Son Kez Uyarıyorum!!

30.5K 1.3K 48
                                    

"Ne yapabilirsin ha? Ne yapabilirsin söylesene!" diye bağırdı. Bu ses nedir ya. Diyor ki illa gel beni döv.

"Son kez uyarıyorum!"

......

Defne'nin ağzından;

Tam kapıyı kapatıp içeri girecektim ki biraz yürümenin hiç zararı olmaz diye düşünmüştüm. Bence iyi fikir, bıçağıma yoklandım ama unutmuşum ki bıçağım en son birinin iftirasına uğramıştı. Eve girip babamın tabancasını aldım belki lazım olur diye. Silahı belime takıp montumu da aldım, kolumdan geçirirken kapıdan çıkıp kapattım. Montumu giydim ve yolda yürümeye devam ettim. Bu Selim'in arabası değil mi? Bu niye burada bekliyor ki?

Hızlı adımlarla oraya gittim cam filimliydi fazla gözükmüyordu ama arka koltuktaki biri şoför koltuğundaki kişiye silah çekiyordu. Bakıyorum da Selim'in başı fena dertte. Boşver ya takma nasıl olsa kendini kurtarır. Ya da en iyisi bir iyilik yapayım ya...

Arabanın yanına yaklaştım arkamdaki silahı elime aldım ve kapıyı bir anda açıp silahı yanımdakine doğrultarak oturdum ve kapıyı da kapattım.

"Napıyorsun be sen?" diye bağırdı silahı doğrulttum kişi. Ama bu ses tanıdıktı. Selim kafasını bana çevirdi ve;

"Çık git kızım!" diye bağırdı. Elimdeki silah halâ yan tarafımda oturan kişinin başına silahım dayalıydı. Yanımdaki kişiye baktığımda ise;

"Hadi ama!" dedim ve tüm yüzümü ona dönerek silahı kafasına koydum. "Şimdi burdan çekip gitmezsen çok kötü şeyler olur!"

"Benden korkuyordun sen? Noldu da değişti?"

"Senden korkmak mı? Senden iğreniyorum!" dedim ve silahı hatırlatmak amacıyla kafasına bastırdım. "Son kez uyarıyorum!"
dediğimde Selim konuşmuştu;

"Defne defol git!" diye bağırdı. Burada onun canını kurtarıyoruz. O defol git diyor.

"Bu konu benle Burak arasında. Karışma Selim!"

"Bence sevgilini dinlemelisin!:
dedi Burak ve Selimle aynı anda;

"Sevgili değiliz!" dedik ve buna şaşırıp birbirimize baktık.

"Pekala sizin dediğiniz gibi olsun!" dedi tam kapıyı açacakken;

"Bekle!" dedim. Durdu ve bana baktı. "Neden o suçu benim üzerime atmaya çalıştın?"

"Bak Defne bana bir şans daha vermelisin lütfen!

"Soruma cevap ver!"

"Zorla güzellik olmayacağını anladım artık! Kimse ölmedi zaten. Bıçağın üstündeki kan da hastaneden." dedi acınası durumdaydı.

"Seni bugün olmadı ama başka birgün mutlaka yakalayacağım! Kardeşimi öldürmenin hesabını vereceksin!" dedi Selim ve Burak kapıyı açtı silahla bıçağı koltuğa firlattı ve gitti. "Sen ne yaptığını sanıyorsun?" diye bağırdı Selim.

"Senin hayatını kurtardığını sanıyorum!" dedim ve arkama yaslandım. Aniden arabayı çalıştırdı. Arabayı döndürdü, biraz ilerledikten sonra ani fren yaptı;

"İn!" diye bağırdı bir anda. Bu sesten korkmamak elde değildi. Camdan baktığımda evimin önünde durmuşuz. Ha diyorki illa evine gir...

"İyi be! Yardım etmek de suç olmuş!" dedim ve tam kapıyı açacakken motorlu bir kızla abim evin önüne gelmişti. Arabadan inmemiştim, kapıyı geri kapattım ve Selim gördüğümü görmüş olsa gerek;

"Bu Anıl mı?" dedi. Motordan indiler kız kaskını çıkardı. Ve abim kızı yanağından öptü.

"Ben de sizi baskın yapmazsam..." dedim ve kapıdan aniden çıkıp koşarak oraya gittim. "Şok şok şok! Abim sarışın motorcu bir kızla sevgili olmuş. Flaş! Sayın seyirciler Anıl Arar'ın sevgilisi motorcu kız..." dedim ve o sırada Selim gelip;

"Hayırlı olsun kardeşim!" dedi.

"Burda kardeşi olarak ben varken... Sen hayırdır?" dedim Selim'e ve Selim beni takmayıp abime;

"Sonra görüşürüz Anıl!" diyi arabaya bindi ve gitti. Bu da neydi şimdi? Hayatını kurtarıyoruz üstüne üstlük bir de suçlu oluyoruz. Abime baktım şaşkın gözlerle bana bakarken ben de onu takmayıp kıza elimi uzattım.

"Ben Defne Arar. Anıl'ın kardeşi." dedim kız uzattığım elimi sıktı ve ;

"Memnun oldum ben de Selin." dedi motora baktığımda kırmızı ve çok güzel bir motordu. Zaten motorcu olduğu belli oluyordu.

"Her neyse. Hayırlı olsun."
dedim ve evimin kapısından içeri girdim. Merdivenlerden çıkıp kendimi odaya attım, ne yemek canım istiyordu ne de başka bir şey. Akşama kadar yattım. Uyudum mu diye sorarsanız hayır. Selim'e ne yanlışlığı yaptım da o kadar büyük bir atar yapıp gitti diye düşünüyordum. Selim'in de sağı solu belli olmuyor ki ya. Bir öyle bir böyle. Akşam da kalkıp salona ilerledim, salonda açık olan televizyon ve karşısında oturan abim. Yanına gidip oturdum;

"Abi ne yapıyorsun?"

"Film izliyorum gördüğün gibi!"

"Pekala." dedim. Bana darılmıştı galiba.  Konuşmaya niyeti yok galiba.

"Gel buraya cadı!" dedi ve elini omzuma atarak beni kendine çekti. "Sana kızabilir miyim ben?" dedi ve daha çok sıktı. Bu gülümsememe sebep olurken bir anda boğulacağım hissine kapılarak elimle sırtını vurdum. Beni bıraktı ve;

"Neyse. Bugünlük bu kadar abi kardeş atışması yeter!" diyip kalktım ve odama gittim. Gözlerimi kapattım ama uykum yoktu. Yarım saat sonra noldu da uyudum bilemiyorum.

.....

Gözümü açtığımda sabahın erken saatleriydi. Dersin başlamasına 1 saat kalmış. Anlayacağınız saat 7.00 .  Elimi yüzümü yıkadım. Üstüme okul formamı giydim, saçlarımın uçlarına maşa yapıp çantamı da aldım ve kahvaltıya indim. Her zamanki gibi yine beni şaşırtmadılar. Herkes uyuyor galiba. Yanıma birisi oturup arabamın anahtarını önüme koydu.

"Abi gerek yoktu, ben giderdim."
dedim ve anahtarı koyan kişiye baktığımda ise çığlığı bastım. Çünkü Selim'i gerçekten beklemiyordum. Bu ne demektir ya evimin içine kadar girip yetmezmiş gibi kahvaltı masasına oturmak...

"Sessiz olsana biraz. O kadar teşekkür amaçlı arabanı evinin önüne kadar getirdim." dedi ve önümdeki meyve suyu bardağını alıp kafasına dikti. Hepsini bitirmişti. Anahtarımı aldım çantamı da alıp evden çıktım. Arabama binip tam gaza basacakken kapıdan Selim çıktı. Gaza bastım ve dikiz aynasından baktığımda Selim o kırmızı spor arabasına biniyordu. 5 dakikalık yolculuk sonunda okula varmış bulunmaktaydım. Arabayı park edip okula girdim. Sınıfıma gireceğim anda karşı sınıfın önünde olan bir grup dikkatimi çekmişti. Bunlara baktığımda ise Burak ve diğer iki arkadaşı. Yine mi? Kurtuluş yok mu oğlum senden? Aynı okula kayıt olmak da neyin nesi? İşin yoksa bir de bunla uğraş.

...

Arkadaşlar bir bölüm daha gelmiş bulunmakta. İyi okumalar.

PSİKOPAT LİSELİ 1!Where stories live. Discover now