28.BÖLÜM: "İHTİLAL"
Selaam!
Keyifli okumalar...
🌸
Gözlerimdeki ifadelerin önüne geçemiyordum. İçim içime o kadar sığmıyordu ki mutluluktan olduğum yerde tepinebilecek kadar dolu doluydum.
Korkut tuttuğu belimden beni çekiştirdiğinde oturduğum yerden kayarak dibine girdim. Başım omzunun üzerine yerleştirken karşıdan bana sırıtan Selin'e gülümsedim.
Korkut'un beni kucaklamasından sonra Baran ve Selin yeniden yanımıza gelmişlerdi. Hazırlattıkları o mükemmel yerde oturuyor ve sohbet ediyorduk. Baran ve Korkut bir şeyler içiyordu. Korkut bana çay söylemiş, içine iki şeker atarak önüme koymuştu. Selin ilk başta içecek sanmıştım fakat sonra fikir değiştirerek türk kahvesi getirtmişti. Hava ve mekan o kadar güzeldi ki burada böyle saatlerce kalabilirdim.
"Vay be kardeşim, demek sende evli barklı olacaksın artık." Baran vay anasını der gibi başını salladı. "Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi."
Korkut bardağından bir yudum daha alarak, "Abartma lan," dedi. Sonra eğilip saçlarımdan öptüğünde Baran'ın bakışları görülmeye değerdi. Aşırı komikti.
Selin gözlerini kıstı. "E öyle, bize gelip racon kesmeyi biliyordun. Yok evlilik neymiş de bekarlık sultanlıkmış da evlenip napcakmış da."
Onlara ben başardım bakışları attığımda Selin, "Sen yok musun sen?" Diyip güldü. "Vallahi de tam bana layık bir arkadaşsın kızım sen."
Ona öpücük attım. Korkut, "Çok konuşmayın," diyerek onları sustururken parmakları belimi sıktı. Başımı olduğu yere daha çok bastırdım. Kokusu burnumda dolanırken olduğum yerde mayışıyordum.
Sohbet devam ederken bacağımda bir dokunuş hissettim. Bir an irkilerek kıpırdadığımda Korkut parmaklarını bacağıma bastırarak buna engel oldu. Göğsüm aldığım derin nefesle şişti, gözlerim anında Baran ve Selin'e kaydı fakat bir şeyler konuşarak manzarayı izliyorlardı.
Selin bir anda yanımdaki adama dönerek, "Eee kızımızı ne zaman istiyorsunuz?" Dedi. Korkut'un parmakları masanın altından yırtmacımın açıkta bıraktığı bacağımı okşadı. Parmakları öyle baskılıydı ki yüz ifademde heyecanın çatlakları belirdi.
"En kısa sürede." Parmakları yavaşça yukarı doğru tırmandı. Aldığım nefes boğazıma oturduğunda gümbürdeyen kalbimle öylece kalakaldım. "Daha fazla beklemenin anlamı yok."
Parmakları yırtmacın bitişine geldiğinde dudaklarımı sıkıca birbirine bastırdım. Kesik kesik aldığım nefeslerle tepkisiz bir şekilde onları dinlemeye çalıştım. Selin Baran'ı dürterek, "Lafları görüyor musun?" Dedi. Birbirleriyle uğraşmaya devam ediyorlardı.
Korkut güldü. Parmakları yırtmacı kaldırıp altına girdiğinde omuriliğimde bir titreme hissettim. "Yeterince bekledim. Yetmez mi daha?"
Boştaki elim refleks olarak elinin üzerine kondu fakat hiç bir şey yapmadı. Korkut yeniden tenimi sıktığında hissettiğim sancıyla bacaklarımı birbirine bastırdım. Parmaklarım istemsizce elinin üzerine geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDA ÇİÇEĞİ
General Fiction"Anlatayım mı sana? Anlayacak mısın anlatırsam?" Dedi bir anda ateş gibi bir sesle. Elleri kollarımı kavradı. "Neyi?" Dedim titrek bir nefesle. "Anlatamadıklarımı." Sesi dümdüzdü, ama gözleri... Söylediklerim onda bir alev çıkarmıştı ve şimdi beni...
