10.Bölüm: "Çekim"

40.3K 2.1K 298
                                    

10.BÖLÜM: "ÇEKİM"

Biz geldiik :)

Keyifli okumalar.

🌸

Olduğum yeri, gözlerimi kapattığımda gördüğüm o yüzü şu an yaşıyordum. Her zaman bu anı düşünmüştüm, kalbimin böyle attığını ve karşımdaki adamı. Hislerin biriktirdiği o patlama anında bu adam vardı.

Korkut'un dudakları bir an bile durmamış, elleri bir an bile beni bırakmamıştı. Bundan sonra ne olacak bilmiyordum ama bir şeyler olmasını o kadar çok istiyordum ki. Kısa olan zamanın içinde birbirimize düştüğümüz bu ilişki şu an hiç de sağlıklı değildi.

Alt dudağımı ısırarak geri çekildiğinde sertçe yutkundum. Göz kapaklarım yavaşça aralanırken nefes nefese bir şekilde göğsündeki ellerime baktım. Sanki yüzüne baksam ya da koyu kahvelerle karşılaşsam paramparça olacakmışım gibi hissediyordum.

Korkut sert bir nefes verdi. Dudakları arasında kayan sıcak nefesi suratımı yalayıp geçerken gözlerinin yüzümde olduğunu biliyordum. Bakışlarında bakmasam bile görebildiğim bir kor vardı.

Bu kor bizi çok fena yakacaktı.

İstemsizce göğsündeki ellerimi sıktım. Kamuflajının sert kumaşı büzüşen parmaklarım arasına sıkıştı. Hâlâ tam olarak sakinleşememiştim, göğsüm heyecanla kalkıp inmeye devam ediyordu.

Peki ya şimdi nolacaktı?

İçime bir ürperti geldi. Beynim bu sorunun cevabı için bin türlü senaryo üretmeye başladığında parmaklarımı hızlıca gevşeterek ellerimi göğsünden çektim. Buna rağmen Korkut bir an bile yerinden kıpırdamadı, hâlâ bacaklarım arasında durmaya devam ediyordu.

Gözleri hâlâ üzerindeydi. İnatla o dışında odadaki her yere bakmaya devam ettim. Bir süre sonra Korkut buna sinirlenmiş olmalı ki, "Gonca," diye seslendi. Ses tonunda bariz bir gerginlik vardı fakat yine de yumuşaktı.

Ona herhangi bir cevap vermedim. Cevap vermek istemediğim için değildi fakat verecek cevabım yoktu. Henüz böyle bir şeyin nasıl yaşanmış oluşabileceğini bile tam olarak kavrayamamışken değil onunla konuşmak, gözlerine bakmak bile korkutucu geliyordu.

Belimdeki elleri kendini belli etmek ister gibi tutuşunu şertleştirdi. Bu hareketi bedenime yeni bir ürperti aşıladığında istemsizce olduğum yerde dikleştim. Böyle bir harekete hazırlıksız yakalanan kalbim panikle teklediğinde göğsüm şiddetle kalkmıştı. Heyecanımı anlamaması imkansızdı.

"Bana bakmayacak mısın?"

Sertçe yutkundum. Saçlarımın yüzümü ondan saklamasını umut ederek başımı öne doğru eğdim fakat hiçte beklediğim gibi olmadı. Alnım Korkut'un sert göğsüne yaslanırken elleri sanki kaçacakmışım gibi bana daha sıkı tutundu.

"Bana bakar mısın Gonca?" Dedi sabırla. Bakmak istemiyordum işte.

Biz resmen öpüşmüştük!

Nasıl bakacaktım yüzüne? Ne ara bunu yapacak bir hale gelmiştik anlayamıyordum. Ve ben neden bu kadar etkilenmiştim, onu da hiç bilmiyordum.

Korkut sıkıntılı bir soluk verdi. Göğsüyle birlikte hareket eden alnım kumaşa sürtündüğünde ürpererek başımı kaldırdım.

Korkut yumuşacık bir sesle, "Gonca," dedi. "Bana bakmanı istiyorum."

Derin bir nefes aldım. Aramızda duran ellerimden biriyle önüme düşen saçımı kulağımın arkasına iterek göğsüne baktım. Şu an üzerimde oluşturduğu etkisi yenemeyeceğim kadar baskındı.

SEVDA ÇİÇEĞİWhere stories live. Discover now