PSİKOPAT LİSELİ 1!

Teklifinizle İlgilenmiyorum!

+Ben mi?
diye sormuştum. Selim şüpheyle bana bakıyordu. Acilen birşeyler düşünmeliydim.

*Evet bayan siz!
dediğinde hangi olayı kastettiklerini hâlâ anlayamamıştım.

+Beni neyle suçluyorsunuz?

*Sadece nerde olduğunuzu öğrenmek istedik.

+Bu sizi hiç ilgilendirmez!
dediğimde polisin biri yavaş hareketlerle silahını alıp şarjörü takınca Selim'e gözüm takılmıştı elini beline atmış birşeyi tutuyordu. Silah değildi heralde değil mi? Yanında silah taşımaz heralde.

•Bayan bulduğum sonuçlara göre onlar gerçek polis değil.
demişti Suny. Ee bunların amaçları ne peki? Ben bu durumda ne yapmalıyım. Selim bile anladı gerçek polis olmadığını.

+Beyler rozetlerinizi görebilir miyim?
dedim dalga geçercesine. Bir anda bütün silahlar bana doğrultulunca yerini ciddiyete bırakmıştım.

+Pekala sakin.
dedim ellerimi havaya kaldırırken. İki polis bana doğru geliyordu diğer ikisi de Selim'e silah doğrultuyordu. Dikkatleri üzerime çekmeliydim.

+Aa!
diye bir anda bağırıp sustuğumda herkes bana bakıyordu ve Selim bir anda iki adama sıkınca diğerleri de yanıma gelmişti ben de elimle dizimi tutup eğildiğimde sağ ayak bileğimde ve sol ayak bileğimdeki bıçakları çıkarıp birini adamın bacağına diğerini de silah tutan eline atış yaptığımda Selim ikisini de gözlerimin önünde vurunca çığlığı basmıştım.

-Tamam sakin.
dedi gelip yanıma otururken.

+Dokunma bana!
dedim sinirle. Hadi ben neyse adamları yaraladım ama beyefendi kafalarına sıksın. Allahım ya.

-Onlar gerçek polis değillerdi!

+En azından insandı onlar!
dediğimde telefonunu çıkarıp polisleri arayip adresi verdi ve;

+Ne yani bir de kendimizi mi ihbar ettik salak gibi!
dediğimde gülmüştü.

-Yok bunları alıp gitmeleri için.
dediğinde etrafı göstermişti. Herkes yerde yatıyordu. Hizmetçimiz salona girdiğinde çığlığı basıp bayılmıştı. Kusura bakmasın ama hiç onla uğraşacak halimde değilim.

+Sen niye silah kullanıyorsun ayrıca?

-Kendimi korumam gerekli. Sen niye bıçak kullanıyorsun?

+Kendimi korumam için.
dedim aynı cevabı vermiştim. İkimizde biliyorduk niçin kullandığımızı ama yine de sormuştuk.

Polisler gelip adamları alıp gitmişlerdi. Hem de hiçbir şey demeden. Selim de gidince artık uyumalıydım.

......

*Bayan uyanın artık!
diye sesleniyordu Suny.

+Suny uykum var.

*Günlük 6 saat uyumak insanı yeterince dinlendiriyor.

+Ama beni dinlendirmiyor.
dediğimde kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Üstüme siyah tişört siyah deri ceketimi giydim ve siyah kot siyah topuklu ayakkabıyı da giydikten sonra tam odamdan çıkıyordum ki tekrar geri girip gözlüğümü alıp saçlarımla birlikte kafamın üstünde tutturmuştum. Mutfağa indiğimde abim de dahil herkes oturuyordu.

+Herkesin masada oturması gözlerimi yaşarttı doğrusu.
dediğimde sırayla herkes günaydın demişti. Her zaman abimin yanında otursam da bugün oturmayacaktım. Gidip babamın yanına oturdum ve babam;

~İşler nasıl gidiyor kızım?
diye sorduğunda anneme bakmıştım. Ne yani bu işleri yaptığımdan babamın haberi var mıydı?

•Arabana alışabildin mi?
diye sordu annem. Anıl da;