Sen Kime Canım Dedin Birader!

27.3K 1.3K 83
                                    

"Burak mı?" dedim ama içimden demiştim sessizce. Beni görünce hızlı adımlarla yaklaştı.

"Günaydın."

"Burak?"

"Evet!" dedi gülümseyerek.

"Senin burada ne işin var?"

"Asıl senin burada ne işin var?" dedi soruma karşılık soru sorarken.

"Burada olduğumu biliyordun değil mi?"

"Tamamen bir tesadüf." dedi iki elini de havaya kaldırarak. O sırada Selim hızlı adımlara geliyordu, yanılmıyorsam bizi  görmüştü.

"Aşkım nasılsın?" dedi yanıma gelip elini belime koyarken. Ben mi hayal görüyorum yoksa bu Selim mi? Belimdeki eline gözüm kaydı. Belime mi koydu o? O da yetmezmiş gibi biz bunla hangi ara sevgili olduk?

"Tövbee!" dedim Selim duymuştur mutlaka ama Burak duymamıştır. Bana dönüp sarıldı ve kulağıma;

"Unutma iddayı ben kazanmıştım. Burak ve tüm arkadaşlar dahil bizi sevgili olarak görecek. Taa ki ben bu oyunu bitirene kadar." dedi ve benden ayrılıp tekrar elini belime koydu; "Biz gidelim artık canım!" dedi Burak'a bakıp tehditkar bir şekilde bakarken ve beni itekliyordu. Burak şaşırmış bir sekilde bana bakıyordu. Tam Selim'e ayak uydurup gidecekken Burak bize yetişti ve kolumdan tutup kendine çevirdi.

"Sen cidden bununla sevgili misin?" diye sordu bakışlarıyla Selim'i gösterirken. Selim bir an durdu gözlerini kapattı, derin bir nefes aldı, sinirlendiğini görebiliyordum. Bir anda Burak'a dönüp hızlı bir şekilde yumruk attı. Burak sendeledi ve yere düştü. Burak'ın yanındakiler de olay yerine teşvik edince kavga çıkmasın diye araya girdim. Zaten arkadaşları beni çok iyi tanıyordu, bir keresinde hatırlamıyorum ama ikisinden birisine yumruğumu geçirdiğimi çok iyi hatırlıyorum. Arkadaşları Burak'ı kollarından tutup kaldırdılar.

"Ulan senle nasıl olsa bir yerde mutlaka Defne'nin olmadiğı bir zamanda karşılaşacağız!" dedi Burak bir eliyle burnunu tutarken diğer elinin işaret parmağını Selim'e sallıyordu.

"Sevgilimden uzak duracaksın!" dedi Selim. Sırf iddiadan dolayı sevgili olduğumuzu da söyleyemiyorum. Burak arkadaşlarını da alıp karşı sınıfa girdiler. Selim'i aldırış etmeden sınıfa girecektim ki Selim kolumdan tuttu.

"Nerden öğrendiniz ya bu kol tutmaları falan?"

"Beni dinle!" dedi gözlerimin içine olabildiğince derin bakarken.

"Bırak!" dedim ve kolumu kendime çekip sınıfa girdim. Kendi sırama doğru giderken bir de ne göreyim? Beril ve Kuzey. Yani yanlış görmüyorum değil mi? Benim en yakın arkadaşım Selim 'in kuzeni olan Kuzeyle hem de benim sıramda konuşuyorlar. Yetmiyormuş gibi bir de birbirlerine gülerek. Bu kadar kısa zamanda beklemezdim açıkçası. Sırama gittim ve Beril beni görünce ;

"Canım arkadaşım. Bugünlük Kuzeyle otursam.... Lütfeeennn!" dedi köpek bakışları yollayarak. Masum ayaklarına yatmaya çalışıyordu ama ben yer miyim... Yemem.

"Kalk sıramdan!" dedim Kuzey'e. Kusura bakmasın ama bende böyle yani. O sırada duvar kenarında oturan Selim bana seslendi;

"Defne?" dedi herkes susmuş yanılmıyorsam bize bakıyorlardı. Selim'e baktım ve 'ne var' gibisinden göz kırptım. "Benim yanım boş. Gençlerin keyfini bozma hayatım!" dediğinde ani bir hareketle önüme döndüm. Herkesin ortasında böyle konuşmak nedir ya? Beril'e baktım ve hâlâ daha masum bir şekilde bakıyordu taa ki 'hayatım' kelimesini duyana kadar. Jeton biraz geç düştü. Bir bu eksikti işte.

"Ne?" dedi Beril. Fazlasıyla şaşırmıştı. Off nasıl açıklayacağım bu durumu şimdi? Bu sefer Beril'i takmadan Selim'in yanına gidip oturdum.

"Senin yüzünden herkes bizi sevgili sanıyor!"

"Amaçta buydu zaten..." dedi. Beni takmadan arkasına yaslandı ve gözlerini kapattı. Bu durumun üstüne güzel bir uyku müthiş giderdi. Kafamı sıraya koydum ve uyudum.

.....

Selim'in ağzından;

Kim dediyse bana köşeye geç diye sabahtan beri oturduğum yerde hâlâ oturuyorum. Neden biliyor musunuz? Çünkü Defne geçmemi engelleyecek şekilde sabahtan beri uyuyor. En sonunda dayanamayarak;

"Defne?" diye dürttüm sert bir şekilde. Tam o sırada kapıdan iceri Burak girdi ben de durumu kurtarmaya çalışarak; "Hayatım hadi kalk." dedim ve kıpırdanarak;

"Canım beş dakika daha lütfen." dedi. Defne'nin bu söylediğine karşı gülümserken Burak Defne'yi duymuş olsa gerek kapıyı çarpıp çıktı. Babasının tapulu malıydı zaten o kapı. "Selim?"
dedi sırasına koyduğu kafasını hızla  kaldırarak.

"Ne bağırıyorsun? Yanındayım duyabiliyorum." dedim ve bana şaşkın ifadelerle bakarken sanırım söyledikleri aklına gelmiş olsa gerek;

"Ben biraz önce ne dedim öyle?" dedi hatırlıyordu ama inamak istemiyordu. Ben de;

"Öğle arasına girdik. Kalk artık." diyerek konuyu degiştirdim, kalktı ve beraber okul kapısına çıkmıştık ki Burak'ıı gördüm. Tam Defne yanımdan ayrılacakken;

"İyi öğlenler canım!" dedim arkamı dönerek arabama gidiyordum ki Anıl'ın sesi yani Defne'nin abisi;

"Pardon ama... Sen kime canım dedin bilader?" dedi. Sesi sert ve öfkeliydi. İşte tam da bu eksikti. Lanet olsun..

.....

Uzun bir aradan sonra tekrar yeni bölüm biliyorum kısa yazıyorum affedin. İyi okumalar.

Votecikleri vermeyi unutmayın!

PSİKOPAT LİSELİ 1!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin