29.Bölüm: "Söz"

31.2K 1.5K 439
                                    

29.BÖLÜM: "SÖZ"

Bol bol yorum göreliiiim ;)

Keyifli okumalar...

🌸

Tüm gün kafamda kurmuştum. Gelen mesaj beni o kadar rahatsız etmişti ki bir an ne yapacağımı bilememiştim. Tabi ki ilk önce yanımda duran Melis'e göstermiştim. Oturup kim olabileceğinden bahsetmiştik ve Melis de aynı benim gibi düşünüp bunu hemen Korkut'a göstermem gerektiğini söylemişti.

Şimdi bahçede oturmuştum ve içeriden kaçabildiğim bu kısacık zamanda Korkut'u bekliyordum. Eve geldiğini görüp bana haber vermişti, duş alıp gelecekti. Bahçenin arka tarafta kalan oturduğum bankta ofladım.

Sırası mıydı şimdi ya bu mesajın? Hayır o kadar korkunç bir cümleydi ki bu. Ülkede her gün bir kadın cinayeti işlenirken, sokakta rahat yürüyemezken bir kadın olarak bu mesaj pek çok anlama geliyordu aslında. İçim korkuyordu.

"Yavrum?"

İleriden görünen Korkut yavaşça arkaya doğru gelirken ayaklandım ve hızlıca güvenli kollarının arasına girdim. Üzerinde koyu lacivert bir tişört ve siyah kotu vardı. O kadar güzel bir kokusu vardı ki derince soludum göğsünde. Kolları belimi kavradı ve bir eli saçlarımı okşayarak hissettiği gerginliği aldı.

"Ne oldu? Çok mu yordular bugün seni?"

Başımı iki yana sallarken boynundan derin bir nefes aldım. Kokusunun beni sakinleştireceğini biliyordum.

"Gonca?" Korkut yanaklarımdan tutup ona bakmamı sağladı. "Bir şey olmuş."

Gerginlikle, "Korkut," dediğimde yüzümdeki ifadeyle ona baktım. Korkut bunu görünce kaşlarını çattı. Gözleri gözlerimi okumaya çalışıyordu.

"Anlat bana," dedi düz bir sesle. Anlatacaktım ama vereceği tepkiden çok korkuyordum. Daha doğrusu yine kendini tehlikeye atacak bir şey yapmasından korkuyordum. Çünkü Korkut bulurdu ve o mesajı yedirirdi.

"Şey," dedim ellerimle oynarken. Ona gerginlikle baktım. "Ben aramıza bir şeylerin girmesini istemiyorum." Omuzlarımı silktim. "Senden bir şeyler saklamakta istemiyorum."

"Saklama," dedi. Ardından başını eğerek tüm odağını bana verdi. "Anlat yavrum. Hadi."

Ellerimi tuttu. Ona alttan alttan bakarken, "Bana bir mesaj geldi," dedim.

Korkut gözlerini kıstı. "Ne mesajı?"

"Saçma sapan şeyler işte."

Kaşlarını kaldırdı. "Kimden?"

"Bilmiyorum ki," dedim sıkıntıyla. "Rahatsız edici bir mesaj."

"Görebilir miyim şu mesajı?" Dediğinde sesindeki netlik ve sertlik yutkunmama neden oldu. Bankın üzerine bıraktığım telefonu eğilip aldım ve ekranı açıp ona uzattım.

Korkut'un dikkatli bakışları birkaç saniye ekranda gezindi. Keskin bakışları saniye saniye daha da keskin bir hal alırken sessizce vereceği tepkiyi bekliyordum. Sakin bir görüntüsü vardı fakat altında ne yattığıyla ilgili en ufak bir fikrim yoktu.

SEVDA ÇİÇEĞİKde žijí příběhy. Začni objevovat