Defne Niye Yanımda Değil?

18.5K 965 28
                                    

O hayata geri dönmüştü. Sevdiğim adam. Anlatılmaz bir mutluluk yaşasam da şu son 2 saattir Selimle birlikte ben de hayata geri dönmüştüm. Her ne olursa olsun kızıp bağırmayacaktım yani umarım öyle olur.

Adamlar normal bir odaya almışlardı. Sadece bekliyordum. Sabrediyordum. Adamlar Selim'in kurtulsa bile felçli olma ihtimali var demişti. İnşallah öyle bir şey olmaz. Ayağa kalktım ve odada dönmeye başladım. Uykusuzdum uyku bastırmıştı. Aklıma Kuzeyle Beril'in yaptıkları gelmişti. Selim'i bile bile ölüme atmıştı. Her neyse şimdi kurtuldu bunu düşünmemeliyim. Aklıma abimi aramak gelmişti. En azından olaylardan haberi olsun. Cebimden telefonu çıkarıp ekran kilidini girdim ve abimi aradim;

"Efendim sarışın? Söyle."

"Abi biz Paris'teydik ya..."

"Eee?"

"Ben kaçırıldım. Ama--"

"Ne? Nasıl kaçırıldın?"

"Ama iyiyim. Selim vuruldu ama---"

"Nasıl vuruldu? Noldu orada?"

"Ama o da iyi. Haberin olsun diye."

"Anlat!"

"Kapatıyorum müsait bir zamanda anlatacağım."

"Defne sakın telefonu---" diyemeden suratına kapatmıştım. Biliyorum şu an kabalık yaptım ama sadece haberi olsun yeterdi. Zaten anlatamayacak durumdaydım. Yanına gidip Selim'in elinden tuttum sadece seyrettim. Ona bakınca eski anılarımız gelmişti aklıma. Tam o sırada kapı açıldı gelen Beril'di.

"O iyi mi?" dedi içeri girip ardından kapıyı yavaşça kapatırken.

"Evet." dedim Selim'in elini bırakıp yanındaki koltuğa otururken. O da gelip yanıma oturmuştu.

"Bak ben---"

"Özür dileme!" dedim aniden sinirle bakarak.

"Pekala." dedi ve biraz oturduktan sonra kalkıp gitti. Zaten ben de gitmesini istiyordum. Telefonum çalınca cebimden çıkarıp ekrana baktım. Arayan özel numaraydı. Telefonu açıp;

"Efendim?"

"Vayy vayy. Defne Hanım?" dedi bu sesi tanıyordum. Berk'ti bu. Sevgilimi vuran adam.

"Ne var?"

"Sana böyle olmak yakışmıyor!" dediğinde cevap verememiştim ve devam etti; "Bak ne diyeceğim? Şu an bir evdesin. O evin içinde üç adam var ayrıca bir sen bir Selim bir de Berille Kuzey?"

"Sen nasıl?" dedim. Sorumu bile tamamlayamamıştım. Bu evde olanları biliyordu. Şüphelenmiştim. Bu kadar ayrıntıyı bilmemesi gerekiyordu. Tabii dışarıdan bizi gözetlemiyorsa...

"Biliyor musun? En sevdiğim korku filmi Çığlık."

"Ne demek istiyorsun?"

"O filmde ne oluyordu ya? Ha hatırladım. Bir genç evdekilerin hepsini öldürüyordu." diyince derin bir nefes aldım. Bu kadar ileri gidemezdi değil mi?

"Ne istiyorsun?"

"O yumruğu sana yedirteceğim!" dedi ve aşağıdan Beril'in çığlık seslerini duyduğumda yerimde sıçrayıp koşarak odadan çıktım. Telefon hâlâ kulağımdaydı. Merdivenlerden inerken aniden elektrikler kesildi. Sabaha yakınlamıştık. Ortalık az da olsa aydınlıktı. Sadece dikkatli bakmak gerekiyordu. Beril'i gördüğümde duvara yaslanmış bir yere odaklanmıştı ve öylece bakıyordu. Sessizce ama onun diyabileceği bir şekilde;

"Beril?" diye seslendim, beni duyduğuna emindim ama tepki vermiyordu.

"Ne yapmaya çalışıyorsun?" diye sordum telefondaki Berk'e.

PSİKOPAT LİSELİ 1!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin