19.Bölüm: "Yara"

32.7K 1.6K 167
                                    

19.BÖLÜM: "YARA"

Bu Gece Uyut Beni, Cem Adrian & Ceylan Ertem

Gözlerin Bulutlu, Sena Şener & Nükhet Duru

Bölümlerin gelme süreleri yorumlarınızla hız kazanıyor, sizin yorumlarınızı okudukça daha da hevesleniyoruz yazmak için.

Yorumlarınızı bekliyoruz, lütfen yorum sayıları artsııııın:)

Keyifli okumalar...

🌸

182, 183, 184... 184. saniyede Berfin'in ağlamaları iç çekişlere döndü. Kalbimin atışları göğsümün altında yavaşlarken göz kapaklarım öyle ağır geliyordu ki bedenimdeki sıcak ıslaklığa bakmak için en ufak bir hareket dahi edemiyordum. Kulaklarımda yankılanan silah sesleri aniden kesildiğinde acı boğazıma kadar tırmandı.

En ufak bir sesi duyabiliyordum ama gözlerimi açacak halim yoktu. Acının boyutu giderek arttığında artık o kadar çok kan bedenimden çıkmıştı ki alnımdan soğuk terler akarken bir buzuldaymışım gibi titriyordum. Kulaklarıma bağırışlar doldu, kurşunun acı izi bedenimden aktı.

"Gonca!"

Duyduğum sesin Alpay'a ait olduğunu anladım. Acı beni silikleştirdiğinde parmağım dahi hareket etmiyordu. Alpay artık tam yanıma geldiğinde sertçe yutkunmaya çalıştım.

Yanıma yaklaşan koşma seslerini dinledim, ardından yüzüme bir el değdi. "Siktir, Gonca!"

Alpay aceleyle hissettiğim bir bezle karnıma bastırdı. Acı tekrar nüksettiğinde dudaklarımdan bir mırıltı çıktı ama asla gözlerimi açamıyordum. "Komutanım! Komutanım, Gonca vuruldu!" Sesindeki endişe bedenimde yankılandı. "Gonca!"

Ardından yanıma koşarak gelen başka adımları da hissettim. Birazdan bilincimin kapanacağını biliyordum çünkü artık kan kaybetmekten bedenim üşüyordu. Kulağıma acı bir haykırış dolduğunda Melis'in ağıtları kulağıma doldu. Ardından yanıma eğilen başka bir beden hissettim.

Kokusundan tanımıştım onu. Acı kalbimi deşerken kokusu bir morfin gibi doldu burnuma.

"Gonca? Sikeyim, hayır!" Alpay'ın ellerinin yerini elleri aldı; kocaman elleri titriyordu, sesi titriyordu. Korkut korkudan titriyordu. "Hayır, hayır! Sikeyim hayır!"

Karnımdaki yaranın üzerine bastırılan şeyi hissediyordum. Bir eli boynumun altından, diğeri de bacaklarımdan geçerek beni kucakladığında acıyla inledim. Dudakları terli alnımda gezindi, şimdi hızla yürüyordu. Sanki ondan başka bir sese kulağımı kapatmıştım, sadece onun sesi vardı kulaklarımda.

"Şşşş, geçti güzelim. Geçti..." Alnımdan öptü. Her adımında canım çekiliyormuş gibi hissediyordum. "Yemin ederim ki geçti, aç gözlerini kurban olayım!"

Kendimi zorladım ama bunu başaramadım. Hastanenin içine girdiğini fark ettim, karnıma bezi bastıran kişinin de Melis olduğunu hıçkırıklarından anlamıştım. Elleri titriyordu.

"Yardım edin!" Sesi o kadar çaresizdi ki acımı unutup bir elimi yanağına koymak istedim. Yapamadım. "Lütfen yardım edin! Melis, yardım et. Sen bilirsin, bilirsin değil mi?"

Titreyen sesine rağmen gür sesi acili inlettiğinde sırtım yavaşça bir yere değdi, sedyenin olduğunu anladım. Kolları benden çekildi ama bir an bile beni bırakmadan boştaki elimi tutarak tenime öpücükler bıraktı. Bu sırada sedye hızlıca ilerliyordu. "Geçti, açsana gözlerini güzelim benim. Hadi bak bana yine ateş gibi, kurban olduğum lütfen." Sesi bir dua gibi döküldü kulaklarıma. "Aç gözlerini."

SEVDA ÇİÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin