8.Bölüm: "Kıskançlık"

45.4K 2.2K 453
                                    

8.BÖLÜM: "KISKANÇLIK"

Selaaam!

Keyifli okumalar :)

🌸

Gözlerim Reşit hocayı takip ederken oturduğum yerde sıkıntıyla kıpırdandım. Yaklaşık bir saattir odasındaydık ve masanın üzerinde projem vardı. Sabah heyecanla teslim için gelmiştim ama hocanın suratındaki ifade beni korkutuyordu.

Akın da son kez bakmıştı ama bir eksik yok gibiydi. Raporlardan kafasını yavaşça kaldırınca Reşit hocaya beklentiyle baktım.

"Gonca Karadağ," dediğinde sertçe yutkundum. Adamın suratındaki ifade beni aşırı geriyordu.

"Buyurun hocam," dedim titrek ve heyecanlı bir sesle.

"Raporlarında birkaç eksik var," dediğinde nefesimi tuttum, yüzüm düşmüştü. "Ama çizimlerin harika. O yüzden..." düşen yüzüm beklentiyle kalktı. "Tebrik ederim, artık mezunsun."

İçime sığmayan o mutlulukla kocaman gülümsediğimde hoca da dört yıla inat güldü. Reşit hocanın güldüğünü ilk defa görüyordum ama şu an ilgilendiğim şey mezun olmamdı.

"Çok çok teşekkür ederim hocam." Kalbim heyecanla çarptı. "Sizi tanıdığım için çok mutluyum."

"Ben de öyle, kızım." Beyaz saçlarını bir eliyle düzeltti ve ayağa kalktığımızda elimi sıktı. "Hayatında başarılar dilerim."

Gözlerimdeki mutlulukla odadan çıktığımda içim içime sığmıyordu. Zaten gece heyecandan uyuyamamıştım. Tamam biraz da Korkut ile ilgisi vardı bu durumun. En son düğün günü görüşmüştük ve içime o mutluluğu bilmeden o ekmişti. Sürekli aklımdaydı ve bu durum bana iyi geliyordu nedense.

Üzerimdeki lila elbisenin eteklerini sıkarak kantine ilerledim. Şu an çoğu bölümün dersi olduğu için oldukça boştu. Ahmet abiden bir kahve alıp beyaz masaların birine oturdum. Elim hemen telefonuma giderken Tolga abimin numarasını tuşladım.

"Gonca'm?"

"Abi," dedim heyecanla. "Nasılsın?"

"İyiyim, güzelim. Şimdi ameliyattan çıktım. Sen nasılsın?"

"İyiyim ben de." Sonra bekleyemeden bir anda söyledim. "Abi mezun oldum! Hoca projemi kabul etti!"

"Ciddi misin?" Birden yorgun sesi heyecanla çıktı. "Aferin benim kardeşime be! Tebrik ederim küçük cadı."

"Teşekkür ederim," dedim mutlulukla. Bir süre onunla konuştuk. Annemleri aramamıştım çünkü öğleden sonra zaten eve geçecektim ve yüz yüze söylemek istiyordum onlara. Melis, Zehra ve Selami de benimle gelecekti çünkü onlara evde bir kahve sözüm vardı. Annem de duyunca hemen çağırmıştı zaten. Akın, uzun süredir sevdiği kızla görüşeceği için bizden sonra gelecekti bize.

Kahveyi çabucak bitirip buluşacağımız kafeye giderken yerimde duramıyordum. Sonunda kafeye geldiğimde Selami ve Zehra'yı yine ve yine tartışırken buldum. Melis daha gelmemiş olmalıydı.

"Ay bir susun," diyerek pat diye sandalyeye kendimi bıraktım. İkisi de bana döndüğünde gözlerimi kırpıştırıp tatlı tatlı gülümsedim. "Ablanız artık mezun ve an itibari ile işsiz."

SEVDA ÇİÇEĞİWhere stories live. Discover now