14.Bölüm: "Soğuk"

37.5K 1.8K 325
                                    

14.BÖLÜM: "SOĞUK"

Selaaamm!

Keyifli Okumalar...

🌸

Gözlerim korkuyla etrafta dolaşırken yerimden kımıldayamıyordum. Korkut'un gözleri o kadar karanlık bir hal aldı ki, yüzündeki o korkunç ifade donuklaştı.

"Bir dahaki karşılaşmamızda senin heyecanlı olman lazım, Civan."

Sesi gür ve sertti. Gözleri benden ayrıldı ve odanın diğer köşesine bakmaya başladı. Yanından biraz uzaklaştım ama telefondaki sesi duyabiliyordum.

"Nerde sizde o şans, Türkoğlu. Benimle görüştüğün için bile sevinmelisin bana kalırsa."

Alayla güldü ama o kadar buzdan bir gülüştü ki bu tüylerim ürpermişti. "Seni bulduğumda, saklandığın o delikten bu zamana kadar çıkmadığına ayrı, çıktığına ayrı pişman edeceğim."

Adam bir süre sessiz kaldı, ardından daha ciddi bir sesle konuştuğunda sertçe yutkunmuştum. "Kaldığınız sınır hastanesinde korunacağınızı mı sanıyorsunuz?" Birkaç hışırtı geldi telefondan. "Bence oradan çıkmalısınız, sonuçta ne olacağını belli olmaz, değil mi?"

"Açık konuşmayacaksan, kapatacağım." Korkut ayağa kalkarak tam önümde bir dağ gibi durduğunda korkuyla etrafı izliyordum. Sanki o da sakin kalmak için içinde savaşıyor gibiydi. "Korkakça tehditler eskidi artık."

"Diyorum ki, senin şu kız da orada çalışıyormuş sanırım."

Adam alayla güldüğünde gözlerim irice açıldı ve Korkut'a bakakaldım. Korkut'un da o yüzündeki ifade gidip yerini ölümcül bir hale bıraktı.

"Senin kanını sikerim, kahpenin dölü!" dedi dişlerinin arasından ama bu sırada bana özür diler gibi baktı. Şu an yanımda küfür etmesi takılacağım son şey bile değildi aslında. Telefonda ekibini öldürmeye çalışan teröristle bu kadar sakin bir şekilde konuşması bile mucize gibiydi. "Adını dahi ağzına alırsan o dilini keserim. Duydun mu beni?"

Adam keyifli bir kahkaha attığında Korkut sinirle gözlerini sıkıca yumup geri açmıştı. "İşte şimdi keyfim yerine geldi, Türkoğlu."

"Seni bulduğumda elimden ölümü dileneceksin, Civan." Dişlerini sıktı. "O zamana kadar aldığın nefese şükret."

Telefonu adamın yüzüne kapattığında hâlâ irileşmiş gözlerle ona bakıyordum. Korkut bir süre bana bakmadan derin nefesler aldı, ne kadar sinirlendiğini tahmin edebiliyordum. İki gün önce askerlerden duyduğum şeyler şimdi yerine oturuyordu. Ayrıca yanlış anlamadıysam adam benden mi bahsediyordu? Kafamdan duman bile çıkabilirdi şu an.

"Korkut," diyerek ona doğru bir adım atacaktım ki sağ elini kaldırarak beni durdurdu.

"Şimdi değil, Gonca." Buz gibi gözlerle bana baktığında olduğum yere çivilenmiş gibi hissettim. "Bir şey sorma ve endişelenme. Duydukların sadece sende kalsın."

Ardından bir şey dememi beklemeden odadan çıktığında derin nefesler aldım. Telefondaki adamın sesi aklımdan çıkmıyordu. İlk defa böyle bir şeyle karşılaşmıştım ve ciddi anlamda korkuyordum. Hastaneye bir şey yapma ihtimalinde bile kanım donuyordu. Burada zaten o pisliklerden büyük yara almış insanlar vardı ve öyle bir durumda sanırım kendime gelemezdim. Birilerine zarar gelme ihtimali kafamda dönmeye başladı.

SEVDA ÇİÇEĞİWhere stories live. Discover now