Kavga

118K 2.8K 1K
                                    

Bu kitap 2016 yılında yazılmaya başlanmıştır.

........

Defne'nin geçen sene dönem sonunda okulda yaptığı kavga bir suç nedeni sayılmış ve disiplin kurallarına göre de dördüncü lisesinden de atılmıştır. Babasının zengin bir iş adamı olması ise defalarca kurtarıcı bir şansı olmuştur. Defne'nin babası Doğan Bey; kızının son senesini bitirmesi için yeni bir okula yazdırmış ama babası kızının bu durumundan oldukça sıkılmıştır ve tek temennisi kızının uslu bir kız olup bir an önce düzelmesidir. Defne'nin ise düzelmeye pek niyeti yoktur ve halinden de oldukça memnundur.

Şimdi düşüneceğiniz şey şu olacaktır; "Ne kadar da sorunlu bir kız?" veya buna benzer sorular... Eğer böyle düşünüyorsanız muhtemelen önyargılısınız demektir. Çünkü yanılıyorsunuz.

Defne her ne kadar kavgacı olsa da işin aslı göründüğünden farklıdır. Defne'nin tam olarak yapmak istediği şey yardıma muhtaç olan insanlara yardım etmektir.

Yardıma muhtaç olan insanlardan kastım şudur: Bir düşünsenize... Gece yarısı yolda yürüyorsunuz. Yol ise zifiri karanlık. Yanan birkaç sokak lambasından başka etrafta ne bir ışık var ne de en ufak bir ses... Ve bir anda bağırış sesleri geliyor kulağınıza. Belli ki birkaç insan kavga ediyor. Neler olduğuna bakmaya gidiyorsunuz. Seslere doğru yavaş adımlarla ilerliyorsunuz. Hemen duvarın arkasına geçip neler olduğuna bakmak için kafanızı dışarı çıkartıyorsunuz. Birkaç adam toplanmış yerdeki gence vuruyorlar. Hem de hiç acımadan. Alacak verecek davası gibi düşünün. Alacaklarını almadan yerdeki genci bırakmayı düşünmüyorlar gibi.

Bu durumda kaçmayı mı düşünürsünüz? Yoksa o birkaç adamın arasına dalıp yerdeki genci kurtarmaya mı çalışırsınız? Aslına bakarsanız bu biraz felsefik ve biraz da gerçekçi bir düşünce oldu.

Ama bu hikayemde Defne'den bahsedeceğim. Ünlü iş adamı Doğan Arar'ın cesur kızı Defne Arar'dan... Duvarın arkasından bakan kişi Defne'yse orada o genci döven adamların kaç kişi olduğuna bakmaksızın o mevzuya dalar. Ve hayatı o kavgadan sonra değişir. Hiç yapmadığı şeyler yapar. Ve o kavgada yerde yatan gence vuran adamla tanışır.

Anlayacağınız bu Defne Ararla Selim Can Kara'nın HİKAYESİ...

.........

Defne'nin anlatımıyla;

Uyandığımda saat 07:45 ti. Hayır hayır... Ne? Bir dakika olamaz 15 dakikam kalmış. İşe yetişmeliyim. Telefonuma baktığımda şarjı bitik durumdaydı, yani alarm tarih olmuş. O kadar da kurmuştum gece. Çalmayacağını bilseydim saati kurmakla uğraşmazdım. Hemen kalktım ve üstüme siyah tişört ve siyah kot giyip koşar adımlarla merdivenlerden iniyordum ki bir anda telefonu sehpanın üzerinde bıraktığım aklıma gelmişti. Hemen geriye çıktım ve telefonumu aldım. Lavaboya girip işlerimi bitirdikten sonra ailemi kahvaltı yaparlarken gördüm. Çok merak ediyorum da beni ne zaman kaldırmayı düşünüyorlardı acaba? Hızla yanlarına gittim ve;

"Ben çıktım!" dedim bağırarak dikkatleri bir kez de olsa üzerime çekmek istiyordum. Ama kimsenin umurunda değildim tabiki. Babam desen ayrı bir alem, gözünü gazeteden ayırmadı bile. Annem eline aldığı defterle çizimler yapıyordu. Abim ise piyasada yok. Neyse işim çok. Saate baktım 5 dakikam kalmıştı. Koşarak merdivenlerden iniyordum ki arkamdan abim seslendi;

"Nereye?"

"İşe!"

"Ben izin verdim mi?"

"Ben izin aldığımı sanmıyorum!"

PSİKOPAT LİSELİ 1!Where stories live. Discover now