Selin'i Öldüreceğim!

15.7K 869 29
                                    

+Ne yapacağız Selim? Birşeyler söylesene.
dedim Selim'in duyabileceği şekilde. Selim koltuğun arkasındaki şarap şişelerini toplarken bana da;

-Bavulunu dolaplardan birine koy.
dedi ve hemen odaya koştum. Bavulumu dolabın içine koyduğumda aniden odanın kapısı açıldı ve kolumdan tutup dolaba girdik. İşte bu harika.

-Ne kadar yavaşsın sen ya?
dedi dolabın kapağını kapatırken. İçerisi karanlıktı. Yüzünü göremiyordum.

+Battaniyeleri felan aldın mı? Mısır tabağı falan.

-O kadar da saf değilim.
diyince sustum ve ne zaman burdan çıkacağımızı düşünürken Selim kulağıma eğilip;

-Bilmem farkettin mi ama telefonları sehpanın üstünde unuttum galiba.

+Ne? İnanamıyorum sana. En önemli şeyleri nasıl unutursun ya?
dedim sessiz kalmaya çalışıyordum. Of kesinlikle yakalanacağız işte. Umarım kimse beni aramaz.

-Bir saniye düşünüyorum.
dedi of ya eğer telefonumu yakalarlarsa hem de Selim'in telefonuyla yan yana. Bu evde olduğum anlaşılır. Hele hele şu yanımdaki kocaman bavulu görürlerse kıyamet geldi demektir.

+Düşünün bakalım Selim Bey.
dedim sinirle. Ve yere oturdum. Dolapta baya genişmiş Selim'i bile kapasadığına göre. Yanlış anlamayın Selim'e şişman demedim. Selim de yanıma oturdu. Umarım gün boyunca burda kalmayız.

Aniden bizim odanın kapısı açılınca farkettim ki bizim odaya geliyorlar. Hafif dolabın kapağını görebileceğim şekilde açtım ve bakmaya başladım Selin içeri girmişti. Ve telefonla birisini arayınca;

*Nerdesiniz?

~  ....

*Kız burda değil. Evde de değil. Boşuna bakmayın.

~…

*Anıl'ın yazlığındayız.

~...

*Ben kapatıyorum. Duymasın beni şimdi.

Diyip telefonu kapattı ve odadan çıkıp gitti. Yine ne işler peşindeydi bu kız ya. Abime ne kadar kızın derdini anlatmaya çalışsam da beni anlamıyordu belki de anlamak istemiyordu.

+Sanırım ben acıktım. Birşeyler yap!
dedim oflayarak.

-Ne yapıyım Defne? Söyleyelim burada olduğumuzu dedim hayır dedin.

+Hıı. Söyle de gör gününü!
dedim sinirle.

-Gel! Senle evi turlayalım. Yiyecek birşeyler arayalım.
dedi ve dolaptan çıktı. Ondaki bu özgüvene ben şaşarken o dolaptan çıkmış beni bekliyordu.

+Sen tam bir manyaksın.

-Bende seni seviyorum.
dedi ve dolaptan çıktım. Odanın kapısını açıp normal yürüyormuş gibi yürüdü. Selin'in sesleri mutfaktan abimin sesi de üst kattan banyodan geliyordu. Tam Selin mutfaktan çıkınca Selim i kolundan tutup çıkış kapısının oraya götürdüm. Çok hızlı çevirmiş olsam gerek duvara yaslandığımı hissettim. Önümde de Selim. Ve bana bakan o gözler. Derinden bakıyordu. İnsan ister istemez korkuyor. Siz de bu durumda olsanız siz de korkardınız. Kalbim hızlı atmaya başlamıştı.

-Benden dolayı değil de senin şu atan kalbinden dolayı yakalanabiliriz.

+Sen de biraz uzaklaş o zaman.

-Uzaklaşırsam Selin görecek. Bunu istemezsin değil mi?

+Pekala. Çekil şurdan!
dedim ve ittirerek duvarın kenarından Selin'e baktım. Televizyonun karşısındaki koltuğa oturmuş öylece film izliyordu. Sanırım filme baya dalmıştı.

-Beni izle. Abin gelmeden şu işi halledelim.
dedi ve yere diz çökerek emeklemeye başladı. Ben de yere çömeldim ve onun gibi yaparak emeklemeye başladım. Selin'in oturduğu koltuğun arkasına gelerek durdum. Selim hâlâ devam ediyordu.

En iyisi Selin'i öldürmek. Kızın sülalesi zaten başlı başına bela. Hem ben kurtulurum hem de abim. İyi fikir diyerek ellerimi açtım ve tam arkasından boğazlayacaktım ki bir anda Selim beni yere çekti ve;

-Şimdi onun sırası değil Defne.
dedi ve takip etmemi söyleyip önden emeklemeye devam etti. Ben de tavana bakıp sabır dilerken Selim durmuş sinirli bir sekilde bana bakıyordu. Onu takip ederek mutfağa girdik. Masanın üstündeki meyve suyu şişesini aldım. Selim de dolaptan kolayla çikolataları aldı ben de çekmeceden ekmek ve bardakları aldım. Masanın üzerindeki cipste ilgimi çekmişti onu da elime aldım ve bardağın biri elimden kaydı gözlerimi kapatmış kırılmasını beklerken bardağı meğersem Selim tutmuş.

-Dikkatli olsana!
Dedi ve Selin'in ayak sesini duymamızla birlikte Selimle birlikte pencerenin perdesinin arkasına saklanmıştık. Selin masanın üstünden birşeyler almaya gelmiş olsa gerek;

~Nerde bu meyve suyu ya?
diye söylenince Selim elime bakmıştı. Elime baktığımda sanırım aç gözlülük başıma vurmuştu. İnanmıyorum meyve suyunu bile almışım.

~Ee burda olacaktı. Daha biraz önce çıkardım... Sanırım iyi değilim. Dinlensem iyi olacak.
dedi ve mutfaktan çıkıp gitti. Derin bir oh çekmiştim. Perdenin arkasından çıkıp duvarın arkasından salona baktığımda Selin televizyonu kapatmış üst kata çıkıyordu. Elimdekileri Selim'in eline bırakarak salondaki telefonlarımızı alıp mutfağa girdim ve cebimden anahtarı çıkarıp balkondan çıkıp arka bahçeye geldik ve arabaya bindiğimizde;

-Farkettim de yeri geldiğinde çok zeki oluyorsun.
dedi sırıtarak. Elimi yumruk yapıp beklemediği anda karnına hızla yumruk atıcaktım ki elimi tuttu ve öpünce gel de sinirlenme , hızlı bir tokat attım sinirle.

-Sanırım bu acıttı.
dedi ve arabayı calıştırdım tam bahçeden çıkarken;

-Bavullar ne olacak?
diye sordu.

+Daha sonra alırım. Seni eve bırakacağım. Sonra kafa dinlerim.
dedim, anayola çıkmıştık.

-Sen beni eve bırakabileceğini mi sanıyorsun?

+Evet.

-Hayır tabiiki.

+Selim lütfen.

-Pekala.
dedi hayret itiraz etmemişti ilk defa. Çok sevinmiştim ama belli etmedim. Arabayı evine sürdüm. Evine gelmiştik.

-İn.
dedi aklım o kadar dalgındı ki niye diye sormak aklıma gelmemişti. Ve onun dediğini yapmıştım. Arabadan inmiştim. Evine girdi ben de girdim. Evde hizmetçi vardı;

*Hoşgeldiniz efendim.
demesiyle kendime gelip;

+Ben gitsem iyi olacak.
dedim ve tam arkamı dönmüş kapıyı açıp çıkıp gidecekken Selim kolumdan tutup kendine çevirdi ve kapıyı ayağıyla ittirip kapattı. Salona doğru gidiyorduk. Koltuğa oturtmuştu beni . Selim hizmetçiye;

-Arabanın içindeki eşyaları getir!
dedi ve hizmetçi dışarı çıkıp eşyaları getirdi ve önümüzdeki sehpaya koydu. Selim de;

-Yarına kadar eve gelme!
dedi ve hizmetçi başını sallayıp gitti. Selim yanıma oturdu kolayı bardaklara koyup ;

-Artık çaldıklarımızı yemeliyiz bence.
dedi ve ister istemez gülümsemiştim. Masadakileri yiyip topladıktan sonra Selim ayaklarını sehpanın üstüne uzatınca yanına gidip başımı omzuna koydum kolunu arkamdan doladı ben de sarıldım ve uyuduk öylece. En azından ben uyudum.


........

PSİKOPAT LİSELİ 1!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin