35.Bölüm: "Zaman"

29.2K 1.5K 234
                                    

35.BÖLÜM: "ZAMAN"

Selam, biz geldik 🙃 Yıldızları görelim mi?

Keyifli okumalar...

🌸

Günler o kadar dolu dolu geçmişti ki, altıncı günün sonuna gelirken şimdi karşılıklı oturuyorduk bahçede. Evin bahçesinde loş bir ışık vardı, akşama doğru denize girdiğimiz için de üzerimizde bir yorgunluk. Elimdeki soğuk sudan bir yudum alıp üzerimdeki kısa geceliğe aldırmadan bacaklarımı koltuğun üzerine topladım. Korkut'un bir an keskin bakışları açılan baldırlarıma düşse de derin bir nefesle tekrar gözlerime çıktı.

"Dönünce işe başlayacağım," diye mırıldandım. "Garip bir heyecan var içimde."

"Normal güzelim, çok istediğin mesleğin ilk işine başlıyorsun." Bacaklarını biraz daha açıp koltukta iyice yayıldı ve dibi görünen viskisinden büyük bir yudum aldı. İçkiyi sık tüketen biri değildi ama viskiyi seviyordu. "Hem iş ortamından memnun kalacağını düşünüyorum."

"Ben de öyle düşünüyorum," dedim ve kafamı salladım. "Kılıç ile görüşmeye gittiğimizde iş ortamı çok hoşuma gitmişti."

"Eve uzak olmaması çok iyi oldu, rahatça gider gelirsin."

"Umarım otobüs vardır oradan, taksiye para yetişmez."

"Sanırım sen beni yanlış anladın." Korkut yavaşça doğruldu ve elindeki bardağı bırakarak ayaklandı. Gözlerim onu takip ederken kaşlarım hafifçe çatılmıştı. Eve girmesi ve çıkması uzun sürmedi. Elinde küçük bir kutu vardı, merak içinde yerimden doğrulduğumda gülümsedi. "Karıma ikinci düğün hediyem."

Bana doğru uzattığı kutuyu alırken heyecandan dizlerim boşalacaktı neredeyse. Siyah kutunun kapağını merakla araladığımda içinde gördüğüm anahtar bir arabaya aitti.

"Sen...Şaka yapıyorsun, değil mi?" Korkut memnunca gülerek gözlerime bakmaya devam ettiğinde araba anahtarının logosuna elimi atarak anahtarı kavradım. Kalbim hızla çarpıyordu şimdi, o yanımdayken zaten hızını kesmeyen kalbim hediyeleriyle duracak gibi oluyordu. "Ama bu çok pahalıdır."

"Çok da pahalı değildi." Eli belimi kavrayınca endişeli gözlerim ona döndü. Gözlerimden geçeni okumuş gibi dudaklarını alnıma bastırdı. "Evi Kılıç yaptığı için biz almadık. Düğünümüz de bize çok masraf yapmadı biliyorsun. Zaten aklımda olan şeye zemin hazırladı her şey."

"Ama.."

"Aması yok yavrum, bu araba senin. Ömer'in arkadaşı vardı, Rafet hani?" Kafamı salladığımda diğer eli boynumu okşuyordu. "İşte o satıyordu, abin de hep istediğin model olduğunu söyleyince de düşünmedim zaten. Düğünden önce hazırdı."

"Golf?" diye mırıldandım hayretle. "Beyaz?"

"Tam da üstüne bastın." Heyecanımı mutlulukla izleyip güldü. Sonra gözleri düşünceli bir hal alsa da elleri sıkıca beni sardı. "Ben görevdeyken de daha rahat etmeni istiyorum, kimseye muhtaç olma, bana bile." Dudakları alnımla tekrar buluşunca ellerim birden sıkıca beline sarıldı. "Benim arabam sana biraz kaba gelebilir, ama onu da istediğin zaman alabilirsin tabi ki."

SEVDA ÇİÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin