36.Bölüm: "Zehir"

27.2K 1.5K 204
                                    

36.BÖLÜM: "ZEHİR"

Selamm,

Yıldızları görelim mi? :)

Keyifli okumalar..

🌸

Gözlerimi yeni bir güne açarken belimi saran kolları hissetmek beni öyle duygulara çekti ki, kokusunu aldığım her an ağlayacak gibiydim. Dün Selin'in hamilelik haberi hepimizi şaşırtmış ve sevindirmişti fakat korku tazeydi. Biliyorduk, bu sevdaya işler de dahildi ama insan korkmadan da yaşayamıyordu işte. Baran ile bunu baş başa aşacakları için evden çıkmışlardı ve biz de sadece tavandaki aynaya bakarak birbirimizde soluklanmıştık.

Elimi belimdeki koluna koydum, saçlarımın arasında derin nefesler alıyordu. Sıcaklığı tenimi bir pranga gibi sarmıştı. Başımı yavaşça çevirdim ve yastığa dağılan saçlarımın arasında nefeslenen adam baktım.

Dudakları düz bir çizgi şeklindeydi, sanki derin bir uyku çekiyordu. En ufak sese uyanan adam saçlarımın arasında tamamen dinginleşiyordu. Koyu kahverengi saçlarına doğru uzandım, her zaman kısaydı. O kadar yakışıklı bir yüzü vardı ki, ona her şey yakışıyordu.

Duvardaki saate baktığımda dudaklarımı birbirine bastırdım, sabah dokuza geliyordu. Korkut'un çehresine tekrar baktım ve yaklaşarak dayanamadan dudaklarından öptüm. Kaşları hafifçe çatıldı ve ardından dudakları öne doğru atıldı. Çok hafif bir baskıydı ama ikimizi de uyarmıştı sanki.

"Günaydın," diye fısıldadım dudaklarımı çekerken.

"Güzelim." Gözlerini hafifçe aralayıp kısık bakışlarıyla bana baktığında kalbimin sertçe çırpınışını göğsümde hissettim. "Günaydın."

"Geç kalacaksın, kalkalım."

Saat onda karargahta olması gerektiğini biliyordum. Bugün değil, yarın şafak sökerken gidecekti ama bugün de işleri vardı. Neyse ki çok geç gelmeyecekti de biraz da olsa vakit geçirebilecektik. Son kez dudaklarından öpüp doğrulduğumda Korkut da doğruldu. Uykusunu tamamen almış ve dinç görünüyordu.

"Sen hazırlanırken ben kahvaltı hazırlayım bize." Ayaklanıp kalktığımda beni izliyordu. Üzerinde tişört olmadığı için dağınık çarşafların arasında tüm heybetiyle duruyordu. Gözlerimi kırpıştırdım. Ama ben nasıl sabredecektim böyle? "Hadii."

"Duşa girip geliyorum, birlikte hazırlarız."

Ayağa kalkıp artık alışkanlık olan alnıma kondurduğu öpücükle gülümsedim. Banyoya geçerken arkasından hayranca iç çektim, çok aşıktım.

Diğer banyoda işlerimi halledip çıktıktan sonra mutfağa indim. Hızlıca bir çay koydum ve menemenlik sos çıkarıp tavaya döktüm. Yaklaşık on dakika sonra Korkut üzerini giyinmiş bir şekilde inmişti. Üzerinde siyah bir kot, bordo bir tişört vardı.

"Yavrum acil çıkmam lazım." Hazırlamaya başladığım kahvaltıya bir bakış attı ve yanıma gelip belime sarıldı. "Özür dilerim, kahvaltıya kalamayacağım."

"Sorun değil canım." Kollarımı boynuna sarıp boynuna doğru parmak uçlarımda yükselip kokusunu içime çekerek derince öptüm. "Akşam geç gelmeyeceksin, değil mi?"

SEVDA ÇİÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin