Aşk Dediğin Uzun Zaman Alır!!

25.4K 1.2K 136
                                    

Defne'nin ağzından;

Selimi kandıralı 1 hafta olmuştu. Tamı tamına bir hafta. Vay be. Şu ana kadar durumu anlamaması bile bir mucizeydi. Onu öyle bir pişman edecektim ki amacıma da ulaşıyordum. Benimle uğraşmayacaktı. Her sabah bize geliyordu. Ve üstelik her sabah da hayal kırıklığına uğratıyordum. Ama bugün ona her şeyi açıklayacaktım artık. Çok fazla sürdü bu oyun.

Saat sabahın 8.00'iydi. Şimdiye kadar çoktan gelmiş olması gerekiyordu. Ama ortalıkta ne gelen vardı ne de giden... Yataktan kalktım ve lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp tekrar odama geri döndüm. Masamın üstünde titreyen telefonumu farkedince bir an heyecanlandım ve kapıdan hangi ara masama gittiğimi farkedememiştim. Arayan Beril'di. Sıkıntıyla tuttuğum nefesi verip telefonu açtım.

"Evde misin?"

"Evet."

"Bugün bir şeyler yapmaya ne dersin?"

"Ne gibi?"

"Dışarı çıkmak gibi."

"Canım istemiyor. Bugün halsiz hissediyorum kendimi."

"Aahh hadi ama, yapma! Lütfen..."

"Maalesef."

"Pekala. Bu böyle olmayacak oraya geliyorum. "

"Ama--" Sözümü bitiremeden suratıma telefonu çoktan kapatmıştı. Telefonu tekrar masamın üstüne koyup kahvaltı yapmak için mutfağa indim. Herkes oturmuş beni bekliyordu. Hafıza olayını başka hiçkimse bilmiyordu. Biraz oturup birşeyler yesem iyi olacak. Açlıktan midem sırtıma yapışmış olabilir.

Selim'in ağzından;

Saat sabahın 8'iydi. Her sabah rahatsız etmekten sıkıldığım için akşam gitmeye karar vermiştim. Kahvaltı yapmak için odamın köşesinden aşağıya baktım. Herşey hazırdı bir ben yoktum. Merdivenlerden inip masaya oturdum. Kuzenim ;

"Günaydın kuzen."

"Günaydın." Ağzıma birkaç birşeyler tıkıştırdım. Zaten pek de iştahım yoktu. "Annem nerede?"

"Defne'nin annesinin yanına gitmek için hazırlanıyordu."

"Sebep?"

"Şu moda işini konuşacaklarmış. Annenin elinde birkaç parça varmış. Onları Defne'nin annesiyle birleştirceklermiş."

"Anlaşılan yoğun bir gün." dediğimde annem merdivenlerden inerek konuştu;

"Sonra görüşürüz. Ben çıkıyorum." diyip çantasını da askıdan alıp çıkıp gitti.

"Ee ne yapıyorsun bugün?" diye sordu Kuzey. Şimdi gel de şüphelenme.

"Hayırdır kuzen?"

"Eğer Defne'ye gideceksen Beril de orada. Ben de geleyim ya da dışarıda birşeyler yapalım."

"Tamam." dedim ve masadan kalktım odama geri çıkacaktım ki Kuzey arkamdan seslendi;

"Aşk bu değil kuzen. Bir kaç gün arkasından koşup da karşılık vermeyince bırakmak değil. Aşk dedigin uzun zaman alır. Vazgeçmesi zordur aşkın. Bir kere sevdin mi o seni sevmese bile yüz hatlarını ezbere bilmektir. Adım atışını, giyim tarzını, sevdiği müzikleri bilmek, her bakışta daha çok bağlanmaktır aşk. Sen konuyu yanlış anlamışsın Selim." dedi ve sustu. Resmen çocuk edebiyat yaptı. Bunun üstüne konuşulur mu bilmiyorum. Zaten ne diyebilirim ki. En iyisi bir yerlerden başlamak. Merdivenin basamağının birinde duruyordum. Kuzey'e dönüp;

"Ben aşık oldum galiba Kuzey. Defne beni fena çarptı. Her gün onunla olmak istiyorum. Her günüm onunla geçsin istiyorum. Her anımda o olsun istiyorum." dedim salona gidip koltuğun birine otururken. O da masadan kalkmış karşımdaki koltuğa oturdu ve;

PSİKOPAT LİSELİ 1!Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ