Bölüm 21 🌸

86.3K 4K 318
                                    

Sabah vücudumda hissettiğim ağrılarla uyanmıştım. Gözümü açmadan acıyla yerimden kıpırdandım ama hareket alanım kısıtlıydı.Ne oluyoruz demeye kalmadan gözlerimi araladım ki gözüme kirli sakallı yüz çarptı.

"Baran.!." dedim kısık sesle ama duymadı beni üstüme abanmış adama tekrar seslendim. "Baran uyan!.."

"Efendim..." demesine rağmen Baran, gözünü açmadı.

"Uyan!.."

"Miray, sabaha kadar döndün durdun tam uykumun en tatlı yerinde..."

"Canım acıyor..." dediğimde gözleri fal taşı gibi açıldı. Ekşittiğim yüzümü görünce yattığı yerden kollarından destek alarak doğruldu..

"Ne oldu neyin var?" diye sordu telaşla...

"Ağrım var." dedim zar zor. Elini başımın altına soktu.

"Biraz doğrul..." dediğinde sadece başımı kaldırabildim. Benim yattığım yerden başım dönüyordu. Sol gözümden bir damla yaş aktı gitti. Elimi yaralı koluma götürecektim ama elimin gücü bile yoktu

"Başım dönüyor."

"Sen iyi değilsin...bir saniye biz sana pansuman yapmadık...sen...sen neden hatırlatmadın. Mikrop kapmış olmalı... Tamam, sakin olalım hemen hastaneye gidiyoruz."

"Halim yok." dedim başıma sürekli konuşuyordu Baran ama halimi görmüyordu.

"Tamam, şey yapalım o zaman. Doktor evet.. evet doktor çağıralım." diyerek yataktan indi. Bense sadece başımı hafif şekilde hareket ettirebiliyordum.

Baran, dışarı çıkarken kapıyı açık bıraktı. Arkasından bütün konağı değil bütün mahallede yankılanacak şekilde bağırdı... Ah Baran, vur dedik öldürüyorsun bu ne panik!

"Hasan!.. Hasan... Hemen hemen git doktor getir acil koş..."sözlerini işittim arkasından ayak sesleri duydum. İki dakika geçmeden bütün konak kapının önüne yığılmış olmalıydı. Baran, birine bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Arkasından telaşla içeriye Fatma hanım girdi.

"Kızım... Ne oldu sana?" diyerek hemen elimden tuttu. Gözümün önüne Annem geldi. O da burada olsaydı keşke. Ne çok özlemiştim. Gözlerimden yaşlar kendiliğinden akmaya başladı.

"Güzel kızım ağlama..." diyerek beni beş dakika boyunca teselli etmeye çalıştı. Ardından kapı açıldı. İçeriye yabancı bir adam ve Baran girdi.

"Anne, sen dışarı çık doktor geldi."

"Tamam, oğlum ben kapıdayım."

"Miray, bana bak." dediğinde Baran'a baktım. Yatağa çıkarak beni önce doğrultmaya çalıştı.

"Üstündekini çıkartalım yaraya bakmam lazım." dediğinde Baran gözümün içine baktı.

"Miray, yavaşça kendini zorlamadan." dedi. tişörtümü çıkardığında titreme aldı. Bende titremenin ardından yüzümü Baran'ın göğsüne yasladım. Doktor yaralı koluma bakarak sargıyı çıkardı.

"Enfeksiyon kapmış düzenli olarak yaraya bakılması veriliyordu." dediğinde Baran'ın elini sıkıca sıktım canım acıyordu.

"Hastaneye gitmemiz gerekiyor mu?"

"Şu anlık gerekmiyor ben sürekli kontrol ederim. Sizde gerekli ilaçlarını alırsınız."

"Ateşi var?" dedi Baran, sanki yeni aklına gelmiş gibi.

"Enfeksiyondan dolayı ben, ateş düşürücü yazacağım."

Benim konuşacak takatim yoktu. Sadece Baran'a sıkıca sarılmış onun nefes alış verişini dinliyordum.

BARAN BEY 🚬Where stories live. Discover now