Ödeşme Vakti!

53.4K 2.1K 364
                                    

Geçen gün tartıştığımız kişi değil mi bu? Hani şu "yine görüşeceğiz" diyip giden...

......

Evet Defne, sakın gözüne bakmamaya çalış. Bakarsan dikkat çekersin. Hiç yokmuş gibi davran. Belki seni farketmez. Aynen aynen kesinlikle.

Çocuk arkasındaki iki kişiyle duvar kenarına doğru gittiler. En arkaya birisiyle oturdu. Acaba baksammı ki? Yok ya boşver. Ya da bakayım ya, ya o değilse, ya başka biriyse veya ona da benzetmiş olabilirim, kendi kendime şüpheye girmeyeyim en azından. Yavaşça arkamı döndüm ve göz göze geldim. Sinsice sırıtmasıyla birlikte tekrar önüme döndüm. Yok ya bu böyle olmaz, hemen bu sınıftan çıkmam lazım benim. Çantamı aldım ve müdür yardımcısının odasına gidip kapısını tıklattım.

"Giirrr!"

"Sizden birşey rica edebilir miyim hocam?"

"Tabii."

"Ben sınıfımı değiştirmek istiyorum. A sınıfı olmaz."

"Maalesef başka boş sınıfımız yok ve ayrıca özel okuldan geldiğin için A sınıfı sana göre! Üzgünüm." dedi üzgünmüş. Of ya ben ne yapacağım şimdi? Odadan çıktım ve sınıfıma tekrar geri girdim. Ona bakmadan hemen oturduğum yere geçtim. Aslında burası hiç uygun değil en iyisi cam kenarı taraflarına oturmak. Çantamı da alıp cam kenarında bir yere oturdum. Hocanın sınıfa girmesiyle birlikte herkes ayağa kalktı eski geldiğim okulda ayağa kalkma adeti olmadığı için sanırım biraz yadırgadım. Buna alışsam iyi olacak. Hoca sınıfta göz gezdirerek herkese baktı ve;

"Selim!" diye bağırdı. Nereye bağırdığına baktığımda ise duvar kenarında olan çocuklara bağırıyodu. Bana bulaşan kişi yani sınıfa gözlükle giren kişi ve yanındaki iki kişi de kalkmamıştı. Hangisi Selim ki?

"Hemen ayağa kalk!"

"Sebep?" diye sordu oturanlardan biri. Kim olduğuna baktığımda ise O'ydu. Demek adı Selimmiş.

"Bir sebebi mi olması gerekiyor? Karşında öğretmenin duruyor!"

"Hadi ya! Buradan bakınca pek öyle gözükmüyor! Ama madem çok ısrar ettiniz kalkayım." diyip ellerini sıraya koyup destek alarak kalktı. Resmen hocayla dalga geçiyordu. Yanındakiler de onla birlikte kalktılar.

"Şimdi herkes otursun!" dediğinde oturduk. İlk ders yaz tatilinde neler yaptığımızı, ailelerimizin nerelerde çalıştığını falan soruyordu. Sıra bana geldi sanırım.

"Defne Arar kim?"

"Ben!" dedim elimi kaldırarak ve sanırım ayağa kalkmam gerekiyor. Bütün gözler üstümdeydi bunu hissedebiliyordum.

"Nerelisin?"

"İzmir."

"Ailen ne iş yapıyor?"

"Babamın kendine ait şirketleri var ve annem de moda tasarımcısı." dediğimde herkes kendi aralarında fısıldaşmaya başlamıştı.

"Susun!" dedi sınıfa bağırarak. Tekrar bana baktı ve devam etti; "Sen ünlü iş adamı Doğan Arar'ın kızı mısın?" diye sordu babamın bu kadar tanındık olmasına şaşırmamalıydım.

"Evet."

"Yaz tatilinde neler yaptın bize anlatır mısın?"

"Yaz boyunca bir kafede garsonluk yaptım ve hâlâ daha yapmaktayım."
dedim, şimdi doğruları söylemek gerekirse bunlar yani. Sınıftakiler tekrar fısıldaşmaya başladılar kendi aralarında. Noluyor bunlara ya?

"Babanın 4 şirketi olmasına rağmen sen neden çalışıyorsun?"

"Zevk meselesi." dedim ve oturdum. Artık daha fazla cevaplamak istemiyordum. Tekrar listeye döndü ve;

PSİKOPAT LİSELİ 1!Where stories live. Discover now