ya da bana kırılmanı istemem. Dünde konuştuğumuz gibi biraz zaman..."

"Peki..."

Bu kadınlar peki, diyorsa mutlaka sıkıntı vardır. Yine de sesimi çıkarmadan hazırladığım koltuğa uzandım. Miray, bugün çok yorulmuştu daha fazla stres ve sıkıntıya girsin istemiyordum. Uzandığımda gözlerimi kapattığım gibi uyumuş. Uyurken ne ses ne de ışık rahatsız etmişti. Sabaha gözlerimi açtığım da ise odada kimse yoktu. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra bende aşağıya kahvaltıya indim.

BARAN BEY 🚬Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin