17.Bölüm: "Güven"

43.9K 1.8K 212
                                    

17.BÖLÜM: "GÜVEN"

Selaaam, biz geldik.

Nasılsınız?

Keyifli okumalar :)

🌸

Yavaş yavaş uykunun kollarından sıyrıldım. Gözlerim açılmamak için dirense de derin bir nefes alarak göz kapaklarımı araladım. İlk görüş açıma gelen şey salonun ortasındaki masa oldu. Gözlerimi kırpıştırarak derince soluduğumda burnuma dolan sıcak koku kendime gelmem için yeterli oldu. Gözlerim hızlıca büyüdü ve başımı kaldırmadan gözlerimi kaldırarak üzerinde uzandığım bedenin sahibine baktım.

Anın heyecanıyla, "Bismillah," diye mırıldandım. Tek kişilik koltuğa uzanan Korkut'un iri bedeni tüm yeri kapladığı için üzerinde uzanmaya devam ediyordum.

Başımı hafifçe yukarı doğru kaydırdığımda kapalı gözleri görüş açıma girdi. Gördüğüm görüntü karşısında derin bir nefes aldım. Gür kirpikleri gözlerini örtmüştü. Gördüğüm kadarıyla hala derin bir uykudaydı. Başı hafiften yana doğru düşmüştü ve her nefes alışında iri bedeniyle birlikte bende hareket ediyordum.

Üzerimize örtülmüş pikeyi o an fark edebildiğimde panikle dudaklarım aralandı. Şaşkınca başımı Korkut'un göğsünden kaldırıp etrafa bakındım fakat kimse yoktu. Mutfaktan gelen sesleri duyduğumda utanç tüm bedenimi esir aldı. Melis uyanmıştı.

Anın heyecanıyla Korkut'un hala uyuduğunu unuttum ve saçma bir ayaklanma çabasına girdim. Kırdığım dizimi koltuğun yanına doğru indirmeye çalıştım fakat Korkut'un üzerinde olduğum için bunu başaramadım. Üstüne dizim kasıklarına baskı uyguladığında Korkut'un bedeni aniden kasıldı. Göğüs kafesi hızlıca yükselince kendime sıkı bir küfür savurdum.

Gözlerim korkuyla ona döndü. Gür kirpikleri hızlıca hareket ettiğinde gözleri kısık bir şekilde açıldı. Odağı olmadığı için kaşlarını çatarak etrafı inceledi. Aynı anda hala belime sarılı olan elleri de olduğu yeri yeniden kavrayınca benim farkıma vararak bakışlarını bana çevirdi. Göz göze geldiğimiz an utançtan nefes alamadığımı hissettim.

Korkut'un belimdeki elleri belimi okşayarak beni biraz daha sardı. Göğsüm heyecanla şişerken çattığı kaşlarını gevşeterek, "Günaydın," dedi.

"Günaydın," diyerek ellerimi göğsüne bastırdım. Gözleri ellerime düştüğünde, "Melis uyanmış," dedim.

Bakışları yeniden bana döndü. Gözleri iyice açıldığında başını yasladığı yerden kaldırarak salonun kapısına doğru baktı.

"Mutfakta," diyerek onu yanıtladım.

Bakışları yeniden beni buldu. Sonra sanki hiçbir şey olmamış gibi başını geriye doğru yasladı. Kaşlarım çatılırken kaslarla bezenmiş göğsüne vurarak, "Melis uyanmış diyorum," dedim.

Gözleri yeniden beni buldu. "Napayım şimdi yavrum? Biz de uyandık."

Dudaklarımı sinirle birbirine bastırırken ellerimle göğsüne bastırarak üzerinde doğruldum.

"Yavaş kızım," diyerek kendini kassa da sesinin titremesinden gülümsediğini anlamıştım.

Dizlerimi dizlerine bastırarak kalkmaya çalışırken, "Kötüye bir şey olmaz," dedim.

"Kötü mü?" Kaşlarını kaldırarak bana baktı. Elleri hala belimi okşayarak dikkatimi dağıtmaya devam ediyordu. "Demek kötüye bir şey olmaz?"

SEVDA ÇİÇEĞİTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang