40.Bölüm: "Yuva"

22.7K 1.3K 182
                                    

40.BÖLÜM: "YUVA"

Selam, biz geldik. Gecikme için üzgünüz.

Keyifli Okumalar...

🌸

Ağrılı sancılı bir saniye, bir saat ve durulan zamanda geçmeyen bekleyiş.

Kaderin çizdiği yolu değiştiren ruhun getirdiği hüzün hepimizin üstündeydi. O dağ evinden çıkıp da hastaneye nasıl gelmiştik, hiçbir fikrim yoktu. İlk müdahaleyi Melis yapmıştı, soğuk kanlılıkla aramızdan geçip Selin'in hıçkırıkları arasında gerekenleri yerine getirmişti.

Şimdiyse hastanede, ameliyathanenin kapısında bekliyorduk. Baran şok olmuş bir şekilde sadece duvarı izlerken Korkut da onun yanındaydı. Alpay bir yanımda, Kenan bir yanımda sessizlik içinde bir bekleyişteydik.

Ameliyathanenin kapısı açıldı, Melis içeriden çıktı. Herkes bir anda ona doğru yürüdüğünde yüzündeki maskeyi çıkardı ve direkt Baran'ın gözlerine baktı.

"Ameliyat bitti, doktor bey gelir şimdi."

Başka hiçbir şey söylemedi, zaten sadece bilgi için girmişti içeri. Beş, on dakika sonra içeriden çıkan doktor sakince bize doğru yürüdü.

"Ona bir şey olmadı, değil mi?" Baran sertçe tekrarladı. "Selin iyi mi?"

"Annemiz gayet iyi, ufaklık bizi çok yordu." Sertçe yutkunup derin bir nefes aldığım sırada doktor Baran'ın omuzunu sıktı. "Düşükten son anda kurtuldu, kan takviyesi yaptık. Tetikleyen şeyse bir vitamine karşı duyduğu alerji olmuş."

Gözlerimi kırpıştırdım, bunu bilmiyorduk işte.

"Kanından vitamin temizlendiği için şu an gayet rahat. Bebeğin de keyfi yerinde. Sadece bundan sonra bolca dinlenmeli ve sağlıklı beslenmeli."

Baran çöker gibi olduğunda doktor geçmiş olsun dileyip gitti. Gözlerim doldu anın şokunu atlatmanın etkisiyle. Bebek düşecek diye öyle çok korkmuştuk ki, başka ihtimali dua etsek de düşünmemiştik.

Korkut bana sarıldığında dudaklarımı bükerek göğsüne sokuldum. Saçlarımdan öperek geri çekildi ve Baran'ın yanına doğru gitti. Baran gerçekten şu iki saatte hem aşık olduğu kadının hem de bebeğinin acısıyla sınanmıştı.

"Çok şükür," dedi Melis Kenan'ın kolları arasında. "Bu kadar kan kaybetmesi çok korkutmuştu."

"Ne zaman uyanacak?"

"Bu gece kendine gelir," dedi yanağını Kenan'ın omuzuna sürterek. "Çok ağladı canım benim."

Sıkıntıyla ofladım. Selin'in bu korkusu umarım psikolojisinde çok büyük bir etki bırakmazdı. Bunun için sık sık yanında bulunacaktım. O sabahki görüntüyü ben bile aklımdan zor silecektim.

Birkaç saat sonra aklıma bile gelmeyen açlığımı yine Korkut fark etti ve alıp geldiği tostu elime tutuşturdu. Ufak ısırıklarla tostu yerken sıcak çayımdan da yudumluyordum. Korkut tam karşımda, Selin'in babasıyla ve Baran ile konuşuyordu. Selin'in annesi de koridorun başındaydı.

SEVDA ÇİÇEĞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin